35 -özel bölüm 7-

245 22 3
                                    

Bir ses duyunca hızlıca arkamı döndüm. Taehyung yerdeydi ve kafası kanıyordu. Baygındı da. Bu sabah bana yardım eden çocuktu. Elinde bir odun vardı. Şaşkınca çocuğa bakıyordum. Belinden silahını çıkartı ve bana doğrultu. "İster tek gel ister kızınla." dedi.

Minji Taehyungla daha güvende olurdu ama banada ihtiyacı vardı. Taehyungun kafasına bakma için eğilecektim. "Sakın kıpırdama düşünmeden ilk Mimjiye sonra Taehyunga sıkarım." dedi. "Senin problemin ne?!" dedim. "Suhoya borçluydum." dedi. Pislik Suho. "Sadece Minji Taehyungla kalacak kafasına bakmam lazım. Kızım için." dedim. Silahını çekti.

Eğilip kafasına baktım. Hiç derin değildi yarası. Uyanırdı bir kaç dakikaya. "Yarası çok derin." dedim. Eğildi ve Taehyungun yarasına baktı. Hızlıca silahını tutum. "Bırak şunu!" diye bağırdı ve çekmeye başladı. Bende çekiyordum. Birden silah sesi duyuldu. Karnımda bir acı vardı. Önümdeki çocuk yere yığılmıştı. Karşımda Suho vardı. Çocuğu anlının ortasında vurmuştu.

Karnımdaki acı artmıştı ve bir sıvı akıyordu. Birden yere yığıldım. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Yanaklarımda el hissetim. "JİSOO!" sesler uğultulu geliyordu. Gözlerim tamamen kapanmıştı.

TAEHYUNG

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

TAEHYUNG

Hastanedeydik. Suho pisliği Jisooyu vurmuştu ve kaçmıştı. Uyandığımda Jisoo yerde kanlar içinde yatıyordu ve Minji deliler gibi ağlıyordu. Minji İrene, Hoseok ve Jinleydi. Jisoo hala ameliyataydı. Galiba iki saat olmuştu.

bir buçuk saat sonra

Jisooyu yoğun bakıma almışlardı. Teni bembeyaz olmuştu. Gözlerinin altı morarmıştı. Kendimi bok gibi hissediyordum. Canı çok yanmış mıydı? Bende vurulmuştum dedalarca ama ben önemli değildim. Jisoonun canı umarım çok yanmamıştır.

iki gün sonra

Jisooyu odaya almışlardı. Yanında oturuyordum. İki gündür sadece iki saat uyumuştum o da Jisoo odaya alınınca. "Taehyung uyu biraz." dedi Rose ve sıcak çayı bana uzattı. "Yemekte yemedin yarında yemezsen açlıktan ölüceksin." dedi Rose ve ayağımın ucuna oturdu. Sıcak çayı aldım ve kafama diktim. "Ben o zaman sana yiyecekte getireyim." dedi ve oturduğu yerden kalktı.

Odaya kucağında Minjiyle Hoseok girdi. Minji ağlıyordu. Hoseok kucağıma bıraktı ve "Uyut kızını biz uyutamıyoruz." dedi Hoseok. Minjiyi yavaşça sallamaya başladım.

Ağlamayı kesmişti ve gömleğimle oynamaya başlamıştı. "Ne yedirdiniz?" dedim. "Biz onu unut-" "Gerizekalılar." dedim ve oturduğum yerden kalkıp odadan çıktım. Bir bebeği beslemeyi nasıl yemek yemeyi unutursunuzki?! Kantine inip Minjiye mama yedirmiştim ve odaya geri çıkmıştım.

Jisoo uyanmıştı. Ne ara? Herkes odadan çıkmıştı ve bizi yalnız bırakmışlardı. Jisoo yatakta kaydı ve yanını gösterdi. Direkt yanına uzandım. Kucağımda hala Minji vardı ve uyumuştu. "Ne oldu?" dedim. "Odaya girince bana yardım eden çocuk kafana odunla vurdu ve sen bayıldın. Sonra onu bir şekilde kendime çektim. Silahını almaya çalışırken o beni vurdu Suhoda onu vurdu." dedim.

Kolunu açınca hiç düşünmeden kafamı omzuna koydum. "Kesin sen uyumamışsındır. Yüzündende belli." dedi. "Evet." dedim. "Ama koynunda uyumak ikimiz içinde iyi gelecektir." dedim. "Uyu o zaman çünkü o çoktan uyumuş." dedi. Gözlerimi kapadım.

JİSOO

Taehyung kolunu karnıma sarmıştı ve uyuyordu. Minjide Namjoonlarla birlikteydi. Doktor girmişti içeri. Taehyunga şaşkınca baktı sonra konuşmaya başladı. "Bu akşam çıkabilirsiniz." dedi doktor. "Ama dikişe 1 hafta boyunca pansuman yapın ve çok baskı yapmayın. Dikiş patlamasın." dedi doktor.

Kafamı salladım. Namjoonlar içeri girdi. Namjoon Minjiyi kucağına almış dans ettiriyordu. "Ben çıkış işlemlerini falan şey yapayım o zaman." dedi Rose ve koltuktan kalktı. Doktorda odadan çıktı. Taehyung tek gözüyle bana baktı. "Uyumuyor musun sen?" dedim. "Uyumuyorum." dedi ve yanıma uzandı.

Yanımdan kalktığında yatakta doğruldum. Namjoon Minjiyi kucağıma bıraktığında Minji saçımla oynamaya başladı. "Ne zaman çıkıyorsun?" dedi Lisa. "Akşam." dedim. "Saati vermedi işte çıkarız birazdan." dedim. Kızımla oynamaya başladım.

Hastaneden çıkınca eve gelmiştik ve ben hemen yatmıştım.

TAEHYUNG

Jisoo uyumuştu. Çocuklar Suhonun yerini çoktan bulmuştu. Onun tanına gidecektim şimdi.

Gelmiştim. Eski ve boş bir binaya getirmişti çocuklar. "Bu kadar korkutucu bir yere ne gerek vardı?" dedim. "Korkutucu?" dedi Jin. "Evet." dedim ve içeri girdim. Suho fena dövülmüştü. Gözünü siyah bir kumaşla kapatmışlardı. "Taehyung karın beni seçti diye mi hepsi!" dedi ve güldü. Gözünü açtım ve "Jisoo seni seçmedi." dedim. "Seçmezde." dedim.

Güldü. Dudağındaki kan çenesine aktı. "Ama sen yokken beni nasıl öptüğünü nasıl sarıldığını bilmiyorun." dedi. "Yataktada çok iy-" lafını yumruğum kesmişti. Jisoo yapmazdı bunu. "İyi beceriyor." dedi ve güldü. Tekmemi göğüsüne geçirdim. "Sana inanmıyorum!" dedim. "Neden dövüyorsun o zaman beni?" dedi.

"Çünkü karım hakkında yalanlar söylüyorsun ve karımı vurdun." dedim. "Bende seni vuracağım." dedim. Hızlıca belimden silahımı çıkartım ve ona doğrultum.

JİSOO

Taehyung bir haftadır erken çıkıp eve geç geliyordu. Evet aklıma kötü şeyler geliyordu. Örneğin beni aldatması gibi. Ama yapmazdı. Beni seviyordu. Salonda oturuyordum. Saat 00:12'di. Kapı açıldı. "Jisoo?" dedi Taehyung. Koltuktan kalktım ve yanına gittim.

"Nerdeydin? Neden bu kadar geç geldin?" dedim. "İşim vardı Jisoo." dedi ve merdivenlere yürüdü. "Kızım uyudu mu?" dedi. "Evet." dedim sert bir şekilde. Bana baktı. "Ne oldu?" dedi. "Ne mi oldu?!" dedim. "1 haftadır nerdeyse evde yoksun." dedim. "Bir kaç saat kalıyorsun ve sonra ortadan kayboluyorsun." dedim.

"İşim vardı tamam mı." dedi. "Tamam değil!" dedim. "Nedi bu iş?" dedim. "Sen ne olarak düşünüyorsun?" dedi. "Bir şey düşünmüyorum. Sadece evde olmadığını biliyorum ve bu gerçekten beni sinirlendiriyor!" dedim.

Yanıma geldi. Bir süre yüzüme baktı sonra beni boydan boya süzdü. Ellerini yanaklarıma koydu ve beni kendisine çekip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Ellerimi omuzlarına koydum ve onu ittirmeye çalıştım. Ona gerçekten çok sinirliydim. Bir elini belime koydu ve diğerinide saçlarımı çıkardı. Beni daha çok kendisine çekti.

Dayanamayıp bende ona karşılık vermeye başladım. Ellerimi omuzlarından boynuna çıkartım. Geri geri gidiyorduk. Bacaklarımı sert bir şey durdurunca ondan ayrıldım ve arkama baktım. Koltuk. Taehyunga geri döndüm. Ellerini geceliğimin eteğine götürdü. Hızlıca üstümden çıkartı ve beni kucağına aldı.

Hızlıca dudaklarımızı birleştirdim.

REVENGE | TAESOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin