1 Hafta Sonra...
Günlerimiz neredeyse hep okulda geçiyordu. Cem'lerin kavga ettiği gece eve gidince hemen uyumuştuk.
Bugün de okuldan gelince hemen duşa girdim. Çıktığımda dolapta hep dışarısı için kıyafetler olduğunu gördüm. Ben de gidip Berk'in dolabına saldırdım. İçinden bir tane eşofman ve
t-shirt alıp giydim.
Aşağı indiğimde Berk'i göremediğim için endişelenmiştim.
"Beeerk. " diye bağırdım.
"Efendim bitanem, mutfaktayım. " dedi. Hemen mutfağa yöneldim. Berk krema çırpıyordu.
Beni görünce şaşırdı.
"Rüya neredesin canım? " dedi gülerek.
"Buradayım Berk. " dedim gülümseyerek.
"Kıyafetlerin içinde kaybolmuşsun da göremedim. Sahi sen kaç kilosun? " dedi. Yanına gittim.
"Sen böyle devam edersen seni geçeceğim. " dedim gülerek.
"Ee pasta mı yapacağız? "
"Evet. " diyerek cevapladı. "Ben yapayım mı sen kendini çok yoruyorsun. "
"Peki. Marifetinizi görelim bakalım küçük hanım. " deyip sandalyeye oturdu. Pasta hamurunu kestim ve tabağa koydum.
Berk'in'in eşofmanı çok büyüktü ve kayıyordu. Ya da benim belim inceydi. Sürekli eşofmanı çekiştiriyordum.
"İstersen çıkart. "
"Berk seni burada öldürürüm. " dedim elimdeki bıçağı kaldırıp.
"Ölümüm senin elinden olsun. " dedi ve daha sonra kahkaha attı.
Kestiğim hamura kremayı sürdüm ve üstüne diğerini kapattım. Dışını da krema ile kaplayıp meyvelerle süsledim. Soğuması için tabağı dolaba koydum. Bütün bu süre boyunca Berk beni izlemişti.
20 dakika sonra dolaptan pastaları alıp kestim ve tabaklara koydum. Berk'in yanına oturdum.
"Bak bakalım nasıl olmuş. " dedim merakla. Çatalıyla biraz aldi ve ağzına attı.
"Imm çok tatlı, aynı senin gibi. " dedi. Gülümsedim.
"Sana bir şey söylemem gerek. " dedik aynı anda.
Yine aynı anda "İlk sen söyle. " dedik yine aynı anda. Gülmeye başladık.
"Tamam o zaman yine aynı anda. " dedim. Başını salladı.
İkimiz de aynı anda "Evi sattım. " diye bağırdık.
"Ne? Gerçekten mi? " dedim şaşkınlıkla. Gülmeye başladı. Ben de ona eşlik ettim.
"Anlaşılan artık beraber kalacağız. "
"Seninle nerede olsa kalırım. "
"Ben de. " dedim ve gülümsedim.
--------------
"Berk yukarıda kilitli bir oda var. Orada ne var? " diye sordum. Koltukta yatıyorduk. Berk doğruldu ve ayağa kalktı.
"Hadi gel sana göstereyim zaten zamanı gelmişti. "
"Neyin zamanı? "
"Gidince görürsün. " dedi ve merdicenlerden yukarı çıkmaya başladık. Kapının önüne gelince cebinden bir anahtar çıkarıp kapıya soktu. Anahtarı çevirdi. 'çıt' sesi geldiğinde daha da heyecanlanmaya başlamıştım...
