bölüm ismi spoiler
~Günün derslerinin erken bitmesini fırsat bilerek eve gittiğimde temizlik yapmıştım. O kadar uzun zamandır yapmıyordum ki evin yerlerinin rengi değişmişti. Ev tek kişinin kullanması için büyük sayıldığından işim hayli uzun sürmüştü. Temizlik bittiğinde kendimi zar zor banyoya atıp yıkanmıştım. Yıkandıktan sonra eşofmanlarımı giyip yatağa kurulmaya hazırlanıyordum ki telefonum çalmıştı. Arayan kişi Yunhee'ydi.
Daha önce bireysel olarak hiçbir iletişimimizin olmamasından dolayı beni araması garibime gitmişti. Eskiden aynı ödev grubundan olduğumuz için numaralarımız vardı sadece.
Merakla aramasını cevaplamıştım. "Alo?"
Karşıdan titrek bir ses gelmişti. "Hana."
"Evet benim."
"Ben-" demişti, bir süre konuşmamıştı. Sonra hemen devam etmişti. "Ben Jungkook'u görmek için evine gitmiştim. Fakat bahçede bir adamla kavga ediyordu."
Hızlıca yattığım yerden doğrulmuştum. Gözlerim sonuna kadar açılmıştı ve Yunhee'nin dediği şeyi idrak etmeye çalışıyordum. Jungkook'un daha önce kimseyle kavga etmediğini biliyordum, kimse ile böyle bir iletişimi olmadığından kaynaklıyordu. Bu kişinin kim olabileceği ve neden kavga ettikleri hakkında beynim onlarca ihtimal sıralamaya başlamıştı ve her biri beni çıldırtacak seviyedeydi.
"Kim? Kiminle kavga ediyordu?"
"Baba dediğini duydum. Kötü bir durumdu, yanına gidemedim. Ama öylece bırakamazdım Hana. Bir önceki konuşmamızda bana tek yakınının sen olduğunu söylediği için seni aradım."
Başımdan kaynar sular dökülmüştü. Babasıyla yıllardır görüşmediğini söylemişti. Hala konuşuyorlardı fakat birbirlerini yıllardır görmemişlerdi. Kavga ediyorlarsa bu büyük bir sorun demekti. Yıllardır suratını görmediği babasını gördüğü ilk anda tartışmış olmalarının Jungkook'u ne kadar üzebileceği düşündükçe elimde olmadan daha önce görmediğim o adamdan nefret etmiştim.
Yataktan hızlıca kalkıp kalın ceketimi giyinmeye başlamıştım. Bir yandan telefonu kulağımda tutuyordum.
"Başka ne oldu? Jungkook nasıl?"
"Ağlıyordu." demişti telefondaki Yunhee. "Lütfen bana da haber ver." demişti ve telefonu kapatmıştım.
Kendimi evden dışarı attığımda Jungkook'tan başka bir şey düşünemiyordum. O bu yükü taşımak zorunda değildi. Artık taşıyamadığını söylüyor ve profesyonel bir destek alıyordu, tüm bunlara rağmen hayatına aldığı her insan sırtına onar kiloluk yükler bırakarak çıkıp gidiyordu.
Onun yürüme mesafesindeki evine koşarak gidiyordum. Jungkook'un sokağının köşesini döndüğümde evi görünmüştü. Hızlıca bahçeye dalmıştım. Bahçede yoktu, o halde evde olmalıydı.
Apartmanın girişine gittiğimde, apartman sakinlerinden birinin içeri girdiğini görmüştüm. Yetişmek için koşup kapanmak üzere olan kapıyı tutmuştum. Merdivenlerden çıkarken Jungkook'un evde olması için yalvarıyordum. Daha önce hiç bu kadar endişelendiğimi hatırlamıyordum. Jungkook'un dairesinin önüne geldiğimde zili çalıyor, kapıyı yumrukluyordum.
"Jungkook! Ben geldim. Kapıyı aç! Jungkook!"
Çok geçmeden kapı açılmıştı. Karşıma yüzü ve gözleri kıpkırmızı bir Jungkook duruyordu. Hala ıslak olan yanaklarını görebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
healing | jungkook
Fanfic"O çocuk hasta. Onu iyileştiremezsin, seni de hasta etmeden önce ondan uzaklaşmanı tavsiye ederim. Ya kendini kurtarırsın ya da onun seni yakmasına izin verirsin. Bu hikayede ikinizin kurtuluşuyla biten bir son yok." [21052021] @therubysjane