Çok tırsıyordum. Telefonumu aramaya başladım ama yukarıdaydı. Hiçbir şeyi göremiyordum. Etrafa tutunarak ilerliyordum.
Merdivenleri çıktım ve odalardan birine girdim.
"Ne olur burası yatak odası olsun." dedim ama ne yazık ki banyoya girmiştim. Hemen oradan çıktım ve başka bir kapıya yöneldim.Kapının tokmağına elimi koydum ve çevirdim. O sırada biri beni tuttu ve ağzımı kapatarak belimi duvara yapıştırdı. Canım yanmamıştı. Kim olduğunu bilmediğim kişinin eli ağzımdaydı. Bağırmaya çalışıyordum ama nafile.
"Şşş güzelim benim Berk. " dedi. İçim rahatlamıştı.
"Şimdi sakın endişelenme ve bağırma. Evde hırsız var. " dedi.
Gözlerimi pörtlettim. Allahtan Berk görmüyordu."Şimdi elimi ağzından çekeceğim ama bağırma ve gidip beraber o şerefsizin işini bitirelim. " dedi.
Söylediği karşısında gülümsedim. Başımı salladım. O da elini ağzımdan çekti. İşini bitirelim ha? Hadi bakalım.Elimden tuttu ve yavaş adımlarla yürümeye başladık. Üst katta kimse yoktu bu yüzden bizde aşağı indik. Berk'e "Aşkım mutfağa yürü. " dedim fısıldayarak. O da mutfağa doğru yöneldi.
Tezgahın üstündeki tavayı aldım."Bunun için miydi? " dedi fısıldayarak.
"Ne olur ne olmaz. Karşıma çıktığı an beynini patlatacağım." dedim. O da güldü. Az da olsa sesini duyabilmiştim.Salonda hafif bir ışık vardı. Sanırım hırsız telefonunu açmıştı. Aklımdan bir anda "Hırsızsın sen be telefonla ev mi soyulur? " diye geçti. Yavaşça arkadan dolandık. Berk'in elini çekiştirdim o da aşağı eğildi. Eee uzun boylu olmanın cezaları.
"Berk lütfen. " dedim fısıltıyla aynı zamanda yalvarırcasına. O da aynı şekilde "Tamam." dedi. Berk'in önüne geçtim. Adamın arkasına doğru ilerledik.
Tavayı kaldırdım ve en sert gücümle adamın kafasına geçirdim. Adam yere yığıldı. Birkaç dakika sonra ışıklar geldi. Bu sefer adamın yüzü daha net gözüktü. Şaşkınlıkla Berk ile birbirimize baktık.