23

309 29 3
                                    

YENİ KİTABIM DAD BUGÜN YAYIMDA!

DÜN BİR ŞEYLER OLDU YAYIMLAYAMADIM BÖLÜMÜ ÖZÜR DİLERİM. YENİ KİTABIMIDA BUGÜN YAYIMLAYACAĞIM.

TAEHYUNG

Eve geri gitmiştik. Rose her şeyi biliyordu ve hepimizden saklıyordu. Buna emindim. Babamın yapmadığının kanıtını bulmuştuk ama Nayeonun intahar ettiğini düşünmüyordum artık. Katili bulmam lazımdı. Yanımdaki uyuyan Jisooya baktım. Ona sıkıca sarıldığımda beni ittirdi ve arkasını döndü. Bunun hesabını sabah verecekti. Yataktan kalktım ve çalışma odama gittim.

Jimin odadaki koltukta uyuyordu. Yastığı kafasının altından çektiğimde hemen uyanmıştı. "Kalk." dedim. "Ya uyuyorum." dedi ve elimden yastığı çekip uykusuna devam etti. "Fark etmemiştim." dedim ve onu kaldırdım. "Ne var?" dedi. "Eve gidelim mi?" dedim. "Bu saate mi?" dedi. "Ne varmış saate?" dedim. "Saat gecenin bilmem kaçı." dedi. "Korkun mu?" dedim. "Yani açıkçası... Evet." dedi. Göz devirdim ve masaya oturdum. "Jimin saçmalama kalk." dedim. "Ya Taehyung ormanın ortasında gece gece terkedilmiş bir eve gideceğiz ve biraz ilerisinde eski bir depo var üstüne üstlük kaç yıllık arkadaşımız orda öldürüldü." dedi. Güzel sebep. "Hadi." dedim.

◯◯◯

Eve gelmiştik. Jiminin üzerinde beyaz mavi çizgili bir pijama vardı. Her baktığımda gülüyordum. "Sen Jisoo nun pijamalarını gördün mü?" dedi. "Sen Jisoo nun pijamalarına mı bakıyorsun?!" dedim sert bir sesle. "Asla. Sadece öyle bir ara konuşmak için onala işte öyle yani." dedi. "Ona yakışıyor." diyip eve girdim. Arkamdan kesinlikle göz devirmişti.

Depoya inmiştik direkt. "Işığı yaksana." dedim. "Açılmıyor. Gidelim hadi." dedi. "Saçmalama Jimin." dedim. Telefonumun flaşını açtım. Her halde elektrikler gitmişti. "Acaba buranında kamera kayıtları varmıdır?" dedi. Hızlıca ona döndüm. "Çek şu flaşı." dedi. Flaş yere tutum. "Var!" dedim.

Evden çıktık. Bir siyahlık gördüm. Flaşı oraya çevirdim. Kurumuş yapraklarını birbirine sürtme sesini duydum ve gene siyahlık gördüm. Hızlıca siyahlığın peşine düştüm. Arkamdan Jimin bağırıyordu. "BAĞIRICAĞINA KOŞ!" diye bağırdım. "PEKALA." dedi.

Üstümdeki ağırlıkla öne sendeledim ve yere yapıştım. Hızlıca Jimini üstümden ittim. Birden bir kızın çığlığını duydum. Jiminle bir birimize baktık. Gene bir çığlık duyduk. Hızlıca yerden kalktık ve çığlın geldi yere koşmaya başladık.

Rose dizlerini kendine çekmiş, mor saçları dağılmış bir şekilde bağırarak ağlıyordu. Jiminle hızlıca yanına koştuk. Rose ağlayarak bir şeyler söyledi ama hiç bir şey anlaşılmıyordu. Jimin Roseye sıkıca sarıldı. Rose titreyerek ve hıçkırarak ağlıyordu. Roseyi uzun zamandır böyle görmemiştim.

◯◯◯

Eve gelmiştik. Rosede yanımızdaydı. Ağlaması bitmişti ama hala titriyordu. Roseyi nereye yatıracağımı düşünüyordum. Rose bir şeyler biliyordu ama kesinlikle onun sinirlerini bozan bir şeydi. Belkide katil odur. Hayır! İmkansız! Gözlerim merdivenlerden aşağı inen uykulu Jisooyu gördü.

Gözünü ovuşturarak Jimine baktı ve kucağındaki Roseye. "İyi mi?" dedi ve Jiminin yanına gitti. Jiminin kucağındaki Roseye baktı ve bana baktı soran gözlerle.

JİSOO

Rose hiç iyi gözükmüyordu. Gözleri kıpkırmızı olmuştu ve makyajı akmıştı. Mor saçları dağılmıştı ve titriyordu. "Otursanıza." dedim uykulu sesimle mutfağa yürüdüm. Arkamdan Taehyungda peşimden geliyordu. Mutfağın kapısını kapattım ve "Ne oldu?" dedim.

"Nayeon için ormandaki eve gittik ve birden Rosenin çığlını duyduk. Onu bulduğumuzda ise hüngür hüngür ağlıyordu." dedi. "Bitki çayı yapacağım." dedim. "Daha iyi gelir ve uykusunu getirir." dedim. "Jisoo." dedi. Ona döndüm. "Garip gelebilir ama sorgulama." dedi. "Rosenin burda kalmasın istemiyorum." dedi. "Neden? O senin arkadaşın değil mi? Ayrıca kızın halini görmüyor musun?" dedim. Bana yaklaştı ve kulağıma eğildi.

"Rose katil olabilir. Bütün araştırmalarımızı yukarıda." dedi. "Yani canın için edişelen miyorsun?" dedim. "Jisoo bir şey yapamaz." dedi. "Hadi ya. Ya gece gelip hepimizide öldürürse?" dedim. "Saçmalama." dedi. "Sen diyorsunki en yakın arkadaşını öldürmüş." dedim. Kapı birden açıldı. İkimizde geriye sıçradık. Jimin gülümsedi ve "Kumrular sizi bölüyoruz özür dilerim ama Rose için bir yer var mı?" dedi Jimin.

Taehyung bana baktı ve bende Jimine. "Taehyungla siz çalışma odasında kalırsınız bende Roseyle yatakta." dedim. İkisinede soran gözlerle baktım. Taehyung bana sinirle bakıyordu. "Olur." dedi Jimin. "O odaya çıksın ben çay yapıcağım." dedim. Jimin kafasını salladı ve mutfaktan çıktı.

"Jisoo! Saçmalama!" dedi. "Sen çalışma odasında kalacaksın ve çalışmalarını koruyacaksın. Rosede bütün gün uyuyacak." dedim. Soran gözlerle baktı. "Çayına uyku ilacı katıcağım." dedim. Gülümsedi ve dudağıma küçük bir öpücük bıraktı. "Sakın içicekleri değiştirmesine izin verme." dedi. Kafamı salladım. "Rosenin yanına çık istersen." dedim.

Çayları yapıp yukarı çıktım. Rose yatakta uzanıyordu. Çayı ona uzattım ve gülümsedim. "Çay sana daha iyi gelecek." dedim. "Teşekkürler." dedi. "Tam olarak ne oldu? Yani Taehyu-" "Seni beni sorguya çekmen için mi gönderdi?" dedi. "H-Hayır tabiikide." dedim. "Niye kekeliyorsun? Benden mi korkuyorsun?" dedi ve çayını sehpaya koydu. "Neden krokiyimki?" dedim. Bana yaklaştı ve "Belkide sevgilin katil olduğumu düşündüğünü söylemiştir ve sende korkmuşsundur." dedi ve güldü. Rose üstüme yürüyordu. Yüzü yüzüme çok yakınlaşmıştı.

Roseyi ittirdim ve lavaboya girdim. Bu kız manyaktı. Bunla uyuyamazdım. Lavabodan çıktım ve Roseye baktım. "Taehyung yatmadan haber verin demişti." dedim ve odadan çıktım. Hızlıca çalışma odasına girdim. Taehyung ve Jimin bana bakıyordu. Taehyungun elinden tutum ve odadan çıkardım.

"Rose manyak." dedim. "Efendim?" dedi. "Manyak o kız." dedim. "Restoranda tanıştığım kızla alakası yok." dedim. "Yani." dedi. "Az önce istime yürüdü Taehyung ve senin onun katil olduğunu düşündüğünü söyledi." dedim. Odamın kapısının açıldığını gördüm.

Taehyungu kendime çektim ve dudağına küçül bir öpücük bırakıp "İyi geceler aşkım." dedim. Kulağıma eğildi ve "Şey bir iey söylemişim gibi gülümse." dedi. Gülümsemeye başladım. "Ben uyumayacağım tamam mı. Korkma." dedi. Kafamı salladım ve çekildim.

Rose hızlıca yatağa girdi ve esnedi. "Çok uykum geldi." dedi. Bardağına baktım. Dibine kadar içmişti. "İyi uykular." dedim ve bende yatağa girdim. Çayımdan bir kaç yudum aldım. Uykum hemen gelmişti. Gözlerim kocaman olmuş uyuyan Roseye kaydı. Hızlıca yataktan kalktım ve lavaboya girdim. Uyuyamazdım.

Yüzümü soğuk suyla yıladım. Hiç bir faydası olmamıştı. Kussa mı? Hızlıca klozetin kapağını açtım ve saçlarımı arkadan hafifçe topladım. Parmaklarımı boğazıma değirirince öğürmüştüm. Elimi hızlıca boğazımdan çıkardım ve klozeti tutum. Derin nefesler aldım ve tekrar denedim.

Bir kaç denemden sonra kusabilmiştim. Lavabonun kapısı açıldı. Taehyungtu. "İyi misin?" dedi fısıldayarak. "Sesiz ol. Rose uyumuyor." dedim. "İlaç?" dedi. "Bana içirdi." dedim. Elini sıkıca yumruk yapmıştı. "Bende kustum." dedim.

BÖLÜMÜN SONUNA GELDİN. BÖLÜMÜ BEĞENDİYSEN OYLAMAYI UNUTMA.

DİĞER KİTAPLARIMADA BAKABİLRİSİNİZ. 💙

YENİ KİTABIM DAD BUGÜN YAYIMDA!

REVENGE | TAESOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin