Bu hikaye Çukurova topraklarında gönüle düşen bir sevda hikayesidir.Süveyda'nın gönül sevgisine uzanışıdır...
Hünkar ve Ali Rahmet'in dillere destan güzel sevdasına benim penceremden bir bakış;
Not;Bu hikayede kullandığım bütün müzikleri Spotify'da oluşturduğum Süveyda listemde topluyorum. Şu linkten; https://open.spotify.com/playlist/0TNxJP1zCbLYTIQpyUbnUu?si=uirrl7V1RpaBKcdz83WKUw dilerseniz inceleyebilirsiniz❤️ ~~~~~~~~~~~ Türküden alıntı; "...Yağmura karışır yaşın, hey can, hey can Dünyaya sığmaz ki başın, hey can, hey can Sevdalıdır hayal düşün İçmeden sarhoşa benzer..." Bir Gönüle Aşk Girince ~~~~~~~~ Çukurova'da bu sabah her iki aile içinde tatlı bir telaşla başlamıştı. Bayramın getirdiği o tatlı telaş,sevinç herkesi sarmıştı. Bayramlar Fekeli konağında çok ehemmiyet taşırdı,hem Fekeli'ler hem de Çukurova halkı için.Çünkü Kenan Bey Bayramlara herkesten belki biraz daha fazla önem verir,bütün herkese kucak açardı.Bu bayram da öyle olacaktı.Bir haftadır süregelen hzırlıklar nihayete ermiş,uzun masalar sabahtan kurulmuştu.Kenan Bey bayramda açı doyurur,yoksula koşar,elinden gelen herkese yardım ederdi.Bayram boyunca herkesin gelip konağın bahçesinde istediği vakit karnını doyurabilmesi için sofralar kurulmuştu.Bayram neşesi ve coşkusunu iyice yaşatabilmek için akşam da çalgı ekibi gelecekti.
Ali Rahmet'in ise bayramın yanınada başka bir telaşı daha vardı.Çok yakın arkadaşı mektup yazmış bu gün Çukurova'ya döneceğinin haberini vermişti. Bir yandan hazırlıklar için oradan oraya koşturuyor, bir yandan arkadaşını bekliyordu. Ama babası ile konuştuğu o geceden sonra aklı hala Hünkar'daydı. Onu sevdiğinden emindi. Ama Hünkar onu seviyor muydu? Bu bir haftadadır onunla konuşmak hep aklındaydı ama ne cesaretini toplayabiliyor ne de, fırsat bulabiliyordu. Hünkar'da bayram hazırlıkları için çok koşturmuş, çok yardım etmişti. Bu yüzden konuşmaya vakitleri de olmamıştı. Sadece bahçede denk geldiklerinde ayak üstü konuşmalara yapabilmişlerdi. Ali Rahmet içindeki hisleri kendini toparlayınca, telaşeler bitince Hünkar'a açmaya karar verdi. Bu süreçte bile onu, onunla vakit geçirmeyi çok özlemişti. Hünkar'ın ayağa için çok üzülmüş, ağır bir iş yaptığını gördüğü an koşup yardım etmişti.
Hünkar'ın ayağı geçmiş, hazırlıklara koşturmuştu .Yamanlar'da da bayramın yanında Filiz'in okul koşuşturması vardı. Filiz'i sonunda bir idadiye kaydettirmişlerdi. Buna en çok Hünkar sevinmişti. Kendi hayalleri belki yarım kalmıştı ama kardeşi hayallerini yaşasın istiyordu. Bu bir haftada aslında o da Ali Rahmet'le vakit geçirmeyi özlemişti. Ali Rahmet'e karşı hislerine engel olamıyordu. Onun kibarlığı, naifliği, gözünün içine bakışı çok etkiliyordu Hünkar'ı. Tanıdığı hiçbir erkeğe benzemiyordu. Ama kapılmaktan, bağlanmaktan korkuyordu ve kaçıyordu Hünkar. Duygularından, Ali Rahmet'ten, kendinden.
Nihayet telefon çalmış, Ali Rahmet arkadaşını karşılamaya gitmişti.
(Ali Rahmet'in arkadaşı,Ahmet.-Ertan Saban)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ali Rahmet tren'den inen arkadaşını özlemle kucakladı
