AŞKA İLK RASTLANIŞ...

359 50 25
                                    

Aşka küçük yaşta rastlayıp hayata toz pembe bakan ben nelerle karşılaşabiliceğimin farkında henüz değildim. Yaşadığım şeylerle büyüdüm ben... Bi zaman sonra kocaman hayallerimi cebe sığacak kadar küçülttüğümü farkettim. Çünkü artık hayattan beklentim gördüklerimden ibaretti.

Bazen kaçmak istersiniz, önce herkesten sonra da kendinizden. Bi gün bende bunu yaptım, kaçtım ve kendimi Dicle nehrinin kıyısında kayalıklara oturur vaziyette buldum. Bir elimde kulaklık bir elimde mp3 çalarım. Seyrettim koca nehri... Öylece dalıp uyuya kalmışım. Göz kapaklarımı açtığım anda karanlığın çöktüğünü, etrafta ben ve yanıbaşımda duran beyefendi dışında kimse kalmamıştı.

Etrafa bakındım korkmuştum, tek başıma gecenin bir vakti sokakta kaldığım ve ailemin beni köşe bucak arıyor korkusu bastı tüm bedenimi.Hemen kalkıp gitmeliydim. Bir an irkildiğimi farkettim ve ayağa kalktım, kayalıkların arasından çıkıp koşar adımlarla ilerleyeceğim sırada
arkamdan bir sesin

"Hanımefendi"diye seslenişini duydum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bildiğim tek şey derhal eve gitmem gerektiğiydi.
Korkmuş ve ürkmüş bir şekilde yoluma devam ettim. Nefesim kesilecek gibiydi. Elim ayağım birbirine dolanmış, çok çaresiz hissetmiştim. Sanki biri koşmamı engelliyormuş gibiydi. Ne yapmalıydım? Evde beni neler bekliyor diye düşünmeden de edemiyordum. Tekrar bir sesin "Ben sizi tanıyorum.Lütfen benden korkmayın!"dediğini duydum. Bir dakikalık şaşkınlığımın ardından arkamı döndüm. Benden epey uzaktaydı, kim olduğunu kestiremiyordum. Bana doğru geldiğini farkettim. Buz kesilmiştim adeta.
Hiç hareket etmeden öylece kalakaldım.

Bana zarar verebilir miydi? Aklımda binbir soru ile öylece kalmayı ve olacak olan her şeyi göze alarak durmayı tercih ettim. Artık yaklaşmıştı. İri yarı, koyu sakallı, orta boylu ve yaklaşık yirmi iki yaș civarlarındaydı. Aramızdaki mesafe gitgide azalıyorken ben hala şaşkındım ve paniklemiştim. Gözlerim iri iri açılmış onu izliyordum. O gayet sakin görünüyordu. Artık aramızdaki mesafe yok denecek kadar azalmıştı.
Bırca Belek'in tam ortasında durmuşuz. O yaklaştıkça heyecanım ve şaşkınlığım git gide artıyordu.

Ben"Siz kimsiniz benden ne istiyorsunuz? "diye sordum. Ve tam o sırada arkamdan bir sesin" Bermaaaaaaal"diye haykırışını iliklerime kadar hissettim.

BİRİNCİ BÖLÜM SONU**

İKİ MECNUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin