Müzikten alıntı;
"...Gözlerine kalbim muhafaza olsun.
İçi de aşkımla sevgimle dolsun.
Sana doymak için ömrüm yetmez,
Aşkım bitmez tükenmez."
Seyyan Hanım-Siyah Gözlere
~~~~~~~~~~
Ali Rahmet ve Hünkar,Kozan Kale'sinin insanına ruhuna dokunan eşsiz manzarasına nazır oturuyorlardı. Hünkar ilk kez geldiği bu yeri,tarihi dokusunu,manzarasını çok sevmişti.Arada manzaraya dalıyor kaybolup gidiyordu.Ali Rahmet'se Hünkar'dan gözünü alamıyordu.Hünkar manzaraya,Ali Rahmet ona dalmış otururlarken,Ali Rahmet kahve yapmak için fincanı eline aldı.-Hünkar: Ne yapıyorsun?
-Ali Rahmet: Kahve yapıyorum Yaman Hanım. Buranın iyice tadını çıkaralım. İçersin değil mi?
-Hünkar: Sen bırak ben yaparım.
-Ali Rahmet: Olur mu Yaman Hanım burada kahveleri ben yaparım. Hem bir kere benim elimden közde kahve iç,bir daha vazgeçemezsin.Tiryakisi olursun.Nasıl içiyorsun kahveni sen onu söyle bana.
-Hünkar:Peki madem.Orta içiyorum.
Ali Rahmet kahveyi dikkatlice yaparken ara ara Hünkar'a bakıyor,bazen göz göze geliyorlardı.Yine Hünkar'a bakarken
-Hünkar:Ali Rahmet kahve taşıyor dikkat et
-Ali Rahmet:Ayh eyvah.
Ali Rahmet son anda cezveyi kaldırıp fincana kahveleri koydu.İlk fincanı Hünkar'a uzattı.Hünkar bir yudum alana kadar tepkisini merak ettiği için gözünün içine baktı.
-Hünkar:Az daha taşıyordu ama tadı dediğin kadar varmış. Ellerine sağlık çok güzel olmuş
Ali Rahmet zafer gülüşünü atarak
-Ali Rahmet:Afiyet olsun Yaman Hanım.Eee bilirsin bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
Bir an göz göze gelip duraksadılar
-Ali Rahmet:Öyle demişler yani.Öyle denir.Öyle dendiyse vardır bir bildikleri.Ee şey Yaman Hanım ayağın nasıl oldu?
Hünkar gülümsemesini gizlemeyerek
-Hünkar:Daha iyi merak etme.
-Ali Rahmet:Hiç düzgün sohbet etme fırsatımız olmadı.Okuyor musun?
-Hünkar:İdadiyi (lise) bitirdim aslında Darülfünunu da (üniversite) kazandım Bursa'da lakin gidemedim. İdadi'de son senemde tatsız bir olay yaşandı, babam göndermedi. Hoş ona kalsa İdadiden de mezun olmazdım ya. Ben bir şekilde verdim sınavlarımı.
-Ali Rahmet:Anladım. Kusura bakma tadını kaçırdım,densizlik ettim.
-Hünkar: Mühim değil , geçmiş zaman.Sen okuyor musun?
-Ali Rahmet:Ben de seninle aynı durumdayım aslında. İdadiyi bitirdim,Edebiyat-ı Aliye Mektebini kazanmıştım(Günümüzde İstanbul ün. Edebiyat Fakültesi) fakat babam kalp krizi geçirdi o dönem.O gidip okumamda ısrar etti ama benim içim rahat etmedi,bırakamadım.Bütün yük onda klasın istemedim,burda kalıp ona yardım etmeye başladım işte.Ama bir gün ait olduğum yere gideceğim.
-Hünkar:Demek İstanbul'a geliyordun. Umarım hedeflerine kavuşursun. Ben de Bursa'da Edebiyat bölümünü okayacaktım.Kısmet olmadı
-Ali Rahmet:Hemen gölgelendirme yüzünü,sen de kavuşursun hayallerine elbet.
Ali Rahmet bir anlık kendini kaptırma ile Hünkar'ın elini tuttu. Hünkar bir süre duraksayıp hemen elini çekti.
-Hünkar:Artık kalksak iyi olur. Malum baya zaman geçti. Babamlardan önce konkta olalım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜVEYDA
FanficBu hikaye Çukurova topraklarında gönüle düşen bir sevda hikayesidir.Süveyda'nın gönül sevgisine uzanışıdır... Hünkar ve Ali Rahmet'in dillere destan güzel sevdasına benim penceremden bir bakış;