REVENGE | TAESOO

6

JİSOO

Gözlerimi zorlukla araladım. Güzel kokuyu içime çektim ve esnedim. Gözlerim uyuyan Taehyungu buldu. Ne?! Hızlıca onu ittim ve geriye uzandım ama boşluk vardı. Yere yapışmıştım. "Ah..." dedim belimi tutarak. Koltuktan uykulu Taehyung bakıyordu. Dudağında ruj vardı. "Dudağında ruj var." dedim. O benim rujum mu? Parmağımı dudağımda gezdirdim. Rujumla aynı renkti. "Sen beni mi öptün?" dedim. "Sende beni öptün." dedi. "Ben seni öpmedim." dedim. "Nerden biliyorsun?" dedi. "Biliyorum işte!" diyip koltuktan destek alarak ayağa kalktım. "Hatt Jisoo dün gece ne yaptın biliyor musun..." dedi. "Ne yaptım?" dedim. "Elbiseni çıkardın. Zor giydirdim." dedi. Hızlıca kollarımla vücudumu kapadım. "Yalan söylüyorsun!" dedim. "Neye inanmak istiyorsan." dedi. Yanına oturdum ve "Yalan söylüyorsun?" dedim. Koltukta doğruldu ve bana yaklaştı.

Çok yakındık bir birimize. Nerdeyse burunlarımız değiyordu. "Belki evet belki hayır." dedi. Nefesini dudağıma verdi. Gözlerimi dudaklarına indirdiğim gibi dilini dudağında gezdirdi. Gözlerimi gözlerine geri çıkardım. Gözleri yüzümde geziyordu. Kendimi geriye çektim. Gözleri gözlerimi buldu. "Saat kaç?" dedim. Kafasını duvara çevirdi. "9:56" dedi. Hızlıca koltuktan kalktım. Yerden topuklularımı aldım ve sehpadan çantamı aldım. "Nereye?" dedi. "Okula." dedim. "Okulun bitti." dedi. "Daha dersim var." dedim ve ayakkabılarımı giydim. Taehyunga döndüm. "Beni bırakır mısın?" dedim. Şaşkınca bana bakıyordu. Bende dediğime şaşkındım.

"Tamam." dedi ve koltuktan kalktı. Birlikte evden çıktık ve arabaya bindik.

◯◯◯

Kampüse girmişti. "Soyunmadım değil mi?" dedim. Güldü ve "Çok iyi yedin ama." dedi. Vurmaya başladım. "Peki ne oldu?" dedim. "Bende kalsın." dedi. "Ama benimle yaptın." dedim. "Evet ama hatırlamıyorsun." dedi. "Kendin hatırlarsan daha güzel olur." dedi. Cam tıklatıldı. Taeyongdu. Hızlıca kapıyı açtım. Gözler üzerimizdeydi. "Nerden geliyorsun?" dedi Taeyong.

"Şey..." dedim. "Ona hesap mı veriyorsun." dedi Taehyung. "Hayır sadece..." "Sadece?" dedi Taehyung. "Sen karışma." dedi Taeyong. "Asıl sen hesap sorma." dedi Taehyung. Arabadan çıktı ve buraya yürüdü. "Arkadaşına neden hesap soruyorsun Taeyong?" dedi Taehyung. "Bana birşey olsun istemiyor çünkü." dedim. "Bence o yüzden değil." dedi Taehyung. Benden mi hoşlanıyordu? Taeyong beni kendisine çekti ve bana yaklaştı. Aramızdaki mesafeyi açan Taehyungun Taeyonga attığı yumruk oldu.

Taeyong beni öpecek miydi? Üstüme Taeyong yığıldı. Kollarını belime sarmıştı ve yüzü ful kandı. Taehyunga baktım. Onun yüzündede kan vardı ama Taeyong kadar değildi. Taehyung Taeyongu tişörtünden çekti ve bir yumruk daha attı. Taeyong yere yığıldı ama Taehyungun yakasından tutup kendisine çekti ve altına alıp yumruklamaya başladı. Hızlıca yanlarına eğildim ve Taeyongun yumruklarını tutum. "Ne yapıyorsun sen." dedim ve Taehyungun üstünden ittim.

Taehyung hızlıca ayağa kalktı. Bende ayağa kalktım. "İndir şu kamerayı!" diye bağırdı Taehyung. "İkinizde kesin şunu." dedim ve ikisininde kolundan tutum. Üniversitenin içine çekiltirdim ikisinide. Herkes bizi izliyordu. Onları boş bir sınıfa çekiştirdim.

Kapıyı kapadım ve ikisine baktım. "Taeyong sen ne yapmaya çalışıyorsun?" dedim. Cevap vermemişti. Yani beni öpmeye çalışmıştı. Taehyunga döndüm. "Sen niye dövüyorsun onu?!" dedim. "O beni dövmedi!" dedi Taeyong. "Ah, çok güzel dövdüm." dedi Taehyung. "İkinizde kesin şunu!" diye bağırdım. İkiside susmuştu. "Ne yapmak istiyorsanız onu yapın!" dedim ve sinirle sınıftan çıktım.