4

559 57 4
                                    

Bir iş bulabilmiştim sonunda. Küçük bir şirkette bir avukatın yardımcısı olarak çalışıcaktım. İsmi Min Yoongiydi. Bir hafta sonra başlayacaktım.

Jisoo: bir şirkette bir iş buldum para kazandıkça sana borcumu ödeyeceğim.

Taehyung: peki

Taehyung: ne zaman başlıyorsun?

Jisoo: 1 hafta sonra

Taehyung: güzelmiş.

Jisoo: kapatmam lazım bay bay

Taehyung: bay bay

Eve gelmiştim. Kıyafet seçmem gerekiyordu. Bir sürü kıyafetim vardı ama iş için uygun değildi hiç biri. Lisa evde değildi. Odasına girdim. Onun çok fazla kıyafeti vardı. İki şey arasında kaldığında ikisinide alırdı bu yüzden misafir odasındaki dolaptada onun kıyafetleri vardı.

Evet güzel şeyler vardı. Odama geri dönüp yattım. Dün hiç uyuyamamıştım. Neden bende bilmiyorum.

  ◯◯◯

Kalktığımda akşam olmuştu ve Lisa hala gelmemişti. Jungkooku aradım

"Alo?"

"Efendim Jisoo?"

"Lisa senle mi?"

"Yoo. Gelmedi mi daha?!"

"Yoo gelmedi."

"Lisayı aradın mı?"

"Hayır."

"Lisayı ben arıyorum sana mesaj atarım."

"Sağol."

Diyip kapadım telefonu. Evin kapısı açıldı. Hızlıca kapıya doğru yürüdüm. Lisa ellinde alışveriş poşetleri ile zorlukla içeri girdi. Poşetlerin bir kısmını bana uzattı. Aldım ve kenara koydum. "Çok ağırlarmış be." dedi. "Birde Jungkooku arar mısın beni aradı ama açamadım. Ellerim çok doluyduda." dedi. Kafamı salladım ve Jungkooku arayıp haber verdim.

"Bunlar ne?" dedim. "Sana aldım. İşe başlamışsın." dedi. "Nerden öğrendin?" dedim. "Taeyong." dedi. "Bence Taeyongla çok yakışıyorsunuz." dedi Lisa. "Lis alışveriş başını döndürmüş olmalı biraz otur ve aklından neler geçtiğini bir düşün." dedim ve odama gittim. "Kıyafetlerin?" diye bağırdı. "Alırım birazdan." dedim ve yatağa geri uzandım.

Lisayala yemek yedikten sonra aldıklarını denemiştim. "Çok yakıştılar." dedi. "Bencede." dedim ve yanına oturdum. "Ne zaman başlıyorsun?" dedi. "1 hafta sonra." dedim.

◯◯◯

1 Hafta geçmişti ve üstümü değiştirip işe gitmiştim.

1 Hafta geçmişti ve üstümü değiştirip işe gitmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yoonginin odasına tıklatarak girdim. Taehyungun burda ne işi vardı? Taehyunga sorar bir ifadeyle baktım. "Jisoo?" dedi şaşkınca. "Taehyung?" dedim. "Siz?" dedi Yoongi. "Şey..." dedi Taehyung ve bana baktı. "Sen burda mı çalışıyordun?" dedi. "Hıhı." dedim. "Sen peki Bay Mini nerden tanıyorsun?" dedim. "Arkadaşım." dedi. Ona sorgulayıcı gözlerle baktım. Anlamış olucakki "Ben aldırmadım işe." dedi ve sandalyesinden kalktı. "Asistanım demiştin değil mi?" dedi Taehyung. Kafamı salladım. "Hadi bize iki kahve getir." dedi ve bana yaklaştı. Bir kaç adım geriye gidip odadan çıktım. İlk günden kovulmak istemiyordum.

Kahveleri odaya götürüyordum. "İreneye çok benziyor Jisoo. Umarım bu yüzden Jisooyu yanında tutmuyorsundur?" dedi Yoongi. "Hayır. Bana borcu var. Onu ödeyince bir daha bir birimizi görmeyeceğiz." dedi Taehyung.

Bu acıtmıştı.

"Ne borcu?" dedi Yoongi. "Arabama kustu ve arabama zarar verdi." dedi Taehyung.

"Gitebilirsin Jisoo." dedi Yoongi. Kapıyı ayağımla ittirdim ve içeri girdim. Kahveleri önlerine koydum ve beklemeye başladım. "Öğk." dedi Taehyung ve yüzünü buruşturdu. "Ben şekerli içmem." dedi. "İç bu seferlik." dedim. "Şeker zararlı." dedi. "Kahvede zararlı ama içiyorsun." dedim. "Jisoo!" dedi. "Çok kabasın." dedim. "Lütfen bana sade kahve yapar mısın." dedi. Sahte bir gülümsemeyle kafamı salladım ve önündeki kahveyi aldım. "O zaman ben sana 'şekersiz' bir kahve yapayım." dedim ve odadan çıktım.

Kahveyi yapıp bırakmıştım ve Yoonginin verdiği şeyleri yapmaya başladım. Gözlerim geçen gün yan yana oturduğum kıza kaydı. Kim Jennie miydi yoksa Jennie Kim mi? Hatırlamıyorum. İsmini bir yerde duymuştum. "Naber?" dedi. "İyi sen?" dedim. "Bende. Geçen gün yanımda oturmuştun. Senle tanışamamıştık ama burda çalışıyorsan tanışsak iyi olur." dedi. "Sende mi burda çalışıyorsun?" dedim. "Hayır, sevgilimin yanına geldim." dedi. "Aaa..." dedim. "Kim? Tabii istersen söyle. Zorunda değilsin." dedim. "Min Yoongi." dedi. "Aaa, patronum olan?" dedim. "Evet." dedi. "Umarım mutlusunuzdur." dedim. Gülümsedi ve "Çok." dedi.

"Odasındaki kim biliyor musun?" dedi. "Kendisini tanımıyorum." dedim. "Sağol." dedi ve karşımdaki cam odaya doğru yürüdü. Jennie odaya girince Taehyung odadan çıktı. Bana doğru yürüyordu. Kollarını masama koydu ve bana baktı. Masamdaki vazodan çiçeği çıkardı ve bana uzattı. "Hiç romantik değilsin." dedim. "O çiçek zaten benimdi." dedim ve elinden çektim. "Sende çok kabasın." dedi. "Sana karşı." dedim. "Neyse bir dahakine gül alırım." dedi ve gitti. Jennie ve Yoongi buraya bakıyordu. Hızlıca kafamı eğip işime geri döndüm.

BÖLÜMÜN SONUNA GELDİN. BÖLÜMÜ BEĞENDİYSEN OYLAMAYI UNUTMA.

DİĞER KİTAPLARIMADA BAKABİLRİSİNİZ. 💙

ATILAN MESAJLARA VE YORUMLARA CEVAP VEREMİYORUM AMA BENİ MERAK EDENLERE İYİYİM DİYEBİLİRİM.

BU ARADA KAPAK TASARIMLARI NASIL OLMUŞ?

REVENGE | TAESOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin