Tesadüfen tanışan Kim Jisoo ve Kim Taehyung arkadaşları sayesinde tekrar karşılaşır. Kim Jisoo Kim Taehyunga sinir olur yaptıkları yüzünden. Ama Kim Taehyung Kim Jisooyu ilk gördüğünde ona karşı küçükte olsa birşey hisseder.
Kim Jisoo Kim Taehyunga...
Jimin ve Taehyung kötü polisi oynuyordu ben ve Lisada iyi polisi. "Biraz fazla üstüne gidiyoruz. Biraz dinlemeli bence." dedim yumuşak bir sesle. "Bence dinledi konuşmadığı sürece." dedi Jimin. "Bencede." dedi Taehyung. "Bence biraz burda dinlenmesi için bırakalım eminim bize sonra bir şeyler söyler." dedim ve kaş göz işareti yapmaya başladım.
Odadan çıkınca Taehyungun yanına gittim. "Taeyong nerde?" dedim. "Uyuyor biraz." dedi. Gözlerim kocaman oldu ve ona baktım. "Sadece biraz uyuyor." dedi ve yanımdan gitti. "Taehyung!" diye bağırdım. "Ne demek uyuyor?!" dedim. "Bayılttım onu tamam mı." dedi. "Niye?" dedim. "Hakketti. Belki biraz kafası yerine gelir." dedi Taehyung. "O benim arkadaşım." dedim. "Arkadaşın öyle mi?!" dedi ve güldü. "Piçin teki." dedi.
"Taehyung!" dedim. Göz devirdi ve yanımdan gitti. "Ne oldu?" dedi Lisa. "Taehyung Taeyongu bayıltmış." dedim. "Şaka mı bu?!" dedi Lisa. "Hayır." dedim. "Taehyung!" diye bağırdı Lisa. Taehyung durdu ve Lisaya baktı. "Nasıl arkadaşımızı bayıltırsın?!" dedi Lisa. "Bir bayılmasaymış, iki piçin teki." dedi Taehyung ve yürümeye devam etti.
◯◯◯
Bir kaç gün geçmişti ve adam konuşmuyordu. "Jisoo bugün seni bir yere götürmek istiyorum." dedi Taehyung. "Hiç modumda değilim. Eve gelince bir ceset daha görmek istemiyorum." dedim. "Her yerde adamlarım var. Böyle bir şey olmasına asla izin vermezler." dedi Taehyung. "Nereye gideceğiz?" dedim. "Güzel bir restorana." dedi. "Kıyafetlerin odada." dedi. Kafamı sallayıp koltuktan kalktım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güzel bir takımdı. Aşağı indim ve etrafımda döndüm. "Nasıl olmuş?" dedim. "Çok güzel." dedi. Gülümseyip beyaz çantamı omzuma astım.
Birlikte beyaz bir BMW'ye bindik. "Diğer arabana ne oldu?" dedim. "O bakımda." dedi. "Peki." dedim ve kemerimi taktım.
Lüks bir restorana geldik. Telefonum çalmaya başlayınca Taehyungun gözleri telefonuma kaydı. Bilinmeyen numaraydı. Aramayı reddetim ve Taehyunga geri döndüm. "Ne yiyeceğiz?" dedim. "Ne istersen." dedi. Garson ikimizin önünede menü koydu.
İkimizde yemek siparişimizi vermiştik. "İşe hiç gitmiyorum. Yoongi niye beni kovmuyor onuda anlamıyorum." dedim. "Belkide 7/24 ceset gördüğün için olabilir mi?" dedi. "Anlayışlı biri diyorsun yani?" dedim. Kafasını salladı. "Yada en yakın arkadaşı ondan rica etti?" dedim. "Ben mi?" dedi. Ona sorarca baktım. "Tamam evet." dedi. "İşe gidip risk mi al yani." dedi.
Yemeklerimizi yemiştik. "Kar mı yağıyor?" dedim. Camdan dışarı baktı. "Galiba." dedi. Çenemi elime koydum ve karı izlemeye başladım. Karı biraz izledikten sonra Taehyunga döndüm. Bana bakıyordu. "Ne? Bir şey mi var yüzmde?" dedim. Kafasını salladı. Masadan peçeteyi aldım ve ağzımı sildim. "Ağzında değil." dedi. "Nerde?" dedim.
Parmağıyla yüzünün etrafını gösterdi. Gülümsedim ve elimle yüzümü kapadım.
◯◯◯
Eve gelmiştik. Tam arabadan çıkacaktımki Taehyung kolumu tutu. "Beni sabah karla uyandırma." dedi. Güldüm ve "Ben onu şaka olarak demiştim." dedim. O da güldü.
Elini yanağıma koydu ve bana yaklaşıp pembe dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Bende öpüşüne karşılık vermeye başlamıştı. Ellerimi omuzlarına koydum ve geriye çekildim. İkimizde nefes nefese kalmıştık. Üstündeki siyah ceketi çıkarttı ve tekrar öpüşmeye başladık.
Hızlıca kucağına oturdum. Ellerini belime koydu. Elleri yavaşça sırtıma doğru çıktı ve beyaz bluzumun fermuarını açtı. Hızlıca üstümdeki ceketi çıkarttım. Taehyung dudaklarıyla kendini geriye çekti. Pembe ceketimi giydirdi ve arabanın kapısını açtı.
Arabadan çıktım arkamdan o çıktı. Ona ters ters bakıyordum. Kapıyı kapattı ve arabayı kitledi. "Öyle bakma pişman olursun." dedi. Birlikte evin kapısına yürüdük. Kapıyı açınca içeri girdim ve beyaz topuklu ayakkabılarımı çıkardım ve yürümeye başladım.
Birden belimden tutu ve havalandım. "Ne yapıyorsun ya?" dedim. Salona götürüyordu beni. Koltuğa yatırdı beni ve üstüme çıktı. Dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve pembe ceketimi çıkardı. Ellerimi yanaklarından çektim ve üstümdeki beyaz bluzuda çıkarmasına izin verdim.
RAHATSI OLABİLECEKLER LÜTFEN OKUMASIN.
Ellerim beyaz kadife gömleğinin küçük düğmelerine gitti. Düğmeleri teker teker açtığımda Taehyung geri çekildi ve gömleğini çıkardı. İkimizde nefes nefese kalmıştık. Dudaklarını dudaklarım yerine boynuma götürmüştü. Dudakları sert öpücükler bırakıp aşağı iniyordu. Bende her öpücüğünde inliyordum. Dudaklarını göğüsüme bastırdı ve karnıma indi sert öpücükleri. Ağzımdan küçük bir inilti kaçtı gene.
Elleri belime gitti ve dudaklarını çekti. Pembe eteğimin fermuarını açtı ve yavaşça çıkarttı. Dudakları yavaşça kadınlığıma indi. Dizlerimi kendime çektim ve Taehyungun siyah saçlarını çektim. Parmakları siyah iç çamaşırımın kenarlarındaydı. Hızlıca siyah iç çamaşırımı aşağı çekti ve ve çıkardı. Dudaklarını kadınlığıma bastırınca inledim ve Taehyungun saçlarını daha sıkı çektim.
Dudakları yavaş yavaş yukarı doğru çıktı ve dudaklarımla kavuştu. Sanki uzun süredir hiç karşılaşmamışız gibi öpüyordu. Erkekliğini kadınlığıma bastırınca kafamı geriye attım ve inledim. Parmağını çeneme koydu ve yüzümü kendi yüzüne çevirdi. Dudaklarımı dudaklarına bastırdım ve ellerimi boynuna sardım. Geri çekildi ve pantolonunu çıkardı. Ellerimi siyah boxerine götürdüm. Bana zaman vermeden kendisi çıkarmıştı. Elleri beyaz sütyenimle buluştu. Hızlıca çıkardı ve dudaklarını göğüsüme bastırdı. Elini diğer göğüsüme götürdü ve sıkmaya başladı. Hafifçe inledim. Dudaklarını yavaşça ama sert öpücüklerle yukarı doğru çıkardı.
