BÖLÜM 24

655 17 13
                                    

2 Gün Sonra...

Annemin ölümünden sonra ders dinlemek hiç içimden gelmiyordu. Okula sadece gitmek için gidiyordum. Ama Berk yanımda olunca her şeyi unutuyordum. Sadece biz varmışız gibi hissediyordum.
Berk beni büyülemişti.
Hayatta kalmak için bunu yapmak zorundaydım, Berk'e tutunmak zorundaydım...

--------------

Yine okuldan gelmiştik. Karnım acıkmıştı ama dolabı açtığımda içini boş görmemle kısa süreli bir şoka girmiştim.
"Berk markete gidelim mi? "
"Ben giderim güzelim sen listeyi hazırla.  "
"Ben de gelsem olmaz mı?  Evde canım sıkılıyor. "
"Olmaz. Aldığımız kitapları oku, film falan izle. "
"Ama neden? "
"Rüya bunu seninle daha önce konuşmuştuk. Abim olacak şerefsizi biliyorsun. "
"Özür dilerim. Tamam ben listeyi hazırlayayım. " dedim ve Berk'in yanından uzaklaşıp masaya doğru gittim ve elime kalem kağıt alıp yazmaya başladım.

Kocaman bir liste olmuştu.
"Tamam Berk, liste hazır. " dediğimde koltuktan kalktı ve üzerine ceketini geçirip ayağa kalktı. Ben de sandalyeden kalktım ve kapıya doğru gittik. Yanağımdan öptü ve "Yarım saate dönerim sevgilim. " dedi. Gülümsedim. Kapıyı açtı ve dışarı çıktı. O gidince ben de salona doğru gittim.

İki dakika sonra kapı tekrar çaldı. Oflayarak kapıya doğru gittim ve açtım. Bilin bakalım kim?  Evet, evet bu Berk.
"Cüzdanımı unutmuşum. " dediği an espri yapmak istedim.
"Aşıksın sanırım. "
"Hem de çok. " dedi. Gülümsememe neden olmuştu.

Salona gittim ve masanın üzerinden cüzdanını aldım. Berk'e götürürken içinden bir şey düştü ama hiç aldırış etmedim.
"Al aşkım. " diyerek cüzdanı ona uzattım.
"Teşekkürler güzelim. " dedi ve her şeyin tamam olduğuna emin olunca gitti. Yere düşen şeyi hatırladım ve içeri gittim. Kağıdı aramaya başladım ve sonunda koltuğun altında buldum. Kim bilir onu ararken ne halden ne hale girmişimdir.

Bu Berk'in nüfus cüzdanıydı. Hafif göz gezdirmeye başladım.
'Adı: Berk
Soyadı: Ateş
Baba adı: Murat
Anne Adı: Işıl
Doğum tarihi: 16.06.1997' yazıyordu.

"Oha Berk 18 yaşında mı? " diye sordum kendi kendime. Çünkü ben 17 yaşındaydım ve biz aynı sınıftaydık. Geç verildiğini düşünerek bu soruyu beynimde ileriye attım ve Berk'e sormak için orada saklayacaktım. Asıl şaşırtıcı olan şey şuydu.

İki gün sonra Berk'in doğum günüydü. Ne yapacağım diyerek düşünmeye başladım. 'Hediye olarak ne almalıydım? Acaba Berk nelerden hoşlanır?  Sürpriz partileri sever mi? ' gibi sorular beynimi bulandırırken bir anda kapı açıldı. Hemen nüfus cüzdanını sakladım.

"Hoşgeldin canım. " dedim. Gülümsedi.
"Hadi bebeğim yardım et şunları hemen taşıyalım içeri. " dedi ve ceketini çıkarıp poşetleri taşımaya başladı. O mutfağa gidince nüfus cüzdanını ceketinin cebindeki cüzdana koydum ve ben de ona yardım etmeye başladım.

Berk ile poşetleri mutfağa taşıyınca aldığı şeylerden yemek yaptım ve yedik.
Televizyonun karşına geçtiğimde biliyormuş gibi sordum.
"Berk sen kaç yaşındasın? "
"18"
"Gerçekten mi? Peki okula geç falan mı verildin? "
"Hayır. Bir sene sınıfta kaldım. "
"Ne! "
"Çok mu şaşırdın? "
"Evet hemde çok. " dedim gülerek. O da güldü.
"Peki Berk bey hakkında bilmediğim daha neler var? "
"Anlatmamı ister misin? "
"Evet. " dedim soru soran bakışlara.  Sonuçta ne kadar kötü olabilirdi ki?

"Ben tam 14 yaşındaydım. Abim olacak o herif bir gün annem ve babamla kavga etti. Ben ise sadece izleyebiliyordum. Hiçbir şey yapamıyordum. Sonra abim belinden bir silah çıkardı ve annemle babama doğrulttu." Yutkundu ve tekrar devam etti.
"Sonrası da anladığın üzere onları öldürdü. Ona engel olmak istedim ama olamadım. Bana tokat attı. Sonra da evden koşarak çıktı. Ben şok olmuştum. Annem ile babam karşımda kanlar içinde yatıyordu. Ben ise evde sinir krizi geçiriyordum. Bir süre sonra polisler, ambulanslar geldi. Ambulans onları alıp götürdü ama kurtaramadılar. Zaten olay yerinde ölmüşlerdi. Abimi de kısa sürede yakalayıp hapse attılar. Beni de teyzemler aldı. Uzun bir süre sonra teyzem de trafik kazasında vefat etti. Artık kimsem yoktu ama kendime bakacak yaşa gelmiştim. Zaten babam da arkasında mal, mülk, ev, arsa ve bir sürü para bırakmıştı. Artık abimde olmadığına göre onlar benimdi. Ben de kendimi biraz olsun toparlamak için İstanbul'a yerleştim. "

Bir süre öylece durdu. Sonra konuşmaya devam etti. " Bunu bilmeni istemiyorum ama sonradan öğrenirsen beni öldürebilirsin. " dedi. Bu durumda bile nasıl böyle olabiliyordu? Ona hayran kalmıştım. Tek kelime ile hayran.

"Seni dinliyorum. "
"Annemin ve babamın ölümü beni yıkmıştı. Tabi ben de kötü şeylere yöneldim. Sigara, içki, silah, ne olursa. Artık yaşama sebebim kalmamıştı. Ta ki sen karşıma çıkana kadar. Sen hayatımı değiştirdin Rüya.  Artık yaşamam için bir sebebim var. Sen varsın.  Seni seviyorum, çok seviyorum. " dedi.  Gözleri dolmuştu. Sanırım benim gözümden bir damla yaş damlamıştı bile.

"Şşş. Sakin ol Berk. Tamam her şey geçti ben varım artık. En önemlisi de biz varız... " dedim ona sarılarak. O da sıkıca sarıldı. Sanki bırakmak istemiyormuş gibi. Sahiplenmek istiyormuş gibi.

"İstesen de bırakamazsın zaten. " dedi.
"Haha evet. " dedim ve gülmeye başladık.

-------------

Televizyona bakıyorduk. Berk benim dizimde yatıyordu. Ben de onun saçlarıyla oynuyordum. Ama aklım televizyonda değildi. Berk'in doğum gününü düşünüyordum. Berk bunca şeyi yaşadıktan sonra mutlu olmaya ihtiyacı vardı. Ben de onun mutlu olması için elimden geleni yapacaktım...

♧♧♧♧♧♧♧
Multide Rüya.
Ve bir bölüm ile tekrar karşınızdayız... :)
İyi okumalar :)

BERK'İN RÜYA'SIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin