Final

5.3K 295 374
                                    

Babamın aramalarını meşgule atıp, Murat'ın arabasına bindim. "Hoş geldin bebeğim." dedi, yüzünde öyle bir sırıtış vardı ki, içimin titrediğini hissettim.

Mavi gözleri parlıyor, beyaz dişleri gözlerimin önündeydi. Biraz korkutucu duruyordu açıkçası. Bu gülümseme beni ürkütmüştü.

"Merhaba." dedim, emniyet kemerini takarken. "Babam sabahtan beri arıyor, anladı benim olduğumu." diye ekledim, huzursuzca.

Murat yüksek sesli bir müzik açarken, ellerini direksiyona vurarak ritim tutmaya başladı. Beni önemsemiyordu.

"Hazır mısın?" diye sordu, tek kaşını kaldırarak. "Çok eğleneceğiz"

Başımı salladım. Hazırdım. Onun yanında her şeye hazırdım hem de.

Dilini dişlerinin üstünde gezdirip, yola doğru döndü. Ben de telefonumu cebimden çıkartıp, uygulamalara bakındım. Babam onlarca kez aramıştı.

"Babamı aramalı mıyım sence?" diye sordum. "Belki anlamamıştır, başka bir şey söyleyecektir." dedim.

"Yardım isteyecek." dedi Murat. Evin yoluna sapmak yerine, düz ilerleyince kaşlarımı çattım. "Muhtemelen avukat falan, önemsiz boşver." diye geçiştirdi beni.

"Murat." dedim, yola bakmaya devam ederken. Benim yanıldığımı düşünüyordum ama defalarca geldiğim evin yolunu biliyordum. "Yanlış yola girdin, sapman gerekiyordu."

Boynunu sağa sola çevirip, kütletti. "Asaf bir rahat olsana bebeğim ya." dedi, gülümseyerek. Çok fazla rahattı.

İçime bir huzursuzluk çökerken, sakin kalmaya çalıştım. Bir bildiği olmalıydı. Sessiz kalmayı tercih ettim.

Dakikalar sonra tepenin yoluna girdiğimizde, "Murat eve gidecektik?" dedim. İyiden iyiye gerilmeye başlıyordum. Dizlerimin titremesini buna bağlıyordum.

"Asaf." diyerek bana baktı. Gözlerini kocaman açmış, korkutucu bir şekilde bana bakıyordu. "Sakin olur musun? Biraz otururuz diye düşündüm." dedi, az önceye oranla daha sakin bir ses tonuyla.

Arabayı tepede durdurup, bana doğru döndü. Tatlı bir yüz ifadesiyle bana bakarken, kaşlarımı çattım. Saniyeler içerisinde böyle değişik duygulara girmesi beni ürkütüyordu.

Bir anı, diğer anını tutmuyordu. Korkmaya başlamıştım.

"Murat korkuyorum." dedim, içimden geçenleri dilime vurarak. Korktuğumu bildiğine emindim. Çünkü bakışlarında görüyordum.

Korkmam için bunları yaptığını anlıyordum.

"Ah Asaf, benim küçük bebeğim" diye mırıldandı. Şimdi bakışlarına çöken hüzün, dişlerimi sıkmama sebep oldu. Onu tanıyamıyordum.

"Murat, ne oluyor?" diye sordum. Korkudan gözlerim dolmuştu. İyi hissetmiyordum. Arabaya binerken beni korkutan şey babamdı ve Murat'ın yanında rahatlayacağımı düşünmüştüm ama yanılmıştım.

O çok farklıydı. Bana her zaman davrandığı gibi değildi.

"Aslında eve gidip sevişecektik." dedi. Bakışlarını manzaraya doğru çevirdi. Ben ise ondan başka bir yere bakamıyordum. Sanki başka bir yere yanlışlıkla değse bakışlarım, yok olacakmışım gibi hissediyordum.

"Neden yapmıyoruz bunu?" dedim. Titreyen dizime elimi bastırsam da faydası yoktu. Birazdan araba sallanmaya başlayacak gibiydi.

"Çünkü." dedi. Uzun parmaklarını direksiyona vurup, belli bir ritimde ses çıkarmaya başladı. Geriliyordum. "Sana kıyamadım."

ÖĞRETMEN -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin