''Rüya, hadi kalk kızım okula geç kalacaksın. ''
''Tamam anne ya beş dakika daha uyusam ne olur ki ? ''
''Kalkmazsan kendi yöntemlerimle kaldırırım haberin olsun! '' diyen annemin tehdidini hiç aldırış etmedim.
İki dakika sonra kafamdan aşağı dökülen buz gibi su ile yataktan fırladım.
''Seni uyarmıştım değil mi kızım? Hadi kalk üzerini giyin sonra doğru kahvaltıya. '' diyen anneme 'tamam' dercesine başımı salladım ve yataktan kalktım. Annem de odadan çıktı.
Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve dolaptan kıyafet seçmeye başladım.
Bugün okulun ilk günüydü ve biraz bakımlı olmaktan zarar gelmezdi. Altıma kot bir şort ve üstüne ise beyaz askılı bir atlet giydim. Ayağıma ise beyaz converse ayakkabılarımı geçirdim.
Saçlarımı taradım ve açık bırakmaya karar verdim. Gözüme rimel ve dudağıma da toz pembe bir ruj sürdüm. Her şey bittiğinde boy aynama bakıp kendimi yokladım. İşte ben böyle olmayı seviyordum. Sade ama şık.
Çantamı alıp odadan çıktım. Merdivenlerden salona indim ve mutfağa geçtim. Çok aç değildim. Ağzıma birkaç lokma bir şeyler tıkıştırdım ve bir yudum meyve suyumdan aldım.
Annemi ve babamı öperek mutfaktan çıktım.
Salonun bir köşesine fırlatmış olduğum çantamı ve telefonumu aldım. Arabamın anahtarını da unutmamalıydım.
Her şey tamam olduktan sonra kapıdan çıktım ve arabamı açtım.
Arabaya oturdum ve çantamı yan koltuğa koydum.
Sessizlik içinde okula doğru yola koyuldum.
------------
Aydın Koleji. Sonunda hızlıca arabamı park ettim ve okulun kapısından içeri girdim. Masal ve Yiğit beni bekliyordu.
Onlar benim en yakın arkadaşlarımdı.
Hızlıca yanlarına doğru yürüdüm. Yiğit beni görünce koştu ve yanıma geldi. Bana sarılarak kaldırdı ve birkaç kez etrafında döndürdü. Masal'la da sıkı sıkı sarıldık. İkisi de cin görmüş gibi bakıyorlardı.
'Ne oldu?' dercesine bir bakış attım. Sonunda Yiğit konuşmayı başardı.
''Kızım bu ne hâl. 3 ayda baya güzelleşmişsin.'' dedi. Masal da onaylarmış gibi kafasını salladı ve ''Kızım bugün dikkat et seni kaçırmasınlar.'' dedi gülerek. Ardından ben de güldüm.
Zil sesini duyunca sınıfa gitmek için yola koyulduk. Sınıfa gelince boş sıralardan birine oturduk.
Masal beni satmıştı ve Yiğit'le arkama oturmuşlardı.
Hiç aldırış etmedim ve onlarla sohbet etmeye başladım. Hemen sonra öğretmenler zili çaldı ve öğretmen sınıfa girdi. Hemen arkasından da 3 tane çocuk girdi.
'Lanet olsun sınıfa meteor yağıyor. ' diye geçirdim içimden.
Çocuğa resmen yiyecekmiş gibi bakıyordum. Hocanın sesiyle irkildim.
''Evet çocuklar bunlar yeni arkadaşlarınız.'' dedi ve çocuklara dönerek ekledi '' Aramıza hoşgeldiniz kendinizi tanıtabilir misiniz ?''
''Ben Berk. Berk ATEŞ.''
''Ben de Cem.''
''Ben ise Mert.'' diyerek kendilerini tanıtılar.
''Tamam çocuklar şimdi istediğiniz bir yere oturun.''