Arkadaşlar yeni bölüm geldiii. Çok istek gelmişti hem öpüşme sahnesi için hem de karakterler aynı odada kalsınlar diye. Aynı odayı yazmaya çalıştım ama inanın içime sinmedi. Ben onların aşkının saf kalmasını istiyorum. O yüzden yazamadığım için üzgünüm. Umarım diğer yazdıklarımı beğenirsiniz. Keyifli okumalar.
Hogwarts son zamanlarda kasvetli bir havaya sahipti. Bunda Voldemort'un dönmesinin kesinliği de büyük etkiliydi. Herkesin içinde belli etmediği bir korku vardı. Herkes bir gerçeğin farkındaydı ve onu bekliyordu. Voldemort kesinlikle ordusuyla beraber Hogwarts'ı talan edecekti. Ama ne zaman ? Olması muhtemel bir şeyin ne zaman gerçekleşeceğini beklemek çok zordu. Tüm okulda yemekler sessizce yenir, dersler keyifsiz işlenir ve her gece erkenden uyunulurdu. Tüm öğrenciler sonunu bekliyor gibiydi. Her profesör öğrencilerin huzursuzluğunun farkındaydı ancak hiçbiri bir açıklama yapamamıştı, o güne kadar... Ortak salonda bir akşam yemeğindeydik.
Dumbledore: Bugün burada durmuş sizlere baktığım şu anlarda ciddi bir gerçek aklıma geliyor. Her gün, her saat hatta şu anda bile karanlık güçler bu şatonun duvarlarından içine sızmaya çalışıyor. Fakat sonuçta en büyük silahları sizsiniz. Düşmanlığı bir kenara bırakarak tüm okul bir olmalıdır. Afiyet olsun.
-Bunları dinlemek bizi duygulandırmıştı. Olası bir savaşta tüm Hogwarts onlara karşı tek kuvvet olarak durabilecek miydi ? Yemeğimizi yedikten sonra herkes odasına çekildi ancak ben Draco ile birlikte bahçeye indim. O sırada Profesör McGonagall Hogwarts'ı koruma büyüsü yapıyordu. Eşsiz bir andı.
McGonagall: Piertotum Locomotor.
Draco: Bundan sonra ne yapacağız ?
Y/n: Nasıl yani ?
Draco: İkimiz de farklı taraflardayız. Nasıl birbirimize zarar vermemeyi başarabiliriz ki ?
Y/n: Eğer bunu başarırsak mükemmel bir gelecek bizi bekliyor, başaramazsak sonsuza kadar ayrılmak zorunda kalacağız.
-Draco bana yaklaşmıştı. Etrafta kimse yoktu. Tam öpecekken Lucius geldi.
Lucius: İyi akşamlar. Draco, en son bu kızı normal biri olarak tanıtmıştın ancak şu an görüyorum ki ...
Draco: Baba bu benim kız arkadaşım.
Y/N: Merhaba Bay Malfoy.
Lucius: Ah.. Daha iyisine layıksın.
Draco : Ama baba..
Lucius: Seninle konuşmuyordum Draco.
Y/N: Efendim emin olun ki hayatımın en büyük şansı Draco oldu.
Lucius: Her neyse. Size bu konuda karışmıyorum ancak Draco artık Hogwarts'ı terketmelisin. Çok tehlikeli olmaya başladı.
Draco: Baba, Y/n burda onu bırakamam.
Lucius: O da gelsin.
Y/N: Bay Malfoy emin olun ki biz büyük bir sınavdayız ve bunu başarıyla atlatacağız.
Lucius: Son karar senindir Malfoy.
-Lucius orayı terketti. Arkasına döndü ve Draco'ya yaşlı gözlerle baktı. Daha sonra Draco ile odalarımıza çıktık. Koridordaydık.
Draco: Y/n, bu Hogwarts'ta sakin yaşadığımız son gece olabilir. Saldırılar hakkında konuşuluyor ve eminim ki her an gelebilir. Ama şimdiye kadar seninle düzgün vakit geçiremedik.
Y/n: Gel benimle.
-Kendi odamın kapısını açtım ve beraber odama girdik.
Y/N: Sana kahve yapmak istiyorum. Kızlar Harryler ile birlikte durum değerlendirmesi yapıyorlar bu gece geç gelirler.
-Kahveyi hazırlayıp içeri getirdim. Birlikte kahve içtik. Biraz sohbet ettik. Nedense Draco ile konuşurken ilk defa kendimi bu kadar huzursuz hissediyordum. Sanki onu bir daha göremeyecekmişim gibi. Yanından ayrılmak istemiyordum. Belki de Draco'nun dediği gibi bu son görüşmemizdi. Bunları düşünürken odasına geçmek için ayağa kalktı. Kapıda onu durdurdum.
Y/N: Yarın ne olacağı hiç belli değil.Seni çok sevdiğimi bilmeni istiyorum.Belki de bunu sana son söyleyişimdir. Farklı taraflarda olmamız hiçbir şeyi değiştirmez. Herkes kendi inandığı şeyi savunsun. Ama birbirimizden vazgeçmeden...
-Draco yanıma yaklaştı. Elleriyle yüzümü okşadı ve dudağımdan öptü. 3 dakika boyunca öpüştük.
Draco: Ben de seni seviyorum. Daima seni seveceğim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco Malfoy ile Hayal Et |30 Yıllık Gizem|
FanfictionY/n karakterinin Hogwarts'a yeniden gelmesiyle tüm Slytherinlilerin özellikle Draco Malfoy'un nefreti onunla olacaktı. İkisini birleştiren 30 yıl öncesine ait büyük bir sır vardı. Y/n, annesinin yolundan mı gidecekti yoksa kendine yepyeni bir yol mu...