Bölüm 10

33.6K 1.4K 74
                                    

-Doğu'nun Gözünden - Part 2-

''Bu yaptığının hesabını vereceksin Doğu Bey! Kaybettiğim her kuruşun hesabını vereceksin!!''

Doğu gülümsedi. ''O son ihaleyi de alamamışsınız değil mi?'' Dedi alayla. ''Yazık! Zararınız çok büyük olmalı.'' Derken beklemeden son darbeyi de vurdu. ''Bu arada araplar malları artık sizden almayacalarını söylediler mi Aslan Bey?''

Telefonda bir sessizlik oldu. ''Neden bunu yapıyorsun?'' Dedi adam öfkeden kısılan bir sesle.

''Bir daha Zöhre'yi üzecek bir şey yaparsanız bu defa kaybedeceğiniz sadece para olmaz Aslan Bey.''

''O benim kızım! Senden sadece onu işe almamanı istedim. Kızımı benden daha çok düşünecek halin yok ya!''

''Kızını işe almamam için beni tehdit ettin. Eğer Zöhre'nin babası olmasan şu an hayatta bile olmazdın. Sabrımın sınırlarını zorlama Aslan Bey yoksa kendi kanında boğarım seni.''

Doğu'nun sakin sesinde öyle bir şey vardı ki telefonun öteki ucundaki adam iliklerine kadar titredi.

''Tamam.'' Dedi adam bir orta yol bulmayı deneyerek. ''Zöhre senin yanında çalışabilir.'' Adam devam edecekti ama Doğu araya girdi.

''Senden izin mi istedim ben?'' Dedi o her zamanki sakin, korkutucu sesiyle

Telefonun ucundaki adam alnından akan terleri siliyordu. Sıkıntıdan ter içinde kalmıştı. ''Ben sadece onun iyi bir evlilik yapmasını istedim.'' Diyerek açıklamaya girişti.

Doğu'nun taşan sabrı yüzünden sesi yükseldi. ''Sen iyi bir evlilik yapmasını istemedin orospu çocuğu! Sen kızını sattın!!!''

Doğu bir an sustu. Kendine hakim olmaya çalıştı. Karşıdaki adam korkudan konuşamaz olmuştu. ''Şimdi kapat şu telefonu.'' Dedi Doğu keskin bir sesle. ''Zöhre'yi rahatsız edecek bir şey yaparsan seni öyle bir hale getiririm ki bana beni öldür diye yalvarırsın.''

Telefon kapandığında Doğu bir şeyleri kırmamak için kendini zor tutuyordu. Zöhre'yi işe alacağı zaman kızın babası onu aramış ve Zöhre'yi işe almamasını istemişti. Doğu'yu ikna edemeyeceğini anlayınca da onu açık açık tehdit etmişti. Doğu bunun intikamını öyle bir aldı ki adamın işleri tepetaklak oldu. Adam onu aradıktan sonra Zöhre'ye ailesini sormuştu. Kız buna şaşırsa da sonunda ailesinin onu zorla evlendirmeye çalıştığını itiraf etmişti. O an sakin kalmaya çalışan Doğu hislerini zar zor saklayabilmişti. Onun Zöhre'sini evlendirmek istemişlerdi. Zöhre'nin evlenmiş olma ihtimali bile aklının sınırlarını zorlarken bir de onu buna zorladıklarını duymuştu. Tabi ki intikamı çok acı olacaktı. Olmuştu da.

*

Zöhre'ye metresi olmasını teklif eden adamın hesabını kestiği günün ertesinde Zöhre bir türlü işe gelmek bilmedi. Doğu'ya bir gün önce işten ayrılacağını söylemişti ama Doğu ona eve gidip dinlenmesini ertesi gün işe gelmesini söylemişti. Böyle de olacağını düşünüyordu ama Zöhre gelmemişti. Demek ki işten ayrılmakta kararlıydı. Arkadaşlarına Zöhre'yi aramalarını söyledi. Odasına gittiğinde çıldırmak üzereydi. Sakin kalmaya çalışıyordu ama yapamıyordu. O gün hayatında ilk defa Selim'le tartıştı.Zöhre gelene kadar şirkette fırtınalar estirdi. Kendine bir türlü engel olamıyordu. Birini öldürmemesi bile büyük başarıydı. Sonra Aylin gelip Zöhre'nin uyuyakaldığını söyledi. Doğu hayatında hiç bu kadar rahatlamamıştı.

O gün Zöhre öğle yemeğine gittiğinde Doğu işlerle uğraşmaya devam etti. İşlere dalmış çalışırken Zöhre'nin geldiğini duydu. Yanında da Aylin vardı. Zöhre kapıyı açık unuttuğu için konuşmalarını net bir şekilde duyuyordu.

Aylin heyecanla konuşmaya başladı. ''Kız bu çocuk senden hoşlanıyor olmasın.'' Dedi.

''Hangi çocuk?'' Dedi Zöhre. Birinin Zöhre'den hoşlanma ihtimali Doğu'nun öfkeden titremesine sebep oldu. Yumruklarını sıkarak dinlemeye devam etti.

''Gökhan'ı diyorum. Sürekli yanımıza geliyor. Sanki biz yokmuşuz gibi sadece seninle konuşuyor. Geçen gün seni sinemaya davet etti değil mi o?''

''Canım ne var çağırdıysa. Herkes sinemaya gidebilir. İlle benden hoşlanacak anlamına gelmiyor bu.''

''Ya evet gelmiyor. O yüzden biz de yanında olmamıza rağmen bize görünmez muamelesi yapıp sadece seni çağırdı değil mi?''

Zöhre sıkıntılı bir nefes aldı. ''Aslında ben de öyle düşünüyorum.'' Dedi itiraf ederek.

''Eee ne yapmayı düşünüyorsun?'' Dediğini duydu Aylin'in. ''Bence çocuk çok yakışıklı.''

Bu sorunun cevabını alana kadar Doğu nefes bile alamadı.

Zöhre Aylin'e, ''Hiç aşk meşk çekecek havada değilim Aylin.'' Dediğinde Doğu derin bir nefes aldı.

''Kız hemen tepmesene kısmetini. Çocuk hem yakışıklı hem de başarılı. Yıllardır bu şirkette. Yakında terfi alması bekleniyormuş. Onların biriminin müdürü emekli olunca yerine o geçecekmiş.''

Doğu'nun son duyduğu bu oldu. Aylin bir şeyler fısıldadı ama Doğu ne dediğini anlamadı. Muhtemelen kapının açık olduğunu fark etmişlerdi. Sonrasında Zöhre gelip yerine döndüğünü haber verdi.

Doğu hemen insan kaynaklarını aradı. Gökhan denen şerefsizi işten çıkarmalarını söyledi. Gökhan'ın müdürü onu arayarak vazgeçirmeye çalışacak oldu ama Doğu adamın lafını ağzına tıkadı. Az kalsın onu da kovacaktı.

Akşam saatlerinde Gökhan'ı arayıp konuşmak istediğini söyledi. Adam işe geri alınacağını sanmış olacak ki koşa koşa ofise geri geldi. O geldiğinde Doğu ofisteki herkesi yollamıştı.

''Otur Gökhan.'' Dedi Doğu. Gökhan süklüm püklüm yerine oturdu.''Seni buraya neden çağırdığımı merak etmişsindir.''

''Bir kusurum olduysa...'' Dedi adam.

Doğu ona soğuk soğuk baktı. Gökhan bu bakışların karşısında ezim ezim eziliyordu.

''Benim olana el uzatana ne olur biliyor musun Gökhan?''

Gökhan anlamayarak baktı. ''Sizin olana dokunmak mı?'' Dedi. ''H-Hayır bilmiyorum.'' Dedi kekeleyerek. Çok büyük bir tehlikede olduğunu anlamıştı. İşin kötüsü ne yaptığını bile bilmiyordu.

''Benim olana el uzatanın parmaklarını kırarım.'' Dedi Doğu.

''Ben yanlış bir şey mi yaptım?'' Dedi Gökhan. Korkudan eli ayağı titriyordu. Doğu Bey'in ne kadar tehlikeli bir adam olduğunu biliyordu. Bunu bilmeyenin aptal olması gerekirdi. O suçunun ne olduğunu sorduğunda Doğu birkaç saniye ona öldürücü bakışlarla baktı.

''Bir daha Zöhre'nin karşısına çıkarsan seni ellerimle boğarım Gökhan.'' Dedi Doğu. Gökhan'ın gözleri şokla açıldı. Doğu devam ediyordu. ''Sakın Zöhre'yi aramaya kalkma yoksa ölümün çok acılı olur.''

Gökhan anlamaya başlamıştı. Nereden bilebilirdi ki? Eğer bilse Zöhre'nin yanına bile yaklaşmazdı. ''H-Hayır asla aramam Doğu Bey.'' Dedi.

''Olur ya Zöhre'yi bir gün görürsen, tesadüfen bile karşılaşsanız hemen dön ve başka tarafa yürü. Ona bakma bile. Bir daha Zöhre'nin adını bile ağzına almayacaksın. Anladın mı?''

''Evet anladım Doğu Bey. N'olur affedin bir daha asla...''

''Kes!'' Dedi Doğu. ''Şimdi çek git bir daha da gözüme görünme.''

Gökhan titreyen bacaklarıyla zar zor yürüyüp gitti. Bu gün ölümden dönmüştü ve bunun farkındaydı.

FÜTADE | DİLSUHTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin