Rictusempra

900 74 5
                                    

Y/N Markler anlatımı;

Tom ile o konuşmanın üstünden uzun zamandır görüşmemiştik. En son söylediği sözlerden dolayı bir adım atmasını bekliyordum. Onun yüzünden tetikte beklemekten sıkılmıştım açıkçası. Sürekli beni gördüğünde hiç bakmamış gibi kafasını çevirip başka şeylerle ilgilenmişti.

Şuan da Noel tatilinin ortasındaydık ve okulda kalıyordum. Tom ve ben dışında bir kaç birinci sınıf daha vardı fakat başka kimse yoktu. 1 haftadır hiçbir hamle yapmıyordu ve ben artık birşey yapmayacağı konusunda daha da ümitleniyordum. Fakat daha sonra ben ümitlendiğim anda saldıracak korkusu ile tüm ümitlerim suya düşüyordu.

Sırf kimse olmadığı zaman saldıracak diye arkadaşlarımdan birinin beni tatilde evine davet etmesini beklemiştim fakat şerefsizlerden hiç kimse beni davet etme tenezzülünde bulunmamıştı. Belkide Tom benim bu halimi gördükçe daha da zevk alıyordu.

Korkuyordum açıkçası. Acaba Albus Dumbledore'dan yardım falan mı isteseydim? Onun yaptıklarını anlatır kurtulurdum. Ama yok, o da benim sırrımı biliyordu bu yüzden  birşey yapamazdım. Adam kendine hortkuluk yapmıştı, ki bu yüzden öldürüp kurtulma ihtimalim de yoktu.

Ölümün efendisi olup öldürmek? Bak bu daha cazip gelmişti. Ama şimdi hiç gözüm almıyordu, kalk git yadigarları ara ohooy çok uzun sürerdi. Ne yapacaktım ben yaa!

Bunları düşünürken kitaba baka kalmış bir şekilde kütüphanede oturuyordum. Mal mal aynı sayfaya baktığımı biri görseydi gözleri açık uyumuş derdi ama neyseki kimse yoktu. Bir kaç gün ortak salondan çıkamamıştım korkudan ama sonra kıvırcığın okul başkanı olduğunu hatırlamıştım. Tüm binaların şifrelerini biliyordu ve ben odamda güvende olduğunu düşünüp 3 günümü heba etmiştim.

Uykumda gelip beni boğmadığı için çok şanslıydım açıkçası. Kendimi küçümsediğimden değil ama insan Slytherin varisinden korkmuyorsa onda bir sorun var demektir bence.

"Beni düşünmekten aynı sayfaya takılı kalmışsın bakıyorum da?"

Gelen ses ile kafamı kaldırdığım gibi sandalyeyle düşmem bir oldu. Bana bakarken sanki gülmemek için kendini zor tutuyordu. Çok komik kıçım kırıldı burada. Bir dakika! Tom Marvolo Riddle tepemde duruyordu! Umarım işkence çekerek ölmem.

"Seni düşündüğüm falan yok. Kendini bu kadar önemseme Riddle." Dudağının kenarı sırıtır gibi yukarı kıvrıldı. "O yüzden 3 gündür büyük salona inmiyordun demek?" Kıçımın acısını umursamamaya çalışarak güldüm,"3 gündür gelmediğimi farkettiğine göre sen de beni düşünmüşsün. "

Sırıtışı silindi ve kaşlarını çattı,"Ölmek üzere olan birisi için fazla mutlusun sanki?" Gerilsem de gülüşümü sabit tuttum, şurada bugüne bugün oyuncu sayılırız,"Beni Mrtyle gibi üzerini örtebileceğin birisi sanma, ben onun kadar gerizekalı değilim. Ölürsem katilimin senin olduğundan bahseden bir mektup yazdım. Mektup benim yaşam enerjimi hissedemezse hop! Dumbledore'un ofisine!"

Tom,"O halde işkence ederim?" Az önce yalan söylerek kurtulmuştum ama şimdi kolla götü kızım. Ne? Öyle bir büyü henüz yok malesef, uydurdum sonuçta zihnimi okuyamaz. Ama ilerde bulmam şart oldu...

Ayağa kalktığım gibi asamı ona doğrulttum. Ben daha ona büyü atamadan o bana büyü atmıştı. Bir dakika attığı büyü Rictusempra'mı?
Hani şu gıdıklama büyüsü olan? Sanırım bana güldürerek işkence çektirmek istiyor.

Kütüphaneye girdiği anda sessizlik büyüsü yapmış olmalı çünkü ben bile kendi kahkahalarımı cızırtı halinde duyuyordum. Gülmekten karnım ters dönüyordu sanki. Evet bazen bir Rictusempra çok acımasız bir lanet olabiliyordu. Gülerken bayılırsam ve Tom'un asası kontrol edilirse sadece Rictusempra büyüsü görünecekti.

Tabi diğer yaptığı büyüleri temizlediğine yemin edebilirdim.
Sonunda gerçek anlamda bayılmıştım...

* * *

Yıllar sonra bölüm atmak gibisi yok valla qjxjjcejkwkeie

Bu bölüm normalden daha fazla espri içeriyor sjjdjckekw

Kızıl Tilki Ve Karanlık Lord (AU) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin