Bunu ona ilet...

560 58 29
                                    

Bölümler Canon'a göre ilerlemeyecek. Bazı kısımlar karışık olabilir bu yüzden o kısımların mantığını sorgulamayın ❤yani yanlışsa diye diyorum. Diğer bölümde Tarihi haziran yazmışım, eylül olarak düzelttim..

İlahi bakış açısı;

"Madam Maxime'in burada olduğunu duydum Harry, buraya geldiğimi görürse beni direkt postalar!" Harry gözlerini devirdi. Hagrid'in kulübesinin yakınlarında saatlerdir genç kızı ikna etmeye çalışıyorlardı. Ancak kız sürekli inkar ediyordu.

"Seni görmesine izin vermeyiz. Çatlak kazanda daha fazla kalamazsın. Orası çok tehlikeli oldu." Sanki yıllardır arkadaşlarmışçasına kızı korumaya çalışıyorlardı. Bu genç kızın işine geliyordu tabii. Ancak büyük bir sorun vardı o da Madam Maxime onu gördüğünde tanımış gibi yapmazsa foyası ortaya çıkardı. Belki yalnız kaldıkları bir anda zihninde ufak değişikler yapabilirdi ancak onu yalnız bulabilmesi çok zor bir ihtimaldi. Sıkıntıyla iç çekti, "Pekala, tamam geliyorum ancak  iyi saklayamazsanız mancınıkla beni Beauxbatons'a fırlatır..." çocuklar onun bu sözlerine gülümsedi. Şaşırtıcı bir şekilde ona çok ısınmışlardı.
"Eğer seni geri göndermeye çalışırsa da Profesör Dumbledore seçilmiş kişi için bir istisna yapabilir. Değil mi Harry?" Ron arkadaşına bakarak söyledi.

"Aynen öyle. Yıllardır bunu kullanmadım ama Profesör beni kırmaz." Çocuk utangaç bir şekilde gülümsedi. Elini ensesine atma ihtiyacı hissetmişti. Genç kız yenilgiyle omuzlarını düşürdü. Hermione'nin koluna girdi ve birlikte Hogwarts Şatosuna yol aldılar. Ne tuhaftı öyle değil mi, sizi öldürmeye gelecek kişi ile kol kola gezmek...

***

3 gün sonra;

"Hayır dedim! Derhal geri dönüyorsunuz Miss Town."

"Ama profesör-"

"Aması maması yok! Sizi kaç defa uyardığımı hatırlamıyorum bile! Tanrım, neden bu kadar inatçı olmak zorundasınız ki..."

YN, zor da olsa Madam Maxime'i yalnız bir anda yakalamış ve hafızasında bir kaç değişiklik yapmıştı. Şuan da ona yanlışlıkla yakalandığı için hesap veriyordu. Madam Maxine hepsinin beklediğinin aksine gerçekten oldukça sert bir müdüreydi. Profesör Dumbledore'un odasında konuşuyorlardı. Albus Dumbledore, dostunun öğrencisinin yardım etmesi gibi iyi bir amaçla burada olmasını takdir ediyordu ancak bu gerçekten de tehlikeliydi.

"Madam haklı Miss Town. Ne kadar yüce bir amaçla burada olsanız da bu gerçekten tehlikeli. Orada güvende olmak varken neden buradasınız ki?" Sakin ve mülayim bir ses tonuyla sordu. "Orada boş ve işe yaramaz bir şekilde neden durayım ki Mr. Dumbledore? Burada bir yardımım olabileceğini sizde iyi biliyorsunuz Madam. Bırakın bir işe yarayım. Bana bir şey olsa da arkamdan ağlayacak bir ailem yok sonuçta..." tekrar aynı şeyi yapıyordu. Duygu sömürüsü yaptığını Harry ve Hermione'de farketmişti. Burada kalmayı o da istiyordu.

"Ben varım kızım. Sen yıllardır benim elimde büyüdün. Nasıl böyle söylersin..." Madam Maxime incinmiş bir sesle sordu. Kız gözlerini kaçırdı. Kadının zihniyle böyle derinden oynayabildiği için kendini tebrik etti.
Parmaklarıyla oynarken, "Biliyorum Profesör. Beni siz yetiştirdiniz bu yüzden bırakın da yanınızda olayım. Orada bir kalenin arkasında korkak gibi yaşamıma devam etmeyeceğim."

Harry kızın cesaretini takdir etti. Güvende olmak yerine bir işe yaramayı tercih ediyordu. Emindi ki bu kız Hogwarts öğrencisi olsaydı Gryffindor olurdu. Madam Maxime bıkkın bir nefes verdi. Gizlemeye çalışsada o nefesin altında saklanan gururu hepsi farketmişti. Yetiştirdiği bu korkusuz kız ile gurur duyuyordu, "Pekala, tamam. Yinede sokaklarda ölüm yiyen avına çıkayım falan deme!" Kız kıkırdamasını tutamadı.

Kızıl Tilki Ve Karanlık Lord (AU) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin