Bölüm şarkısı, Fikri Karayel 'Morg'
Bölüm sorumuz şu: Hayat hep acımasız mıdır? Bize güzellikler de sunmaz mı?
Düşüncelerinizi, yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorumm. Sesi açın ve başlayın iyi okumalar!
....................................
Özgür'ün anlatımıyla
Şaşkınlığımı fark etmiş olmalı ki sorusunu yineledi, '' Özgür, sır tutabilir misin? ''
Kafa salladım, ''tabi ki''
Gözlerindeki endişe gitti, yerini huzur aldı. Gülümsedi. Elimi bırakıp yürümeye devam etti. Derin bir nefes aldı, sanki kararsız gibiydi. Bu noktada devreye girmem gerektiğini biliyordum.
Kolunu tutup durdurdum, önce ben oturdum çimenlere sonra onu da elinden tutup çektim. ''Hadi anlat, dinliyorum''
Yerden bir çiçek kopardı. Bir bana bir kopardığı papatyaya baktı, ''Bu çiçek ben koparana kadar dalındaydı.. Yaşam kaynağıydı, hayat doluydu.. Ama ben onu kopardım, toprağından aldım.. Hayat bulduğu yerden, yuvasından çekip-'' papatyayı bıraktı, uçmasını izledi ''rüzgara bıraktım.. Onu fırtınaya attım..''
Bana döndü, ''Onu sevmek isterken, aslında ne yaptım biliyor musun? Kötülük.. ''
Çimenlerle oynadı, ''Ben hiçbir zaman okulun sahibinin zengin kızı Aslı Fenomen olamadım biliyor musun? Ben her gece yatağının altında ağlayan, ailesini bekleyen küçük bir kızdım... ''
Bunu duyduğumda şaşırdım, ''Ailesini bekleyen mi? ''
Üzüntüyle kafasını salladı, ''Benim babam Enver Fenomen değil.. Ben küçük yaşımda kaçırıldım Özgür..''
Bunu duyduğumda, donakaldım..
''Ve yakın bir zamanda, aslında kaçırıldığımı düşünürken terk edildiğimi öğrendim.. Yıllarca ailemin gelip beni almasını bekledim, gelmediler.. Yıllarca Enver'den kurtulmak istedim, olmadı.. Benim bu hayatta istediğim hiçbir şey olmadı.. ''
Aslı'nın anlatımıyla
Sözlerimi tamamladığımda, kalbimde minik, çok ufak bir sızı hissettim. Artık eskisi kadar acıtmıyordu, özellikle yaşadıklarımın bir yalandan ibaret olduğunu öğrendiğimden beri.. O zamandan beri hissettiğim tek şey, öfke..
Özgür'e baktım, şaşırmıştı. Zaten böyle bir tepki bekliyordum, hayat hikayemi duyunca kim şaşırmazdı ki?
''Aslı- ''
''Özgür, bana acıdığını falan söyleyeceksen söyleme lütfen.. ''
''Hayır Aslı, ben, bende kaçırıldım, küçükken..''
Bu sefer şaşırma sırası bendeydi!
Aklıma mektupta yazanlar geldi..
Kaşlarımı çattım, ''nasıl yani? ''
Kafasındakileri hatırlamaya çalışıyor, toparlamaya çabalıyordu..
''Ben 7 yaşıma yeni girmiştim. Annem ve babam bir yere gitmeleri gerektiğini, beni kısa bir süreliğine bırakacaklarını söyleyip gittiler, gidiş o gidiş.. Bir daha gelmediler.. ''
Hem şaşırmış, hem üzülmüş, hem de empati kurmuştum..
Yalnızca, aklımda bir soru vardı..
''Özgür, ailem beni bırakıp gitti dedin. Nereye bıraktılar? ''
''Kerim Yılmaz diye bir adam var. Onun evine. Aslında yetimhane gibi bir yerdi.. Benim gibi terk edilenler vardı hep.. Orada hayatta kalma mücadelesi verdim. Şimdiki ailem beni bulana dek.. ''
O zaman mektupta bahsedilen Özgür değil..
Hayat ne kadar garip? Birkaç gün öncesine kadar Özgür hoşlandığım çocukken, şimdi kaderimi paylaştığım çocuk..
Ah Özgür, umarım hayat sana güzel yollar açar.. Umarım hayat bize güzel yollar açar.. Birlikte..
Özgür'ün anlatımıyla
Aslı..
Artık gözlerindeki hüznün sebebini biliyordum.. O hala kırılmış, sevgiye muhtaç ve onu kurtaracak bir ele ihtiyaç duyan küçük kız çocuğu...
Neden bu dünyada olduğumu sorguladım hep.. Artık cevabını biliyorum.. Ne pahasına olursa olsun, sırların ortasında kalmış, gelgitlerde boğulmuş, kırılmış ama iyileştirilmemiş bu kızı kurtarmak... Onu sevmek, sınırsızca sevmek.. Onu her türlü kötülükten çekip kurtarmak...
''Aslı.. Artık biz sırdaşız o zaman, değil mi? ''
Gülümsedi, ''Evet, biz artık sırdaşız ''
DEVAM EDECEK...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sır Tutabilir Misin?
Mystery / ThrillerHer şey bir sırla başladı... -Umarım senin öpücüğün beni özgür kılar... Aslı yaşadıklarının ne kadar talihsiz şeyler olduğunu düşünmekteydi, Özgür ile tanışana dek.. Sırlar ortaya çıktıkça, bunların kader olmadığını anlayan Aslı, bu sırların altında...