-İYİ OKUMALAR..
Eve korkuyla girdim. Olacaklardan korkuyordum, Enver'den korkuyordum. Gelip beni mahzene kapatmasına bile razıydım, bu onun sessizliğinden iyiydi. Onun susması demek, felaketin habercisiydi. Bunu onun fırtınalarında savrulup giden benden daha iyi kimse bilemezdi..
Yanına gidecek, kütüphaneye gitmek için izin isteyecektim. Özgür'le aramı belki bu proje ödevi sayesinde düzeltebilirdim.
Üstümü değiştirip odamdan çıktım. Asansörle -1. kata indim. Korumalarla konuştuktan sonra oturdum ve içeri alınmayı bekledim. İçeri girdiğimde Enver sandalyesinde arkası dönük oturuyordu.
Ortam çok sessizdi. Bu fırtına öncesi sessizlikti..
''Kütüphaneye girmem gerekiyor'' Hemen konuya girdim çünkü burada daha fazla kalmak istemiyordum, bu odada ölüm sessizliği vardı.. Gerçek ölümün sessizliği..
Yavaşça sandalyesinde döndü. Elinde bir şey tutuyordu, kırmızı bir buton.
Bir butona, bir sırıtışına baktım. Allahım, nolur düşündüğüm şey olmasın..
''Yapma, nolur.. ''
Sırıtışı genişledi. ''Sana yıllardır vermek istediğim bir ders var.. Artık zamanı geldi. Çünkü bunu yaptığımda, bende senin yaşındaydım''
Benim şaşkınlığım arttıkça, onun sırıtışı artıyordu.
''N-neyi yaptığında ''
''Ölümü avuçlarımın içine aldığımda''
Ayağa kalktı, yavaşça yanıma geldi. Saçlarımı yüzümden çekti.
İğreniyordum ondan.. Bu muydu alacağı intikam?
Midem bulanmaya başlamıştı, gözlerim bulanıklaşıyordu.. Gözümden bir damla yaş akıp elime damladığında, her şey için çok geçti.
Elimi tuttu ve butonu avuçlarımın arasına koydu. Elimi çekmek istedim, daha sıkı tuttu. Şimdi o ölüm makinesi avuçlarımın arasındaydı. Birisinin hayatına son verecek o makine, benim elimdeydi..
DEVAM EDECEK...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sır Tutabilir Misin?
Mystery / ThrillerHer şey bir sırla başladı... -Umarım senin öpücüğün beni özgür kılar... Aslı yaşadıklarının ne kadar talihsiz şeyler olduğunu düşünmekteydi, Özgür ile tanışana dek.. Sırlar ortaya çıktıkça, bunların kader olmadığını anlayan Aslı, bu sırların altında...