8.Bölüm

1K 154 51
                                    

Önceki bölüm

Kai liang, bu çöplüğü karıştırmaya devam etti. En köşede yırtık ve tozlu bir kağıt fark etti. Tam eline alacağı sırada kağıt elini kesti. Acıyla inledi ve kağıdı elinden bıraktı. Tekrar kağıda döndüğü sırada...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Bu...

Bunu nasıl unutmuş olabilirdi?!

Bu aptal kağıt parçası aslında bir tılsımdı!

Onu yazdığını unutmuştu. Bu tılsımı bir öğrenci bulmuştu. İsmini bile yazmaya gerek görmediği bu öğrenci tılsımı eline aldığında kağıdı elini kesmişti.Daha sonra tılsım çözülmüş bir su birikintisi olmuştu. Tıpkı şu an ki gibi.

Kai liang, tılsımın su birikintisi olmuş haline baktı ve gülümsedi. Daha sonra iğrendi. Çünkü onu içmesi gerekiyordu. O Öğrenci, su biriktisini temizlemek istemişti ama o sırada geçen chang gan, yolunda olduğunu düşündüğü için çocuğu tekmelemiş ve su birikintisinin içine düşürmüştü.

Çocuk, su birikintisinin içine yüz üstü düşmüş ve yanlışlıkla yutmuştu. Bu şey sayesinde çocuğun açık olmayan meridyenlerinden bir kaç tanesi açılmıştı. Tabi daha sonra bu çocuk talihsiz bir şekilde gittiği görevde ölmüştü. Yani kai liang'ın unutması çok normaldi.

Kai liang, bulanık su birikintisine baktı. İğrense de eline aldı. Yapış yapıştı... Yüzünde ki iğrenmiş ifadeye nazaran gözleri parlıyordu. Bu harika olmuştu.. Güçlenmek kai liang'ın arzusuydu!

Kai liang, gözlerini kapattı ve içti. Tadı... Kusmuk gibiydi! İğrenç!!!

Kai liang, kusmamak için kendisini zor tuttu ve yutkundu. Ağzında iğrenç bir tat vardı. Bu tadı geçirmek için depolama çantasından su çıkarttı ve içti. Biraz hafiflese de geçmiyordu. Rahatsız oldu. Şimdi gidip gelişim yapmalıydı. Kitaplara daha sonra bakardı.
.
.
.
Kai liang, evine geldiğinde direk yetişim yapmaya başladı. Enerjiyi meridyenleri aracılığıyla gezdirdiğinde daha önce kapalı olan meridyenlerinin 3 tanesinin açık olduğunu gördü. Daha önce 13 meridyeni açıktı. Şimdi ise 16 açık meridyene sahipti.

Kai liang, bir dahi olduğunu düşündü. Yeteneği ne iyi ne de kötüydü. Fakat şimdi gerçekten de iyiydi. Gelişim yapmaya devam etti. Bir kaç saat sonra Başlangıç kaynak aleminin 13.seviyesine çıktı. Meridyenlerin açık olması daha fazla enerji almak ve depolamak demekti. Hiç durmadan devam etti.

Kai liang, yetişimin 1 haftasının sonunda Gerçek kaynak alemine giriş yaptı. Ağzını açtı ve kustu. Gözenekleri bir çok safsızlığı dışarı attı. Kemikleri bile saflaşmıştı.

Kai liang, üstünden yayılan pis koku yüzünden iğrendi. Yetişimi sonlandırdı ve aynaya baktı. Saçları uzamış ve gürleşmişti. Teni daha açık daha pürüzsüzdü. İyileşmesini engellediği yaralar bile iyileşmişti.

Kai liang, aynada ki görüntüyü güzel buldu. Yeşil gözleri mutlulukla parlıyordu. Bu 1 hafta boyunca sıkı çalışmıştı. Çalışmasının da karşılığını almıştı.

Kai liang, güzel bir banyodan sonra yemek yemek için gitmeye karar verdi. Chang Gan'ı bir süredir görmüyordu. Bu daha da mutlu olmasına neden oldu. O şeytani çocuktan korkuyordu. Kim bilir ne yapıyordu?!

Kai liang, cebinden kader aynasını çıkarttı ve konuştu.

-Chang gan ne yapıyor?

Ayna parıldadı ve bir görüntü oluştu.

Chang Gan, çarşıda geziniyordu. Tabi ne kadar çarşı olarak betimlense de çok daha farklı gözüküyordu. Burası bir kapalı çarşıydı. Bir binanın içinde yer alıyordu.

I don't want to die![BL] [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin