Bölüm 9 : SIRLAR

10 1 0
                                    

Bölüm müziği: Adamlar - Acının İlacı

Bölüm sorumuz şu olsun; sizce acının ilacı nedir?

Sesi açın ve başlayın. İyi okumalar!



Mektupları masaya bıraktım.

Kafam karmakarışıktı.

Tek istediğim kafamdaki soruları cevaplamakken, o sorulara daha büyük ve karmaşık sorular eklenmişti. Sanki ben bir sırrı çözdüğümde altından daha fazla sır çıkıyordu. 

Enver, nasıl olur da benim dayım olabilir? Hangi dayı yeğenini kaçırır?

Annem ve Enver kardeş.. Nasıl olur da bu yıllardır benden saklandı? Kardeş kardeşe nasıl zarar verebilir?

Özgür'ü de al ve gel.. Benim tanıdığım Özgür olabilir mi o kişi?

Son mektup... Tarih benim kaçırıldığım günün bir gün öncesi... Ailem hazır olduklarını söylüyorlar. Ama neye? Yoksa, biliyorlar mı? Haberleri var mı? Karar verdikleri şey bu mu?

Belki de yıllardır aranıp sorulmamamın sebebi bu. Ben kaçırılmamışım, terk edilmişim..

Peki hangi aile çocuğunu terk eder? Neden terk eder?

Artık kararımı verdim, ben bu evde bir dakika bile duramam. 

Çantamı sırtıma attım. Gözlerim mektuplardaydı. Onları bırakamazdım. Alabildiklerimi çantama koydum. Bu evden kurtulmamın, sırlarımdan kurtulmamın tek anahtarı o mektuplardı.

Kapıyı yavaşça açtım ve görebilecek kadar bir aralık bıraktım. Çantamı sıkıca tuttum, hadi bakalım.

Dış kapıya ulaşmama çok az kalmıştı..

''Hey, dur!''

Korumalar harekete geçtiği sırada kapıya ulaşmama az kalmıştı. 

''Aslı hanım, siz misiniz? Nereye gidiyorsunuz? '' 

Koruma sayıları artarken nefes nefese kapıya ulaştım. 

Ama beni bir sorun bekliyordu; kapı kilitliydi.

.

.

.

Enver'in odasındaydım. Tüm planlarımı suya düşüren en önemli kısmı unutmuştum; kapılar. Bu evde kilitli olmayan tek bir kapı bile yoktu. 

''Asli, kizum sen nasil böyle bir şey düşünebilursun? Evden kaçmak da ne demek da? '' Ayşe abla hem bana annelik yapan, hemde evin bakımını üstlenen kişiydi. Karadenizliydi. Bazen fikirlerimiz uyuşmasa da onu çok severdim. Sonuçta anne sevgisini annemden görmediğim kadar ondan görmüştüm. O da çocuk sevgisini bende tatmıştı. Hiç çocuğu olmamıştı. Kocası yıllar önce trafik kazasında vefat etmiş, o da bu villada işe girmişti. Kendini bildi bileli burada Enver'e hizmetçilik yapıyordu.

Gözlerimi sıkkınlıkla devirdim, ''senin anlayacağın bir şey değil Ayşe abla''

Bana üzüldüğünü gözleriyle söylerdi, birbirimizi anladığımızı sarılarak belli ederdik. Yine öyle yaptı ve sarıldı. Bende sırtını okşayarak karşılık verdim.

''Bir daha böyle bir şey yapacağında, önce gel bana sor. Kalbime indirme. ''

Gülümseyerek kafamı salladım. Odaya Enver'in girmesiyle koşarak odadan çıktı. Enver'le yine ve yeniden baş başa kaldık.

Sır Tutabilir Misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin