Kızlar Tuvaleti (+18 and smut)

1.5K 79 91
                                    

Y/N Markler anlatımı;

  Sonunda Noel tatili bitmişti ve öğrenciler okula dönmüştü. Tüm okul cıvıl cıvıldı. Slytherin masası bile. Herkes tatilde neler yaptığını birbirlerine anlatıyor, kimisi ise daha güzel geçirdiğini iddia edip böbürleniyordu.

Bu yıl geçen seneye farkla Noel balosunu tatilden sonra yapacaklardı, o yüzden büyük salon süslerle ve lezzetli yemeklerle donatılmıştı. Balo yarın olsada yemekler yinede boldu. Ben tabiki hiç bir arkadaşımla konuşmuyordum. Sıkıcı ve Riddle'dan kaçarak geçirdiğim bir tatil yüzünden hepsine sinirliydim. Hani insan bir ayıp olmasın diye davet eder..

Neyseki başka kimseyi davet etmediler de onlarla tam olarak küsmedim. Jasmeen salağı bile çağırmaya tenezzül etmemişti. Acaba hepsiyle iletişimi kesip karanlık tarafa geçip tüm dünyayı s*ksemiydik? Yok ya yazık insanlara. En azından hakedenlere ders veriyordum.

Bu arada Tom'un teklifini kabul edecektim. Benim için değişen bir şey olmayacaktı zaten. Bakanlığa saldır derse niye saldırmayım, adamlar beni öldürmek istiyor. Tabi belki bunda benim onlardan bir kaç kişiyi öldürmüş olmamın bir etkisi olabilir ama yinede onları sevmiyorum.

Zaten tatil bitene kadar sürekli bu konu hakkında mektup göndermişti. Sırf yemek yemeye ineyim diye o gelmiyordu. Düşünceli çocuk(!)
Gryffindor masasında dirseğimi masaya yaslayıp avcuma yüzümü koymuş yemeğimle oynuyordum.

Herkesin ailesi ile geçirdiği muhteşem tatilleri dinlemekten her sene nefret etmiştim zaten. Benim ailem olmadığı için hiç böyle güzel anılara sahip olamamıştım. Jasmeen bu tür muhabbetlerden nefret ettiğimi bildiği halde muggle dünyasına gidip yaptığı muggle şeylerini anlatıyordu.

Biraz daha konuşurlarsa hepsiyle irtibatımı gerçekten kesecektim. Sinirle ayağa kalkıp sandalyeyi ittirdim ve hızla salondan çıktım. Benimle aynı anda salondan bir kişi daha çıkmıştı. Arkama dönüp kim olduğuna baktım.

Tom'du. O da sinirlenmiş olmalıydı, bu tür sohbetleri sevmediğini anlamak için müneccim bokunu yemiş olmaya ya da kahin olmaya gerek yoktu. Hızla lavaboya gittiğini görünce onu takip ettim. Kullanılmayan kızlar tuvaletiydi. Gizlice saklanıp ne yaptığına baktım. Gözleri kızarmış bir şekilde aynaya bakıyordu.

Kendi kendine;"Bizi bırakıp gitmeseydin bende böyle anılar yaşarmıydım baba?..." dedi. Ağlamaya başlamıştı. Eliyle aynaya sert bir yumruk attığında ayna parçalanıp yere savrulmuştu. Eline batan cam parçalarını umursamadan aynanın bulunduğu yere yumruk atmaya devam ediyordu.

Sinirlendiğini tahmin ediyordum fakat bu kadar üzüleceğini hayatta beklemezdim. Kendimi tutamayıp yanına gittim ve elimi omzuna koydum;"Tom..." sesimi duyduğu anda gözlerini silip öfkeyle bana baktı;"Beni mi takip ediyorsun sen?!" Hemen;"Hayır hayır. Yani şey belki... Ama kötü bir amacım yoktu, sadece seni anlıyorum. Anlatmak istersen-"

Bana bir adım atıp sözümü böldü;"Sen kimsin ki sana anlatayım?" Bu sözcükler aşağılama gibi gelmemişti bana, sanki daha çok merak ediyor gibiydi. Yüzünde aşağılama ifadesi olsa bile gözlerinde merak görmüştüm. Bir adım da ben attım. Şuan gerçekten ne yaptığımı bilmiyordum;"Sen söyle. Ben kimim?"

Ne diyon kızım sen?!?!? Kendine gel. Hala değişen hiç bir şey yoktu. Bir adım daha attım. Aramızda bir karıştan daha az mesafe vardı. Bir anda elini belime koydu dudaklarını dudaklarımla birleştirdi. Asasız büyü ile elini çoktan iyileştirmişti.

Sanki bunu bekliyormuş gibi anında karşılık verdim. Bir elimle boynunu tutarken bir elimle de yeni tıraş edildiğini hissettiğim yanağına koydum. İkimizde sert bir şekilde öpüşüyorduk. Belimdeki ellerini daha da sıkılaştırıp beni kendine çekti.

Kızıl Tilki Ve Karanlık Lord (AU) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin