ஐ18ஐ

574 70 51
                                    

Öğlene doğru kapısı çalınan Roselia, elindeki kahve dolu bardağını masaya koyup ayağa kalktı ve kapıya yöneldi.

"Birini mi bekliyordun?" Diye sordu Eren.

"Hayır, ancak kimin geldiğini de çok iyi biliyorum. Ses etmesen iyi olur."

"Yine mi o herif..." diye sinirle soludu, dişlerini sıkarak konuşmuştu.

Roselia, kapıyı açtığında karşısında Reiner'ı göreceğini elbette biliyordu.
Elindeki burger king paketini Roselia'nın önüne tuttu.
"Bize aldım, hadi yiyelim."
İçeri girmek için yeltendiğinde, Roselia yana kayarak içeri girmesini engellemişti.

Buna karşılık Reiner kaşlarını çatmıştı.
"Roselia?"

"Ah, dışarıda yesek daha iyi değil mi? Evim berbat durumda, dün sanırım içip sapıttım."

Reiner, histerik bir şekilde gülmüştü.
"Silahsız geldim."

"Anlamadım..." diye mırıldandı, ancak gayet net anlamıştı.

"Evini olay yerine çevirmek gibi bir niyetim yok, seni zor durumda bırakmayacağım. İçeride olduğunu biliyorum. O yüzden geçmeme izin ver."

"Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum."

"Ne o? Yoksa karşıma çıkmaya bile korkuyor mu?"

"Senden mi? Senin gibi nicelerini devirip geldim buraya, sıçan herif."
Eren, Roselia'nın arkasından gelip yanında durmuştu.

"Eren..." diye mırıldandı Roselia, Eren'e bakarak.

Reiner, Eren'in 'iyi niyetli' sözlerine karşılık gülmüştü.
"İçeride konuşalım."

Roselia, kenara çekilerek Reiner'ı içeri aldı.

Birlikte salona geçtiklerinde, Eren ve Reiner arasında kötü bir bakışma söz konusuydu.

"A-ah Evet! Sen neden geldin?" Diye sordu Reiner'a Roselia. Ortamdaki sessizliği dağıtmaya çalışıyordu.
"Yani Eren'in burada olduğunu biliyordun ve-"

"Ne kadar saf olduğunu görmeye geldim." Dedi lafını keserek Reiner. Bakışlarının hedefi Roselia olmuştu.
"Zor zamanında yanında olan bendim, hatırlatmakta istedim."

"Senin yüzünden onu bırakmamışım gibi konuşma! Beni, onun hayatıyla alalen tehdit ettin!" Dedi Eren sinirlenerek.

"Ben olsaydım onu yanıma alır, korurdum. Yaptığın plan berbattı, benim yerimde bir başkası olsa onu öldürmüştü!" Dedi Reiner, aynı öfkeyle Eren'e cevap vererek.

"Yanıma alıp koruyamazdım, her şeyin en iyisini biliyormuşsun gibi konuşmayı kes! Güçsüzdüm ve daha silah tutarken elim titriyordu! Nasıl koruyabilirdim?"

"Hâla güçsüzsün. Şimdi ne farkın olduğunu düşünüyorsun?" Diye sordu Reiner alayla.

Ancak buna karşılık Eren sırıtmıştı.
"Ama ayağıma geldin."

"Ne?" Diye sordu Reiner.

"Duyduğuma göre sadece kendi seviyendeki düşmanlarının ayağına gidermişsin ve işte!" Dedi eliyle Reiner'ı işaret ederek." Buradasın, tam karşımda."

Fakat Reiner, ifşa olmasına rağmen gülümsemesini yüzünden silmedi.
"Seni öldürmek beş dakikamı almaz."

"Dene, boynunu kırarken büyük bir zevk alacağım."

"Aaah, kesin şunu!" Diyerek araya girdi Roselia." Saçma sapan tartışmanızdan sıkıldım, benim evimde kimse kimseyi öldürüp boynunu kırmıyor!"

"Onu affedemezsin!" Dedi Reiner, Roselia'ya dönerek.

"Sen bu işe niye karışıyorsun, seni ne ilgilendirir?!" Dedi Eren.

"Onu affettiğim yok zaten."
Arkasına yaslanmış, kollarını göğsünde birleştirmişti Roselia." Bundan sonra da olmayacak."

"Çünkü hâla seni sevdiğime inanmıyorsun, ancak başaracağım ve bunu sen de çok iyi biliyorsun. İstediğimi mutlaka yaparım."

"Ona hedef olarak bakıyorsun, muhtemelen seni elde ettikten sonra sıkılıp bırakacak Roselia. Tuzağına düşme."

"Roselia öyle biri olmadığımı gayet iyi biliyor."

"Tanıdığı Eren eski Eren değil miydi?" Diye sordu kıkırdayarak Reiner." Şimdiki hâlini bilemez."

"Reiner, bunu kendim halledebilirim." Dedi Roselia, daha fazla Eren'le sürtüşmesini istemiyordu.
Eren'e baktı.
"Ancak dediklerinde haksızlık payı yok, sana güvenmiyorum ve hâliyle inanmıyorum Eren. O yüzden geldiğin gibi dönsen iyi edersin."

"Sen Nagazaki'ye gidene kadar insaflı davranıp peşine adam takmam." Dedi Reiner zaferle." Şeref sözü olsun."

"O hâlde bu geçersiz bir söz çünkü sen de ondan yok." Dedi Eren, Roselia'ya döndü." Ben buradayım, sen beni kabul edene kadar da burada kalacağım."

"Seni Zeke Abi'ye, Carla Teyze'ye ve de Grisha Amca'ya şikayet ettirmek zorunda bırakma beni."

"Etmek istiyorsan edebilirsin, buradan ayrılmayacağım."

"Aiişşşhh... ne kadar ısrarcı çıktın." Diye homurdandı Reiner." Kafanı delik deşik etmemek için kendimi sahiden zor tutuyorum."

"Reiner!"

"Peki peki..."

"Tamam, kal." Dedi Roselia.

"Ne?!"

"Gerçekten mi?" Diye sordu Eren tebessüm ederek.

Karşılık olarak Roselia gülmüştü.

"Ciddi misin Lisa? Sahiden mi?"

"Onun ismini bir tek ben kısaltabilirim, düzgün konuş."

"Kes sesini, çoktan o hakkı kazandım."

"Evet, ciddiyim." Dedi Roselia gülmeye devam ederek." Seni affetmeyeceğimi anladığın zaman yüzünde oluşacak olan ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum."

Killer.||Yeager.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin