shayne ward- no promises
Otoparka geldiğimizde Yağmur ile Yiğit konuşuyordu. Berk merakla ''Siz sevgili misiniz? '' diye sordu. Yiğit de ''İsterim. '' deyip Yağmur'a baktı. Yağmur da ona gülümsedi. Galiba bunların arasında bir şey olacaktı. Berk tam ağzını açacakken telefonum çaldı ve bana döndü.
Annem arıyordu.''Efendim anneciğim. ''
''Rüya hanımla mı görüşüyorum? '' Bu annem değildi.
''Pardon siz kimsiniz, annem nerede ? '' diye sordum endişeli bir şekilde.
''Rüya hanım acilen hastaneye gelmeniz gerekiyor. Anneniz... trafik kazası geçirdi. '' dedi.
Telefon elimden düştü ve ben de kendimi yere attım. Gözlerimden iki damla yaş süzüldü. Annem ölecek miydi? Anne, gitme anne. Beni bırakma anne bırakma.''Rüya iyi misin? '' dedi Berk yanıma çökerek. Yüzümü avuçlarının içine aldı. Ağlıyordum. Konuşamıyordum. Annemin ölebileceği aklıma geldikçe ben de ölüyordum.
''B-berk annem kaza geçirmiş, hastanedeymiş. '' dedim her ne kadar zorlansam da. Yiğit ile Masal da ''N-ne! '' deyip yanıma çöktü.
''Rüya güçlü ol annenin sana ihtiyacı var. ''dedi Yiğit.
Berk de ''Evet bitanem, hadi hastaneye gidelim. '' diyerek beni kucağına aldı ve arabaya oturttu. Diğerleri de arabalarına bindiler ve hastaneye doğru gitmeye başladık.-------------------------
Hastaneye geldiğimizde hızlıca danışmaya koştum ve annemin ameliyatta olduğunu öğrendim. Hemen ameliyathane katına çıktım. Berk ve diğerleri de peşimden geliyordu. Ameliyathanenin kapısına geldik. Öylece bir sağa bir sola yürüyordum. Kapıdan bir sürü hemşire çıkmıştı ama hiçbiri bir şey söylemiyordu.
Berk omuzlarımdan tuttu ve ''Rüya sakin ol annen iyi olacak.'' dedi. Onu dinledim ve koltuğa oturdum. Ona inanmak istiyordum... Annemin ölmeyeceğine inanmak itiyordum...40 dakika sonra sonunda ameliyathane kapısından bir doktor çıktı. Oturduğum yerden fırladım ve doktorun yanına gittim.
''Doktor bey, o nasıl? ''
''Siz neyi oluyordunuz? ''
''B-ben kızıyım. '' dedim hızla.
''maalesef efendim. Elimizden geleni yaptık ama kurtaramadık. Geldiğinde iç kanaması vardı. Başınız sağ olsun. '' deyip yanımızdan uzaklaştı. Olduğum yere düştüm ve ''Anne '' dedim fısıltıyla.
''Annee! '' diye bağırdım ve ağlamaya başladım. Berk beni kaldırdı ve koltuğa oturttu. Ona sarıldım. Bir yandan ağlıyordum.
''Anne, anne, anne, anne. '' diyordum durmadan. Gözyaşlarım durmak bilmiyordu. Masal da bir köşede ağlıyordu. Cem de onun yanındaydı. Yiğit de duvarı yumrukluyordu. Yağmur ise gözlerini yere dikmişti.10 dakika sonra yine o doktor yanımıza geldi. ''Rüya hanıma bu mektup annenizin üstünden çıkmış, size.'' dedi ve tekrar uzaklaştı. Hızlıca okumaya başladım.
'' Kızım Rüya'm
Bitanem, öncelikle bunu yaptığım için bana kızma çünkü ben artık dayanamıyorum. Babanla kavgalarımız yüzünden senin psikolojin bozuldu. Özür dilerim kızım. Sana böyle bir hayat yaşattığım için özür dilerim.
Sen arkadaşında kaldığın gün babanla ayrıldık. O yurtdışına gitti. Ben de sana layık bir anne olamadım kızım. Ama eminim Yiğit ile Masal sana çok iyi bakacaktır.
Senin beyazlar içinde olduğun günü göremeyeceğim belki ama hayal edebiliyorum kızım. Kendin için doğru kişiyi seç ve aşkının peşinden git.
Seni seviyorum meleğim. Beni affet... ''yazmıştı.Kağıda birkaç damla gözyaşı damladı. Sinirle yanda bulunan çöp kovasına vurdum.
''Kahretsin, hep o babam olacak şerefsiz yüzünden. Annemi bu hale o getirdi. '' dedim ve duvara yaslanıp yavaşça aşağı kaydım. Berk de yanıma gelip oturdu. Artık hastanede yapılacak bir şey kalmamıştı. Yarın cenaze defnedilecekti. Zaten kim gelecekti ki? Annemin hiç arkadaşı yoktu bu yüzden kimse gelmezdi. Bu üzüntüye dayanamazdım. O cenazeye gitmeyecektim. Çünkü annemi öyle görmeye dayanamazdım...