Adrien
Her ne kadar Marinette'e küs olsam bile onu kontrol etmeye gittim, ona bir şey olmasını istemiyordum. Kara Kedi'ye dönüşüp yanına gittim. Penceresinden içeriye baktım. Oda karanlıktı ama bilgisayarın açık ekranı masanın üstünü aydınlatıyordu. Ve o masanın yanındaki döner sandalyede oturan Marinette, başını masaya koyup uyuyakalmıştı. Pencereyi hafifçe ittirdim. Açıktı. Elimdeki bir gülle içeriye girdim. Yanına geldim. Bilgisayardaki açık ekrana baktım ve donakaldım. Uğur Blogu açıktı.
"Kara Kedi'nin kimliği"
Marinette, Uğur Blogu'nda bunu aratmış ama sonuç alamamıştı. Galiba cidden çok kırılmıştı. Kimliğimi öğrenmeye çalışıyordu. Birden ayağımın bastığı yerde bir tahta gıcırdadı. Marinette bu sese uyandı. Yatağın arkasına saklandım. Kwamisi de uyanmıştı.
-Ne oldu Marinette? İyi misin?
Marinette bir süre sessiz kaldı. Sonra ağlamaya başladı.
-Bulamadım Tikki. Ve asla da bulamayacağım gerçek kimliğini!
Yüzünü masaya gömdü ve ağlamaya devam etti. Ben de yavaşça pencereden dışarıya çıktım.Marinette
Gerçek kimliğini bulamamıştım. Gözlerimdeki yaşları silip Alya'nın numarasını çevirdim.
-Alya? Bu saatte rahatsız ediyorum kusura bakma.
-Önemli bir şey mi oldu? Sesin üzgün gibi geliyor.
-Hayır, kötü bir şey yok. Ben sadece... Senden bir ricam var.
-Buyur?
-Kara Kedi'nin kimliğini bulmada bana yardım eder misin? Senin Uğur Blogu'n var, bana ancak sen yardım edebilirsin.
-Elbette! Sonraki görevimizde biraz ipucu toplarım, sonra tanıdığım herkesi sorguya çekip-
-Coştun Alya. Dur, sakin ol.
-Nasıl coşmam, yakışıklı prensimizin kimliği sonunda ortaya çıkıyor! Nasıl coşmam?
Kikirdedim.
-Hah, işte şöyle! Biraz gül! Elinde hiçbir ipucu var mı?
-Onu tanıyormuşum.
-Oha! Kim söyledi sana bunu?
-Kara Kedi.
-Demek öyle...
Sessizlik oldu.
-Tamam. Ben şüphelendiğim kişileri takibe alırım. O zaman kapatıyorum.
-Alya?
-Efendim?
-Bundan kimseye bahsetmeyeceksin değil mi? Aramızda kalsın. Kimseye söyleme.
-Aklımdan bile geçmez.
Birden masamın üstünde bir gül yaprağı fark ettim.
-Alya benim kapatmam lazım.
-Sonra görüşürüz! Kimlik konusunda bol şans!
Telefon kapandı. Gül yaprağını elime aldım. Tikki yanıma geldi.
-Buraya geldiğini mi düşünüyorsun?
-Aynen öyle Tikki. Hem de elinde bir gülle. Kendini affettirmek için gelmiş olmalı. Sesi duyunca da kaçmış.Adrien
-Yarın Sabah-
-Evet çocuklar, yeni arkadaşınıza merhaba deyin: Bunny Wonderworth!-Selam çocuklar!
Sesi tıpkı bir yavru kedininki gibi ince ve tatlıydı. Hepimiz onu tezahürata başladık.
-Miss Wonderworth! Miss Wonderworth! Miss Wonderworth!
O, Hollywood'un en ünlü mankeniydi. Şimdi de bizim kulüpteydi.
Teneffüste herkes onu soru yağmuruna tuttu. Ben de Bunny'nin yanına geldim.
-Selam! Ben Adrien. Babam bu kulübün sahibidir.
-Evet, ben de Bunny. Tanışma faslı zaten derste yaşanmamış mıydı?
-Ama ben sana ismimi söylememiştim...
Son söylediğimi dinlemedi bile, arkasını döndü bana. Ben de onu omzundan tutup kendime çevirdim.
-Ne yapıyorsun, koparacaktın omzumu!
-Paris'in süper kahramanlarını biliyor musun?
O asabiyet gösteren yüzü birden gevşedi. Dudaklarına kocaman bir gülücük yayıldı.
-PARİS'TE SÜPER KAHRAMAN MI VAR!?
Onun ilgisini çekme sevinciyle onunla konuşmaya devam ettim.
-Elbette! Hatta bir değil, iki tane. Onlar...
Bir yandan da Marinette'i süzüyordum uzaktan. Amacım onu kıskandırmaktı ama o bana bakmıyordu bile ve çok mutlu görünüyordu.
-Eee!? Adları ne bu kahramanların!? Beni burada kırk saat bekletecek hâlin yok herhâlde!
-Uğur Böceği ile Kara Kedi.
-Ay ne kadar kawaii!
Kikirdedi.
-Onları nerede bulabilirim?
-Onlar sadece acil durumlarda ortaya çıkar.
-Peki. Acil durum ne zaman?
Cidden mi? Tanrım, soruya bak.
-Değişiyor ama her gün en az bir tane olur.
-İkisiyle de karşılaşmak için sabırsızlanıyorum!
Kalabalığı yarıp uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülünç Değil Mucizevi 2
FanficAdrien sonunda benekli maskenin arkasında saklanan güzelin kendi platonik aşkı olduğunu anlamıştı. Peki ya kendisi? Leydisi onu kedi kulaksız hâliyle de kabul edecek miydi? --- Genç Yetişkin (13-17 yaş arası) Dikkat: Şiddet ve korku temaları, kaba k...