2.Bölüm

1.3K 160 116
                                    

Medya Chang Gan'dır. Arkadaşlar bu karakter oldukça piskopat ve pisliktir. Şahsen ben seviyorum. 😅

Önceki bölüm

Kai liang, kendisini bu durumdan kurtarmak için bir şeyler düşündü.Kahraman her ne kadar kötü olsada hala bir çocuktu. Kandırabilirdi. Aklına gelen fikirle kısa süreli kurtulabileceğinin farkına vardı ve konuşmaya başladı.
.
.
.
.
.
.
.
-Chang Gan! Sen ikiyüzlü bir pisliksin!

Kai liang'ın sözü ile Chang Gan, önce bu sözleri beklemediği için şok oldu daha sonra alaycı bir şekilde güldü ve konuştu.

-Ha?! Liang ge, sen iyi misin?! Neden bunu söylüyorsun?!

Kai liang, kahramanın şu an çok öfkelendiğini biliyordu.Yüzü gülsede gözleri buz gibiydi.Hafiften öldürme niyeti bile yayıyordu.  Fakat Kai liang'ın kurtulması için bu tek şansıydı. Yaşama ihtimali %25 ve ölme ihtimali ise %75 di. Ölme ihtimali daha çoktu ama yaşama ihtimalinin olduğu tek fikirdi. Yutkundu ve konuşmaya devam etti.

-Beni sırtımdan bıçakladıktan sonra ne...

Kai liang, sözünü bitiremeden iki el boğazını öfkeyle sıkmaya başladı. Öldürme niyeti ile yapılıyordu. Kai liang, nefessiz kaldığını hissetti.

Chang Gan, alay ve öfkeyle bağırdı.

-Liang ge, liang ge, keşke bunu söylemeseydin! Şimdi seni bir kez daha öldürmek zorundayım! Neden ölmedin ki?! Başıma sadece dert açacaksın!

Kai liang, biraz nefes almak için çırpındı. Elllerini Chang Gan'ın boğazındaki ellerini çekmek için kullandı.Fakat başaramadı. Zorla konuşmaya çalıştı.

-B-en-i di-nle!

Chang Gan, ürpertici bir şekilde güldü ve konuştu.

-Seni mi dinleyeyim?! Neden?! Öl! Öl seni işe yaramaz!

Kai liang, ağzının kenarlarından akan salyayı umursamadı. Bu planın çok riskli olduğunu biliyordu. Zorlanarak bir kez daha konuşmaya çalıştı.

-Se-v-iy-orum!

Chang Gan, kai liang'ın sözü ile şaşkına döndü ve tutuşunu biraz hafifletti.

Kai liang, bu fırsatı kullandı ve boğazındaki elleri hızla çektikten sonra derin bir nefes alıp öksürmeye başladı.

-Öhö Öhöö! Öhö!

Chang Gan, kaşlarını çattı ve soğuk bir şekilde konuştu.

-Sevmek?! Neyi seviyorsun?! En sonunda delirdin mi?!

Kai liang, bir kaç kez daha öksürdükten sonra konuştu. Boğazı çok acıyordu. Fakat dayanmalıydı!

-Seni seviyorum!

Chang Gan, şaşkınlıkla "Ha? "Sesi çıkarttıktan sonra delirmiş gibi kahkahalar atmaya başladı.

-Hahahahahha... Hahahahha... Beni mi seviyorsun?! Sen delirmişsin! Hahahahaha.. Liang ge, iyi denemeydi fakat başaramadın! Seni öldüreceğim!

Kai liang, içinden küfretti. Çok Şanssızdı! Şimdi yapacağı şey için daha fazla acı çekmemek için hiç inanmadığı tanrılara dua etti.

Kai liang, Deli gibi gülen Chang Gan'ın yanına gitmek için çorbayı umursamadan kalktı. Daha sonra Chang Gan'ın yakasını tuttu ve kendisine çekip dudaklarından öptü!

Chang Gan, dudağında hissettiği yumuşaklık ile sustu ve şaşkınlıkla gözleri büyüdü. Ne oluyordu?!

Kai liang, nefessiz kalana kadar Chang Gan'ı öptükten sonra geriye çekildi. Hemen ardından gözlerinden yaşlar süzüldü ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Çok korkuyordu. Kendi yazdığı karakterden ölümüne korkuyordu! Bir kez daha ölmek istemiyordu!

I don't want to die![BL] [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin