7.Bölüm

1K 142 39
                                    

Önceki bölüm

Kai liang, evden çıktıktan sonra kendi evine gitti. Yüzünde mutlu bir gülümseme vardı. Arkasından kaşlarını çatmış öfkeyle bakan Chang Gan'ın farkında bile değildi!
.
.
.
.
.
.
.
Chang Gan, kai liang'a öfkeyle baktı. O sünepe adamın yanına neden gitmişti?!

Chang Gan, Lang hao'dan nefret ediyordu. En çok o adam gibi iyi(!) olanlardan nefret ederdi. Bu tür adamlar chang gan'a göre ikiyüzlüydü. Doğru görünürdü fakat aptallardı.

Chang Gan'ın bu tür insanlardan nefret etmesi çocukluğuna dayanıyordu. 5-6 yaşlarındayken Lang hao'ya benzer bir adam vardı. Bir sokak çocuğuydu ve dileniyordu. Bu adam, ona büyük bir miktar para vermişti. O zamanlar çok mutlu olmuştu. Fakat diğer dilenciler, adamın para verdiğini görmüş ve onu dövmüşlerdi. Sonra o adam sürekli kendisine para verdi ve Chang Gan'da dayak yemeye devam etti. Bir gün bayılana kadar dayak yemişti. Bayılmadan önce kendisine para veren adamın uzaktan onu izlediğini görmüştü. İşte o andan itibaren adamın iyi niyetinin olmadığını anlamıştı.

Chang Gan, adamın, kendisinin dayak yemesinden zevk aldığını anladı. Fakat bir şey demedi. Adama gücü yetmezdi. Adam, chang gan'a para vermeye devam etti. Chang Gan, dayak yemeden önce kaçtı ve adamı takip etti. Adam, iyi biri olduğu hakkında övünüyordu. Bu adam sayesinde birçok para ve dayak almıştı. Gerçekten de iyi(!) biriydi!

Chang Gan'a Lang hao, para veren adamı hatırlatıyordu. İyi davrandığı konusunda övünüyordu ama aslında pislikti!

Chang Gan, kai liang'ı biraz inceledi. Neden üstü biraz dağınıktı?! Kaşlarını çattı ve kai liang'ı takip etmeye başladı. Bir süre sonra kai liang, evine doğru gidiyorken yolunu değiştirdi. Tarikat çarşısına gidiyordu.

Chang Gan, kai liang'ın çarşıda ne yapmak istediğini bilmiyordu. Sakince takip etmeye devam etti.

Kai liang, tezgahları biraz gezdikten sonra aynaların olduğu bir tezgahta durdu ve geniş bir şekilde gülümsedi.

Kai liang ve tezgahın arkasındaki adam bir süre konuştular. Kai liang, konuşurken çok fazla mimik kullanıyor. Bazen kaşlarını çatıyor bazen gülüyor bazen de elleri ile bir sayı gösteriyordu.

Chang Gan, kai liang'ın yarım ay şeklinde bir ayna aldığını gördü. Ne yapmaya çalışıyordu?! Aynayı ne yapacaktı?! Anlayamadı. Biraz daha izledi.

Kai liang, satıcıya kimliğinden puan verdikten sonra çarşıda biraz daha dolanıp ayrıldı.

Chang Gan, insan kalabalığı arasında saklanıyor ve kai liang'ı izliyordu. Ayrıldığını görünce takip etmeye devam etti.
.
.
.
Kai liang, Lang hao'dan ayrıldıktan sonra eve gitmek istedi. Evine yaklaştığı sırada aklına tarikat çarşısı geldi. Orayı gezmek istiyordu. Hatıralara göre gitti.

Tarikat çarşısında bir çok tezgah vardı ve hepsinin üstünde bitkilerden eşyalara hatta makyaj malzemelerinden kıyafetlere kadar her şey vardı.

Kai liang, burasının eğlenceli olduğunu düşündü. Biraz gezdikten sonra gözüne aynalar takıldı. "İlahi kader aynası, başka aynalara bağlanabilirdi. Yani Chang Gan'ı gözlemlemek için almak istedi.Aslında çok fazla ayna alacaktı ama vaz geçmişti. Bir tane yeterdi. Aynalardan biri ilahi kader aynasına benziyordu fakat daha kalitesizdi. Sadece görünüşü benziyordu. Büyülü özelliklere sahip değildi. Normal bir aynaydı.

Kai liang, tezgahın arkasında ki öğrenciye sordu.

-Bu ayna ne kadar?

Öğrenci eli ile 3'ü gösterip konuştu.

I don't want to die![BL] [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin