Müzikten alıntı;
"Tarifsiz acılarla yüklü günlerimi
Çileli bir hayatın bütün izlerini
Bir bakışın yetti unutturmaya
Bir bakışın yetti canım unutturmaya..."
~~~~~~~~
Hünkarsa o gün eve döndüğünde kapıda,ayakta onu bekleyen babası ile karşılaştı.-Hikmet Bey;Nerdesin sen Hünkar? Geldim yoksun
-Hünkar;Hoş geldin baba bahçedeydim öyle
-Hikmet Bey;Bana yalan söyleme ben bahçedeydim seni görmedim,neler karıştırıyorsun söyle hemen
-Hünkar;Ne karıştıracam baba düşündüğün gibi değil ahır kısmındaydım görmemişsindir.
Hikmet bey Hünkar'ın yanına yaklaştı
-Hikmet Bey;Bana bak Hünkar,eğer bi şeyler karıştırıyorsan elbet öğrenirim ve sonu fena olur bilesin
Hikmet Bey sinirle odasına çıktı.Hünkar annesinin karşında öyle kala kaldı
-Zuhal Hanım;Noluyor Hünkar?Bi şey mi saklıyorsun?
-Hünkar;Hayır anne ne saklayabilirim.Rica ederim sen de gelme üstüme burdayım işte
Hünkar odasına geçti.Gülünü suladı.İyice büyümeye,yeşermeye başlamıştı.Tıpkı yüreğindeki sevdası gibi.Ali Rahmeti düşündü.Artık üzüldüğünde,dara düştüğünde düşünebileceği,sığınabileceği bir yürek vardı.
Sonra Filiz geldi ve bu olanları,Ali Rahmet le arasının düzeldiğini kardeşine anlattı.Huzurlu bir geceyi huzurlu bir uykuya teslim ettiler.
Ali Rahmet'te hatla biraz daha uğraştıktan sonra yatağına uzandı.Bir yanı çok çok huzurluydu,diğer yanı huzursuz...Aklı Hünkar'daydı.Acaba babası üstüne varıp canını sıkmış mıydı?
Güneş doğduğu gibi Ali Rahmet kalktı güzelce hazırlandı.Babasını geçirdikten sonra annesi ile vedalaştı ve fırına gitti.Taze taze simitler alıp dün Hünkar'la konuştukları gibi ağacın oraya gitti.Onu beklemeye başladı.Hünkar'ı beklemek bile güzeldi...
Hünkar babası gidince Filiz'i götürmek bahanesiyle Filiz'le beraber çıktı.Yarı yolda Ahmet'le karşılaştılar.Biraz sohbet ettiler ve Hünkar yanlarından ayrıldı.Filiz ve Ahmet okula doğru,Hünkar'da Ali Rahmet'in yanına ağaca doğru gitti .
Ali Rahmet heyecandan biraz fazla erken çıktığı için epey bir süre Hünkar'ı bekledi.Beklerken ağaca isimlerinin baş harfini kazıdı.İkisinin sevdasını dağa taşa her yere kazıyıp ölümsüz kılmak,iz bırakmak istiyordu.
Daha sonra dönüp sevdiğinin yolunu gözlemeye başladı.Kısa bir süre sonra Hünkar uzaktan görünmeye başladı.Heyecanlı heyecanlı,gülerek geliyordu.Ali Rahmet Hünkar'ın gülüşünü gördüğü gibi yüreğine sular serpildi sanki.Hünkar'da Ali Rahmet'i ağacın önünde beklerken görünce en sahici en içten gülümsemesini giydirmişti dudaklarına.
-Ali Rahmet;Yaman Hanım hoş geldin.Gözüm yollarda kaldı vallahi,
-Hünkar;Hoş buldum Ali Rahmet çok mu beklettim kusura bakma,anca çıktım evden
-Ali Rahmet;Ne kusuru ben biraz erken çıkmışım heyecandan.Seni çok özlemişim Hünkar
-Hünkar;Daha dün görüştük Ya Ali Rahmet
-Ali Rahmet;Yaman Hanım seninleyen bile özlüyorum ben seni,
Sana bir sürprizim var,gözlerini kapaAli Rahmet şaşkın ve meraklı bakışlarla karşısında duran Hünkar'ın elleriyle gözlerini kapatmasını bekledi.Hünkar gözlerini kapatınca ağacın önünde çıkıp Hünkar'ın arkasına geçti.Hünkar'ın gözlerinin üstündeki iki elinin üstüne ellerini koydu.Hünkar gülümsedi,ellerini çekti Ali Rahmet'in ellerinin üstüne koydu ve kısa bir süre sonra indirdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜVEYDA
FanfikceBu hikaye Çukurova topraklarında gönüle düşen bir sevda hikayesidir.Süveyda'nın gönül sevgisine uzanışıdır... Hünkar ve Ali Rahmet'in dillere destan güzel sevdasına benim penceremden bir bakış;