16

4.4K 297 202
                                    

Muratla beraber çay içtikten sonra, okula gelmiştik. Ben sınıfıma çıkarken, Murat arkamdan geliyordu.

"Yavrum benim be." diye mırıldandığını duyduğumda, küçük bir kıkırtı çıktı dudaklarımdan. "Göte bak hele."

Kızgınca ona baktığımda, çevremizde kimsenin olmamasına sevinmiştim. Hiç kimseden çekinmesi yoktu.

"Murat, okuldayız." dedim, etrafta gözlerimi gezdirmeye devam ederken. Bu dediğim umurunda değilmiş gibi omuz silkti.

"Çıkışta bana gidelim mi?" diye sorduğunda, dudaklarımı ısırarak ona baktım. "Biraz takılırız." Bakışlarındaki o muzip ifadeyi fark ettiğimde, kalbim biraz daha hızlı atmaya başlamıştı.

"Bilmem, bakarız." diye mırıldandım. Açık açık bir ilişki teklif etmese de, bakışlarından ne ima ettiğini anlayabiliyordum. Ve geriliyordum.

Kolumdan yakalayıp, ikimizide öğretmenlerin lavabosuna çekerken, etrafa ve kameralara bakındım. Bu tarafı çeken bir kamera olmamasıyla rahatladım. "Ne yapıyorsun Murat ya?" diye sordum huysuzca.

Gülümseyerek kapıyı arkamızdan kilitleyip, beni kapıya yapıştırdı. "Neye bakarız?" diye sordu, tek gözünü kırparak. Kendisini bana hafifçe sürtüp, kulağıma doğru eğildi. "İstemiyor musun yoksa?"

Biraz geriye çekilmeye çalıştığımda, belimden yakalayıp, iyice yaslandı bana. "Kaçma." dedi, dudaklarını boynuma indirerek. "Hm, istemiyor musun?"

"İstiyorum ama biraz erken değil mi?" dedim, tedirgince. Bu şeyi yapacak olmak beni çok ama çok geriyordu açıkçası. Babam sayesinde önceki deneyimlerimden hissettiğim tek şey korkuydu.

Boynuma küçük küçük öpücükler kondurup, dilini sürtmeye başladığında, hissettiğim arzuyla bacağına doğru bastırdım. "Korkuyor musun?" diye sordu.

Başımı salladım. "Korkuyorum." dedim, dürüst davranarak.

"O zaman, korkmaman için bir şeyler yapmam gerekiyor." dedi. Ellerini pantolonumun kemerine götürdüğünde, sertçe yutkundum.

"Burada mı?" diye sordum, telaşla. Okulda sevişmek gibi bir delilik yapmak istemiyordum asla. Birine yakalanma olanağımız çok yüksekti.

"Sadece yalayacağım." dedi.

Sertçe yutkundum. Bunu daha önce kimse bana yapmamıştı. Açıkçası nasıl bir his olduğunu merak ediyordum ama, okulda yapma konusunda hala şüphelerim vardı.

"Murat, tehlikeli değil mi?" diye sızlandım. Birine yakalanırsak, bu okuldan ölümüz çıkardı muhtemelen. Babam bizi öldürürdü.

"Dersteler kırk dakika içinde boşalırsın herhalde." dedi, gülerek. Ben de gülümsemiştim.

Pantolonumun kemerini çözüp, fermuarı açtı. Önümde diz çöktüğünde, yavaşça boxerla beraber pantolonumu dizlerime kadar indirdi.

Kasıklarıma öpücük bırakıp, nefesini penisime doğru üfledi. Bir elini, ereksiyon halindeki penisime sarıp, çekmeye başladığında, başımı geriye atarak inledim. "Çok ses çıkarma." diye uyardı beni.

Dudaklarını, penisin başına sürtüp, yavaşça ağzına almaya başladığında, dudaklarımı ısırdım. Sıcacık ağzında olmak beni çok fazla zevke getirirken, ellerimi saçlarına koydum. Yavaşça hızına yön verirken, ağzına alamadığı kısımları eliyle çekmeye başladı. Bütün dengem alt üst olurken, dudaklarını geriye çekerek, dilini biraz daha aşağıya, toplarımda gezdirdi. Parmakları penisime sarılıp, çekmeye başladığında, dilini sadece başına vurmaya başladı. O kadar güzel görünüyordu ki, çok daha fazlasını istemeye başlamıştım.

Tekrardan dudaklarını sarıp, tamamını ağzına aldı. Nefes almayı bırakmış, sadece onu izliyordum. Profesyonel tavırları daha fazla yükselmeme sebep oluyordu. Başını geriye çekip, gözünden akan yaşı sildi. Zevkten ağlaması gereken kişi şu anda bendim. Ve o raddeye geldiğimi hissediyordum. Kendimi tekrardan ağzına doğru ittiğimde, ileri geri hareket ederek, daha da hızlandı.

Soma geldiğimi hissettiğim zaman, yavaş yavaş sızdırmaya başlamış penisimi dudaklarının arasından çektim. Ama o inat eder gibi yüzüne doğru çekmeye başlamıştı beni. Ağzını açarak, bana güzel bir görüntü sunarken, kendimi çekerek suratına doğru attırdım bütün sıvıyı.

Sonunda derin bir nefes aldığımda, Murat gülümseyerek yerinden kalkmıştı. Bir parmağıyla yüzündeki ıslaklığı elleyip, parmağını emdiğinde, gözlerimi kapadım. Bu adam çok fazla arsızdı.

Bana peçete uzatıp, kendisi meni olmuş suratını yıkadı. "Bence okul çıkışı için hazırsın." dedi, suratındaki gülümseme beni de güldürmüştü.

"Hazırım." diye onayladım onu.

Kendimi temizleyip, pantalonumu çektim. Kemerimi bağlarken, Murat sırtımdaki çantaya uzandı. "Burada mı dosyalar?" diye sordu.

Başımı salladım. "Evet, mekanların adı falan hep orada yazıyor. Başka da dosya olduğunu sanmıyorum. Eve kopyalarını bıraktım ama her birinden senin adını sildim." diye açıklama yaptım.

Başını sallayıp, dosyaları çantamdan aldı. Tek tek dosyalara bakarken, tehlikeli bir gülümseme vardı dudaklarında. Telefonunu çıkarıp, bir kaç mesaj attı. "Okul çıkışına kadar, babanın bütün mekanları patlayacak." dediğinde, ben de gülümsedim.

En büyük düşmanımı, babamı alt etmiştim.

"Dosyalar ben de kalsın, sen de dersine gir. Çıkışı unutma." dedi, göz kırparak. Başımı sallayıp, tuvaletten çıktım.

Sınıfıma doğru ilerlerken, Murat elindekileri sıkıca tutmuş, öğretmenler odasına doğru gidiyordu.

Dosyaları vermenin ve orgazm olmanın mutluluğuyla sınıfa girerken, omuzlarımdan koca bir yük kalkmıştı.

Dersin öğretmeninden geç kaldığım için özür dileyip, en arka sıraya geçtim. Başımı sıraya yaslayıp, dudaklarımdaki koskocaman gülümsemeyi gizlemeye çalıştım. Murat az önce bana oral seks yapmıştı.

Öğretmenim olan, hayvan gibi havalı olan Murat. Ah bu görüntü ömrüm boyunca aklımdan çıkmayacaktı.

Gözlerimi yumup, okul çıkışında olacak şeyi düşünerek uykuya dalmaya çalıştım. Ama pek başarılı olamamıştım, heyecandan dudaklarımı ısırıyor, ve yara yapıyordum dudaklarımı.

Sırıtarak geriye yaslanıp, dersi dinlemeye çalıştım. Bir gün Tarih dersini sırıtarak dinleyeceksin deseler, asla inanmazdım. Ama her şeyin bir ilki vardı işte.

-
1-2 bölüme final✌🏻

EEE NOLDU SİMDİ???

ÖĞRETMEN -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin