ஐ19ஐ

606 71 22
                                    

"Ben bu hamburgerleri tabaklara koyup geleceğim, siz de o sırada birbirinizi lütfen öldürmeyin."
Ayağa kalkıp Reiner'ın almış olduğu burgerleri masadan alıp mutfağa geçti Roselia.

Reiner ve Eren, Roselia'nın mutfağa girdiğini görünce hızlıca birbirlerine döndüler. Reiner, oturduğu koltuktan kalkarak Eren'in yanına oturdu.
"Dediğimi anladın, değil mi?"

"Hâla ortaklık konusunda şüphelerim var, kazık atmayacağını nereden bilebilirim?"

"Bilemezsin, ancak başka şansın yok." Dedi Reiner, arkasına bakıp Roselia'nın gelip gelmediğini kontrol etmişti. Tekrar Eren'e döndü.
"Onunla kaldığım için plandan men edildim, bana ihtiyacın var. İçeriye sızıp onları yok etmeni ancak ben sağlayabilirim."

"Neden bunu yapasın?" Diye sordu Eren, kaşlarını çatarak." Birbirimizden pek hoşlandığımız söylenilemez."

"Ama o senden hoşlanıyor." Demişti Reiner, gözlerini devirerek." Onu üzecek her şeyden kaçınırım. Bu seninle ortak olmak demekse bile."

"Bana ondan hoşlandığını söyleme." Dedi Eren sinirlenerek.
"Seni sahiden öldürürüm."

"Çokta korktum! Bu seni ilgilendirmez, ben sadece onun mutluluğunu düşünüyorum Eren. Bu sene kimse tarafından saldırıya uğramaman bu yüzden. Sonradan fark edilince kıçıma tekme konuldu ama olsun, değerdi."

Eren, elini çenesine koyarak Reiner'a baktı.

"Çabuk bir karar verirsen sevinirim, Lisa'nın bizi bu şekilde gördüğünde vereceği tepkiyi biliyoruz."

"Onun ismini kısaltma demedim mi sana..." dedi bıkkınca Eren. Daha sonra elini çenesinden çekip uzattı.
"Bu iş bitene kadar ortak olabiliriz. Ancak kalıcı bir barış değil bu, bilesin."

"Tamam, bu yeter de artar." Dedi Reiner, Eren'in yanından kalkıp eski yerine geçti.

O sırada Roselia, mutfaktan çıkıp hamburgerlerle geldi.
"Üç tane almana şaşırdım, Eren'e de mi aldın?" Demişti şaşkınca.

"Bakışlarıyla rahatsız etmesin diye, evet."

Eren gözlerini devirmişti.

"Vay be, senin kadar iyi bir düşman görmedim." Gülerek elindekileri masaya koydu." Hadi yemeğe."

* * *

"Reiner'la bence gayet iyi anlaştınız, neden biri ölmek zorunda?" Diye sordu Roselia, tabakları toplarken.

Eren, omuz silkti.
"Beni affedersen ona zarar vermem."

"Bazen çenesi düşük olabiliyor, yap gitsin."

Eren, buna karşılık sırıtmıştı.

Tabakları mutfağa götürüp geldikten sonra, elini beline koyarak Eren'e baktı.
"Akşam bir şeyler yapalım, canım sıkılıyor."

"Ne önerirsin?"

"Film izleyebiliriz."

"O zaman aşk filmi izleyelim, ne dersin?" Diye sordu Eren kaşlarını kaldırarak.

"Ne yapmaya çalıştığını biliyorum, yuvana dön." Diyerek onu engelledi Roselia.

"İmkanı yok bilemezsin."

"Duygusallığımdan yararlanacaksın ve üç günlük dünya hüüüüğ diyerek bana kendini affettireceksin. Ben de o göz var mı peki sence?"

"Tch." Kollarını göğsünde birleştirip gözlerini devirdi Eren." Beni bu kadar iyi tanımandan nefret ediyorum."

"İnan bana, ben de..."

İkisi de bir süreliğine sustuktan sonra, Eren koltukta dikleşip öksürerek boğazını temizledi ve yutkundu
"Benim aklımda bir şey var."

"Huh?" Roselia, daldığı düşüncelerinden çıkarak ona odaklandı." Nedir?"

"Ateş başı yapabiliriz. Eskisi gibi."

"Eskisi gibi ha..." iç çekti." Pekâla, makul bir fikir gibi görünüyor."

"Markete çıkıp sosis falan alayım bari, kızartırız."

"Gerek yok, ev de var." Dedi Roselia, karşısına oturarak." O bize yeter."

"Yani tabi sen öyle diyorsan..."

"Evet..."

"Peki..."

Ortama yine bir sessizlik hakim olmuştu.

İkisi de konuşmuyor, susmakla yetiniyorlardı.

Doğrusu nasıl sohbet edeceklerini bilmiyorlar gibiydi. Çünkü ne Eren eski Eren'di, ne de Roselia eski Roselia'ydı.
Birbirlerini en iyi tanıyan iki kişi aynı zamanda birbirlerine bir o kadar da yabancı hissediyorlardı.

"Ailen seni merak etmiyor mu?" Diye sordu Roselia, sonunda sessizliğe dayanamamıştı.

"Etmez olurlar mı? Başka bir şehirde çalıştığıma inandırmak zorunda kaldım onları."

"Peki görüşmek istemiyorlar mı?"

"Elbette istiyorlar, abim bir kaç kere Nagazaki'ye bile gelmiş. Her seferinde iş gezisinde olduğumu söyleyip durdum, bu sayede görüşmekten yırtabildim. Bu hâlimi görse en başta o hayalkırıklığına uğrardı. O her zaman bir iş sahibi olmamı ve güzel bir hayatım olmasını istemişti."

Nefesini verip güldü Roselia.
"Tam aksi olduğun için üzülebilir, bu doğru."
Arkasına yaslanıp iç çekti.
"İş gezisi ha..."

"Seninkiler hâla eve gelmiyorlar anlaşılan..."

"Yani, ilk kez terk edilmiyorum sonuçta." Demişti gülerek Roselia.

"Böyle söyleme, lütfen." Dedi Eren, buna karşılık Roselia gözlerini kaçırmakla yetinmişti.

"Belki de sakladıkları bir şey vardır, neden araştırmıyorsun?"

"Yapamam..." diye mırıldandı Roselia.

"Ama neden?" Diye sordu Eren.

"Çünkü altından çıkacak şeyden korkuyorum."

Killer.||Yeager.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin