Adrien Akumalandı / Adrien est Devenue Méchante

1.1K 83 21
                                    

Marinette
Üzüntüyle odama geçtim. Yatağıma uzandım. Ben Adrien ile sadece arkadaştım ve ben zaten birisine âşıktım. Bunu, onu kırmadan nasıl açıklayacaktım?
Birden yatağımın yanında duran bir ip gözüme ilişti. Odamın kapısından çıkıyor, devam ediyordu.
Üstüme bir eşofman geçirip dışarıya çıktım. Yağmur yağıyordu. İpi takip ettim. İpi avucuma toplayarak gidiyordum. Birden biri ellerimi tuttu. Başımı kaldırdığımda onun...
Adrien olduğunu gördüm. İpin ucunu o tutuyordu.
Adrien beni elindeki şemsiyenin altına aldı. Onu ittim.
-İstemiyorum.
-Neden böyle davranıyorsun?
-Asıl sen neden böyle davranıyorsun? Biz sadece arkadaştık. Nasıl bana âşık olabildin!?
-Seni sevmemek aptallık olurdu. Sen mükemmel birisin.
-Adrien...bu seni kırabilir ama...ben seni sevemem. Çünkü başkasına âşığım.
Adrien, donmuş gözlerle bana bakıyordu. Ben devam ettim.
-Ve ayrıca bu sene sonunda tasarım kulübünden ayrılmayı düşünüyorum. Hatta yarın da olabilir. Seninle olan bağlarımı koparmalıyım. Ben gidiyorum...
Tam giderken bana sarıldı. Hıçkırarak ağlıyordu.
-Hayır...lütfen bırakma beni Marinette... Bunu bana yapma... Ne olursun... Sana ihtiyacım var... Bırakma beni... Marinette...

Galiba bu biraz ağır oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Galiba bu biraz ağır oldu. Ona sarıldım.
-Gitme...lütfen...
Hâlâ hıçkırıyordu.
-Beni sevme imkânın yok mu? Bana bir şans bile mi veremezsin?
Onun kollarından sıyrıldım.
-Üzgünüm Adrien...insan kalbi ancak içeriden açılır.
Eve doğru yürüdüm. Onu nasıl bir hâlde bıraktığıma bakmadan.

Adrien
Benimle geçirdiği sevgi dolu yılları geride bırakıp nasıl beni sevmediğini yüzüme vurabilmişti?
Ama beni sevdiğini söylemişti. Demek ki bir yalandı. Yıllarca bana çekinmeden yalan söylemişti.
Ama ben hâlâ onu seviyordum. Ve sevecektim.
-Beni reddetti...
Birden siyah bir kelebek yüzüğüme kondu.
-Beyaz Kedi, ben Hawkmoth... Sevdiğin kızı elde edebilirsin ama karşılığında bana Uğur Böceği'nin küpelerini getireceksin.
-Anlaştık, Hawkmoth...
Dönüştüm.

Dışarıda dolaşıp insanlara zarar vermeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dışarıda dolaşıp insanlara zarar vermeye başladım.

Marinette
Evdeydim. Birden televizyonda bir haber gördüm.
-Yeni bir süper kötü Paris'e kötülük yayıyor! Acaba Kara Kedi ile Uğur Böceği onu yenebilecekler mi?
-Bize ihtiyaçları var Tikki!
Tikki! Benekler!
Dönüştüm. Süper kötünün yanına gittim. Benden biraz uzaktaydı. Ona seslendim.
-Hey! Kimsin sen?
Bana döndü ve donakaldı. Sonra bana doğru yürüdü. Elimi tutup öptü.
-N-ne yapıyorsunuz, dedim süper kötüye. Bana baktı.
-Sen, diyebildi ancak.
-Kendinize gelin.
-Beni tanıyamadın sanırım Marinette.
-Ben...seni tanımak? Seni tanıyor- ADRİEN!
Elindeki sopasını çevirdi.
-I-ıh, büyük yanlış! Ben o eski Adrien Agreste değilim, ben Beyaz Kedi'yim!
Bana sopasıyla saldırdı. Beni yere düşürdü. Ben kalkamadan suratımın ortasına sopayı indirmeye çalıştı. Ama ben tam zamanında yana çekildim ve ayağa kalktım. Yoyomu çevirmeye başladım.
-Neden akumalandın? Bana mı kırıldın? Seni reddettiğim için özür dilerim. Seni kontrol eden kişi, yalnızca senin ve benim kötülüğümü istiyor; onu dinleme!
Birden burnuma tekme attı. Yere yıkıldım.
-Bana mucizeni ver!
Burnum sızlıyordu. Elim burnuma gitti, kan içindeydi. Bu olabilir miydi? O beni severdi, bana zarar verebilir miydi bunun gibi? Onu reddetmem, cidden onu bu kadar değiştirmiş miydi? Yoksa onu yönlendiren Hawkmoth muydu? Belki de Beyaz Kedi, Bayan Şanssızlık gibi-
Belime yediğim tekmeyle kendime geldim.
-Hemen pes mi ediyorsun? Sen işte bu kadar aşağı bir kızsın!
Yavaşça ayağa kalktım. Yoyomu çevirdim. Burnumdaki kanı sildim.
-Hayır...aşağı değilim...
Bir yandan da akumanın nerede olduğunu düşünüyordum. Muhtemelen sopasında olmalıydı. Çatıya çıktım. O da beni kovaladı. Birden pençesini yukarıya kaldırdı.
Felaket!
Bu gücün ne işe yaradığını bilmiyordum. Görmek için bekledim.
Beyaz Kedi, çatıya dokundu ve çatı yok oldu. Beni yakalayacakken ben başka bir çatıya atladım ve gözden kayboldum.
-Lanet olsun! Çok yakındı!
Bağırdı.
-BENDEN KAÇAMAZSIN!!!
Parka girdi. Ben de gizlenmiş onu seyrediyordum. Sopasını yoyomla yakaladım. Ezdim, parçaladım. Ama akuma çıkmadı.
-Hadi ama! Nerede?
Sopasını aldı ve eski hâline getirdi.
-Aptal kız...
Bana saldırdı. Ben de kaçtım. Birden bir bipleme sesi duydum. Benden değildi. Demek ki Beyaz Kedi'den gelmişti. Ona döndüm. Suratında bir akuma maskesi oluşmuştu.
-Ölümüne hazırlan, prenses... Kurtuldun sanma... Çünkü geri döneceğim...

Gülünç Değil Mucizevi 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin