~Meydandaki kavga~

1.1K 90 29
                                    

Y/N MARKLER Anlatımı;

Gryffindor ortak salonunda birkaç kişiyle oturuyorduk. Herkes sohbet ediyordu. Mr. Jarvis'in ksks dersi hakkında yaptığı yeniliği konuşuyorlardı.

Brandon: Y/N, Rosier hala hastane kanadındaymış. Uyanmamış.

Ben: Fazla ileri gitti. En kısa zamanda onu ziyaret edeceğim.

Mackinnon: Ama orada harikaydın kızım resmen! Hufflepuff' taki Jordan seninle konuşmamı istedi..

Ben: N-nasıl? Bilius Jordan'mı?

Mackinnon: Evet. Seni çekici buluyormuş.

Kahkaha attı. Geçen sene onu hoş buluyordum ama o tabi beni farketmiyordu.

Ben: Ah. Saçmalama lütfen. Aramızda birşey olamaz. Konuşmak istemediğimi söyle lütfen..

Mackinnon: Hadi ama çok yakışıklı bir çocuk. Hem geçen sene çocuğun dibine düşüyordun resmen.

Ben: Ne? Yok öyle birşey. Ayrıca varsa da geçen seneymiş. Uzatma sende.

Deyip odama çıktım. Mackinnon ile çok samimi değildik arkadaştık ama bu işlerime karışamazdı. Odamdaki kitaplıktan bir kitap aldım. Az sayıda kitap vardı. Zaten çoğunu bitirmiştim.

1. Sınıfta okuduğum eski bir romandı. 50 sayfa kadar okuduktan sonra uykum ağır bastı ve uykuya daldım. Sabah uyandığımda saate baktım. Saat 5:23 'tü. Kahvaltıya birkaç saat daha vardı.

Hastane kanadına bir uğramaya karar verdim ve banyoya girip formamı giydim. Bu aralar çok tuhaf olduğumu farkettim. İnsanlara daha kötü davranıyordum. Neydi bunun sebebi? Daha bir kaç hafta önce adamlarını  yenip bakanlığa teslim ettiğim kişinin tarafına geçmiştim.

Neden?... Kötü birimiydim ben? Bir kaç hafta önce muggle doğumluları koruyan ben değilmiydim de şimdi onları öldürmek isteyen bir adamın tarafına geçtim? Üstelik bir kaç gün önce masum birinin canını hiç düşünmeden almıştım.

Parkinson ailesi her yerde kızlarını arıyordu. Hiç mi onları düşünmedim kızlarını öldürürken? Ne oluyordu bana? Kendime acilen bir çeki düzen vermem gerekiyordu. Kızıl Tilki siyah değildi. Beyaz da değildi çünkü griydi.

Tom sadece beni kullanıyordu. Güçlerim ve yeteneklerim için. Ama ben buna izin vermeyeceğim. Kızıl Tilki masumları öldürmez onlara yardım eder. Asamı elime aldım ve koşarak revire gittim.

Madam Pomfrey reviri 7 de açardı. Kapıyı açmayı başardıktan sonra içeri girdim ve kapıyı kapattım. Yatakta uzanan Rosier gözüme çarptı. Başı sargılıydı. Uyanmasını istemediğim için bu haldeydi.

Asamı kafasına doğrulttum ve uyanması için gereken büyüleri fısıldadım. Yavaş yavaş gözleri açıldı. Etrafa bakmaya başladı. Neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordu.

Beni farkettiğinde;

Juleka: Senin ne işin var burda?

Ben: 2 gündür baygınsın Rosier. Geçmiş olsun.

Birşey demesine fırsat vermeden revirden çıktım. Sırf onu yenmek pahasına onu ağır yaralamıştım. Bunu hakedicek ne yapmıştı. Belki beni yaralamaya çalıştı ama bunu başaramadı öyle değilmi?

Bunlara daha fazla kafa yormadan odama geri çıktım. Birkaç büyüye çalıştıktan sonra kahvaltı saatinin geldiğini farkettim. Çantamı hazırladım ve koluma takıp büyük salona yol aldım.

Yolda birileri sürekli benimle konuşmaya çalışıyordu. Sırf birini yaraladım diye popüler mi oldum? Eskiden ezikken bile daha iyi birisiydim. Mackinnon'dan özür dilemem gerekiyordu.

Kızıl Tilki Ve Karanlık Lord (AU) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin