33 -özel bölüm 5-

254 23 4
                                    

Sabah olmuştu ve ben küçük bir kasaba bulmuştum. İnsanlara Jisooyu tarif ettiğimde ormanın içindeki evi göstermişlerdi. Silah almamıştım ama keşke alsaymışım.

Kapıyı çaldım. Açan olmadı. Daha sert çaldım. Arda arda sertçe vuruyordum kapıya. Kapı açıldı sonunda. Yaşlı bir kadındı ve elinde terlik vardı. Terlikle bana vurmaya başladı ve "Kimsin sen?! Suho mu?! Gebertirim seni!" diyerek terliği koluma geçiriyordu. "Teyze bir dur." dedim ve bileklerinden tutum. "Jisoo burda mı?" dedim. "Suhoyu bildiğine göre tabiikide burda." dedim.

Kadını orda bırakıp içeri girdim. Küçük salon ve küçük mutfağa baktım. Burda değildi. "Ayakkabılarını çıkarsaydın bari!" dedi teyze. Jisoonun sesini duymuştum. "Noluya ya?" demişti. "Taehyung?" dedi şaşkınca. "Niye bu kadar şaşırdın beni mi beklemiyordun KİM JİSOO!" diye bağırdım sona doru. "Bağırma lan kıza!" dedi teyze ve terliği kafama attı. Jisoo gülme krizine girmişti.

"Neyse hadi gidiyoruz." dedim. "Ben sana küsüm." dedi. "Ama kızına değilsin ve kızın iki gün önce doğdu ve sana ihtiyacı var." dedim. "Yani onun için geldin. Beni merak etmedin?" dedi. "Ayrıca 2 gün değil 3!" dedi. "Hayır seni merak edip geldim." dedim. Öyleydi çünkü. "Camdan gördüm seni ama akşam eve gelmedin." dedim. "Neyse..." dedi.

Sonunda evden çıkabilmiştik. Kadın ağızımıza yemekler tıkmıştı. "Bilki kızım için gidiyorum ve sana hala küsüm. Bil yani." dedi imalı bir sesle ve önümden yürümeye başladı. Arkasından sarıldım. "Seni çok seviyorum." diyip yanağından öptüm. "Birde belli etsen keşke." dedi. Hamilelik hormonlarıydı bunlar.

Evden çıkarken teyze demiştiki 'çok güzel kız değerini bil yoksa kaparlarki kapıyorlarmışta' sinirlerim alt üst olmuştu. Kim neyi kapıyormuş ya! "Jisoo." dedim. "Hı?" dedi. "Şehre geri döndüğümüzde annemlerin yanına mı gitsek?" dedim. "Olabilir." dedi ve yanağımdan öptü.

JİSOO

Bir ay geçmişti ve Taehyungla her zamanki gibi anlaşıyorduk. Eski halimede dönmüştüm. Ben biraz hastaydım. "Taehyung iyice sil şuraları bak ben görüyorum ordaki pisliği." dedim. "Ya Jisoo evde çalışan var bana niye yaptırıyorsun?!" dedi. "Sen yap istedim sadec- Hapşu!" lafımı hapşırmam kesmişti. "Doktora mı gitsen artık." dedi. "Hayatta olmaz onlar iğne falan yapar şimdi." dedim. "Jisoo dalga mı geçiyorsun?" dedi. "Yoo gayet ciddiyim." dedim. "Doğurdun farkında mısın." dedi.

"Yani?" dedim. "Eminim iğne yanında bir hiçtir." dedi. "Değil bir kere." dedim. "O zaman doğurmakta acılı bir şey değil." dedi. "Acılı çok acılı sen doğurmadınki!" dedim. "İğne hiç acıtmıyor valla doğurmakta pek ac-" "Biliyor musun şimdi hastaneye gidiyorum!" dedim ve yataktan kalktım. "Ayrıca kızımızın bir odaya ihtiyacı var." dedim.

İğne olmuştum ama daha iyi hissediyordum. Taehyung istediğini elde ermişti ve bende ona kanmıştım. Evin önüne park ettim arabayı. İçimde garip bir his vardı. Etrafıma baktım. Hiç bir şey yoktu. Hemde hiç bir şey. Bir tek ağaçlar ve benim arabam. Şüpheli bir şeyler vardı. Kapıyı açıp içeri girdim. "Taehyung." diye bağırdım. "Taehyung?" diye tekrar bağırdım. "TAEHYUNG!" diye tekrar bağırdım. Çantamı yere atıp hızlıca yukarı çıktım. Beşiğin başındaydı. "Neden cevap vermiyorsun? Korktum." dedim ve yanına gittim.

Taehyung değildi bu. Arkasından sarıldım. Kokusuda aynı değildi. Taehyung nerdeydi. "Aşkım ben bir lavaboya gireceğim sonra su içeceğim sanada getirmemi ister misin?" dedim. Kafasını salladı. İlk lavaboya girdim. Lavaboda değildi. Belli olmasın diye sifonu çektim ve elimi yıkadım. Lavabodan çıkınca konuşmaya başladım. "Bu arada aşıyı oldum." dedim. "Ve bir garip hissediyorum." dedim. "Nasıl?" dedi. Sesi değişikti. "Başım dönüyor azıcık ama iyiyim neyse sanada su getiriyorum." dedim ve aşağı indim. Hızlıca suyu doldurdum ve etrafta Taehyungu aramaya başladım. "Taehyung?" diye fısıldıyordum.

"Aşkım." dedi ses. "Efendim?" dedim. "Hala neden gelmedin?" dedi ses. "Biraz başım döndü oturdum ama geliyorum şimdi." dedim. Bardakları alıp merdivenlerden çıkmaya başladım. Adam burda değildi. Arkama baktım. Burdada değildi. Hızlıca Minjinin yanına gittim. Minji hala uyuyordu. Gördüklerim yaşadıklarım mıydı yoksa hayal mi? Kapının açılma sesini duydum. "Jisoo?" dedi Taehyung. Hızlıca bardakları bırakıp aşağı indim. "İyi misin?" dedi. "Bilmiyorum." dedim. "Az önce yukarda kızımızın yanında biri vardı ve birden yok oldu." dedim. Kaşlarını çatarak baktı. "Yani gerçekti eminim çünkü dokundum ona sesinide duydum." dedim.

"Ayrıca kızımızı evde neden yalnız bırakıyorsun?!" dedim. "Hem uyuyordu hemde sen bir iki dakikaya geliyordu bende bir şeyler almaya çıkmıştım." dedi ve elindeki poşetleri gösterdi. "Yolda gelirken araştırdım... İğne halüsinasyon görmene neden olabilirmiş." dedi ve anlımdan öpüp mutfağa gitti. Ama gerçekti o. Yada değildi...

 Yada değildi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
REVENGE | TAESOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin