Kızıl Tilki Ve Karanlık Lord (AU)

-Alternatif Universe-Kızıl Tilki

İlahi bakış açısı;

Genç kız burnundaki yoğun kül kokusu ile gözlerini açtı. Ayakta bir yerde duruyordu ama burayı tanıyamamıştı. Kendi vücuduna baktığında tekrar ruh formunda olduğunu gördü. Ama tam olarak ruh gibi değildi. Sadece bulunduğu ortamdaki insanlar için bir ruhtu sanki. Elinde hala olan bileklik ve yüzüğe baktı. Altın tüy kalemi ve hokkasını normal boyutuna getirdi ve onu inceledi. Eski formlarına döndüklerinde tüy kalemi hokkanın içinde buldu. Bu onu çok şaşırttı çünkü onları ayrı ayrı biçim değiştirip takmıştı. İç içe geçmeleri onu buraya getiren şeyin bu olduğunu söylüyordu. Farklı bir zamanda olamazdı çünkü camdan dışarıya baktığında sıradan bir Londra sokakları görmüştü. Bu da demek oluyordu ki farklı bir boyuttaydı.

Geri dönmek için kalemi tekrar hokkaya batırdı ve  bir saat ayarlar gibi çevirdi. Ses geliyordu ama hiçbir şey olmuyordu. Ya bozulmuştu ya da enerjisi tükenmişti. Bozulmuş olduğunu sanmıyordu çünkü sonuçta bu Rowena Ravenclaw'ın eşyasıydı. En zeki büyücü, eşyasını öldüren lanetten koruyacak bir büyü yapmıştı muhakkak. Yani, öyle umuyordu...

İçeriye kendi boyutunda oldukça tehlikeli olan birisi girdi. Bellatrix Lestrange. Bir koltuğa oturdu ve elindeki kahvesinden bir yudum aldı. Bir muggle sokağında olan bu ev Bellatrix Lestrange'in evi miydi yani? Hadi Grimmauld meydanını biliyordu ama bu gerçekten sürpriz olmuştu. Yoksa burası Grimmauld muydu? Olamazdı çünkü büyük ihtimalle bu evrende de karargah olarak kullanılıyor olmalıydı.

Kadın kahvesini yudumlarken kendisini bir koltuğa attı ve deli bakışlarını camda gezdirdi. Bu ev ile çok iyi hatıraları olmadığını düşündü kızıl saçlı kız. Kapı birden gürültüyle açılınca içeriye genç bir kızı fırlattılar.  Odanın gölgeli yapısından dolayı kızın yüzü görünmüyordu. Bellatrix Lestrange ise bu kızın kim olduğunu gayet iyi bilircesine sırıttı.

"Potter'ın küçük kız kardeşi sanırım ağabeyi kadar yetenekli  değilmiş." YN büyük bir şok geçirerek kızı görmeye çalıştı. Kendi boyutunda ki Harry ne kadar salakta olsa ona iyi bir arkadaş olmuştu ve bu onu bir miktar önemsemesine sebep olmuştu. Kendi evreninde çok yalnızdı ve ailesi hakkında öğrendiği en ufak bir bilgi bile onu çok mutlu ediyordu. Acaba bu evrende bir kız kardeşi olduğunu bilse ne hissederdi?

İstemeden de olsa kızı çok merak etmişti. Acaba Harry gibi dağınık saçları ve gözlüğü var mıydı? Gözleri hangi renkti? Belki Harry Kızıl Tilki'yi düşmanının sevgilisi olarak bilmeseydi ona burada yaşadıklarını anlatabilirdi. Bellatrix Lestrange eline bir gaz lambası aldı ve kızın yüzüne tuttu. O anda vücudunu devasa bir şok dalgası sardı çünkü karşısındaki kendi bedeniydi! Belki biraz daha zayıf ve sıska hatta oldukça çelimsiz haliydi. Tanrım! O mugglelar ile mi büyümüştü yoksa?! İnanamıyordu.

Yüzünde morluklar vardı ve bu bir süre işkenceye maruz kaldığı anlamına geliyordu, "Bence artık konuşmanın vakti geldi ufaklık! Bize karargahın yerini söyle!" Genç kız initliyle gülmeye benzer bir ses çıkardı. Ağzından yere bir kan püskürtünce kadın iğrenti ile hızla geri kaçtı, "O lanet melez kanını hangi cüretle benim safkan bedenime püskürtürsün seni aşağılık yaratık!" Asası ile kızıl saçları oldukça solgun görünen kıza Cruciatus uyguladı. Farklı evrendeki hali olsada onun hissettiği şeyleri hissedebiliyordu.

Kadını durdurmak için bedenine girmeyi denedi ama başaramadı. Bir güç tarafından geriye itilmişti çünkü bu beden boş bir kap değildi ki doldursun. O anda kendi ikizine baktı. İki farklı evren ama aynı bedendi. Belki onun bedenini alabilirdi. Kimse, hangi boyutta olduğu önemli değil, ona bu şekilde davranamazdı. Bedenle temas kurduğu anda içine çekildi ve yere yığıldı. Bedenini aldığı kız şuan da onunla aynı zihniyet paylaşıyordu.