Adrien
Herkes sınıftan çıktı. Bunny ise sırasında oturuyordu.
-Çıkmayacak mısın?
Bana döndü.
-Sana ne benden!? Sınıftan çık da beni rahat bırak!
Sınıftan çıktım. Ama Bunny'de bir fenalık sezmiştim. Sınıfa sessizce geri döndüm ve bir sıranın arkasına gizlendim. Bunny, sıraların üstündeki eskiz defterlerini karıştırıyordu. Bir defteri eline aldı.
-Vay vay, bu da ne? Marinette Dupain-Cheng'in eskiz defteri!
Eskiz defterinin arasındaki balo elbisesi tasarımını alıp yırttı. Üstüne basıp çiğnedi.
-Bakalım şimdi kedi kulaklı prensine kavuşabilecek misin, Marinette Dupain-Cheng!?
Şeytani kahkahalar atarak sınıftan çıktı. Plagg, ceketimden çıktı.
-Kedi kulaklı prens mi!? Birinin ona terbiye öğretmesi lazım!
-Bunu hangi kişi yapabilirdi!? Duygusuz! Marinette'in tasarımını hiç acımadan yırtıp attı!
-Demek ki onun baloya gelmesini istemiyor. Demek ki onun seninle dans etmesini istemiyor. Seni seviyor Adrien!
-BENİ-SEVİYOR-MU!?
Ayak sesleri duyuldu.
-Geliyorlar Plagg! Saklan!
Saklandığım yerden çıktım. Bütün öğrenciler sınıfa girdiler. Marinette, yerdeki tasarımını görünce donakaldı.
-Emeklerim! Gitti benim emeklerim!
Tasarımının yırtık sayfasını aldı.
-Bunu kim yaptı?
Bunny'e döndüm, kendini nasıl savunacak merak ediyordum. Sakin bir şekilde sakız çiğniyordu. Sakin o bir şey yapmamış gibi konuştu.
-Yapanı görmedim ama bana kalırsa Kara Kedi yapmıştır. Baksana, kâğıtlar Kediclysm ile yok olmuş gibi duruyor. Ahı gitmiş, vahı kalmış!
Marinette'in gözyaşları daha da şiddetlendi. Bunny bir kahkaha attı.
-Görüyorsun ya Marinette, Kara Kedi seni baloda istemiyor!
Artık bu kadar iftiraya dayanamazdım. Marinette'in yanına çömeldim.
-Marinette... Bunny yalan söylüyor. Kâğıdı yırtan o. Gözlerimle gördüm.
Bunny hemen çıldırdı tabii.
-Sen-nasıl... Bana nasıl iftira atabiliyorsun sen!? BUNA NASIL CÜRET EDERSİN!?
-İftira değil gerçek Bunny. Seni izledim. Kâğıttan parmak izi almak zorunda bırakma beni. Herkesin önünde rezil olursun sonra.
Bunny, kollarını göğsünde kavuşturup omuz silkti.
-Hıh! Evet, ben yırttım! Ne yapacaksın!? Beni idam mı edeceksin?
-Gabriel's Tasarım Kulübü kurallarına göre bir öğrencinin eşyasına zarar vermek bir ay uzaklaştırma almak demektir!
-Eee? Sonuç?
-Baloya gidemeyeceksin.
Bunny'nin yüzü önce sarardı, sonra bembeyaz oldu.
-Na-nasıl?
-Bunu sen kendine yaptın Bunny. Şimdi buradan gitsen iyi olur çünkü artık bu kulübe ait değilsin.
Herkes Bunny'e gülmeye başladı. Bunny ağlıyordu, göz kalemi akmaya başlamıştı.
-Bunun cezasını size ödeteceğim! Burnunuzdan fitil fitil getireceğim!
Alaylı bir şekilde ona el salladım.
-Görüşürüz Miss Wonderworth, hadi selametle!
Ellerini sıktı, kapıya doğru koştu. Marinette bana döndü.
-Teşekkür ederim.
-Bir şey değil, görevimiz! Eee, senin elbisen ne olacak peki?
-Ne mi olacak?
Eskiz defterini çantasına tıkıştırıp çantasını sırtladı.
-Tekrar tasarlayacağım tabii ki!
Zil çaldı. Bütün öğrenciler evlerine dağıldı.Marinette
Eve döndüm. Dikeceğim elbiseyi tekrar çizmeye başladım. Balkondaydım. O sırada bir miyavlama sesi geldi. Yavru bir kara kedi, tırnaklarını balkon zeminine geçirmişti. Neredeyse düşecekti. İyi de, buraya nasıl çıkmıştı ki!?
Tam düşecekken onu yakalayıp balkonun zeminine oturttum.
-Sen ne kadar tatlı bir kedisin böyle!
Mırladı.
-Bana çok sevdiğim birini hatırlatıyorsun. Sana Chat diyebilir miyim?
Kedi, balkon kapısından odama geçti. Yağmur kokusu geliyordu. Kâğıtlarımı toplayıp odama geçtim. Elbisemi dikerken Chat beni izliyordu. Akşama doğru elbise bitmişti. Giydim.
-Nasıl?
Chat miyavladı.
Birden kapı açıldı ve içeriye Bunny girdi. Çok güzel, beyaz renkli bir elbise giyiyordu. Elbisesinin yakasına bir cep saati asılmıştı. Elbisesinin işlemelerinde kupa kartları vardı.
-Bunny? Neden buraya geldin?
-Hiiç... Sadece şu güzeller güzeli elbiseni görmeye geldim.Adrien
Marinette'in yanındaki kedi bendim. Bunny'nin Marinette'e, en azından elbisesine bir şey yapacağını anlamıştım. Ona tısladım. Beni topuklu çizmesiyle tekmeledi.
-Çekil şuradan, pire torbası!
Marinette'in elbisesinin kolunu okşamaya başladı.
-Kol işlemeleri çok güzel... Oops! Güzelin ömrü kısa oluyormuş!
Bunny, Marinette'in elbisesinin kolunu yırtmıştı. Marinette, elbisenin kolunu tuttu.
-Ne yapıyorsun!?
Bunny, elbisenin eteğini tutup çekti. Yırtılan parçayı elinde tuttu.
-Çünkü baloya gitmeni istemiyorum! Kara Kedi'yi benden çalmanı istemiyorum!
-Bunny, ben onu seviyorum! Neden bu kadar acımasızsın!?
Bunny onu dinlemedi. Kapıya doğru yürüdü.
-Kara Kedi benimdir. Sadece benim!
Şeytani kahkahalar atarak odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülünç Değil Mucizevi 2
FanficAdrien sonunda benekli maskenin arkasında saklanan güzelin kendi platonik aşkı olduğunu anlamıştı. Peki ya kendisi? Leydisi onu kedi kulaksız hâliyle de kabul edecek miydi? --- Genç Yetişkin (13-17 yaş arası) Dikkat: Şiddet ve korku temaları, kaba k...