chanmin
•
bir elini yanağıma koydu. bunu beklemiyordum. değişik bir adamdı. "başkalarına bu şekilde davranmıyor musun?"
başımı yavaşça iki yana salladım. ne diyeceği umrumda değildi. doğru buydu. "güzel, bu beni mutlu etti. ama seninle bu gece seviş...
selamm, biraz gec geldim ama bu bolumu cevirirken +18 sahne cok fazla oldugu icin cikarmak ve kisaltmak zorunda kaldim. kendim bir seyler eklerken de geciktim.
•
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(...)
"O-on d-dokuz." Kekeleyerek konuştuğum zaman sırtımda derin bir sızı daha hissetmiştim. Kulağımda patlayan o sesle son kez konuşup derin bir nefes verdim. "Y-yirmi."
"Chan'ı memnun edemedin mi? Buradaki en iyi orospu sen değil misin? Sen boşuna kıdemli olarak bunların başında değil misin? Gelen en önemli misafiri karşılayamıyor musun?"
Titreyen ellerimle kafamı yere bastırmıştım. Masada ne konuştuklarını bilmiyordum ama memnun olmadığı için ceza yiyordum. Benimle yatmayıp beni şikayet mi etmişti?
"B-ben özür d-dilerim." Çenemi tuttu ve kafamı kaldırdı. Yüzünü yüzüme eğip dalga geçer gibi baktı. "Gelenler seni gördüğü anda istiyor ve bir inlemene boşalıyor diye kendini bir şey mi sandın? İstediğin kıyafetler alınıyor, tek başına bir odada istediğin gibi yaşıyorsun, burada olanların hepsini dize getiriyorsun ama bir adamı bir gece memnun edemiyor musun? Rahat mı battı Seungmin? İlk geldiğin zamanları mı özledin?"
Başımı hızla iki yana salladım. Fakat çoktan geri çekilmiş ve nefesimi kesecek o hareketi yapmıştı. Birden yaptığı bu hareketle nefesim kesilmişti. Sırtım sızım sızım sızlıyordu ve beni umursamadan saçlarımı tutup kendini itmeye devam ediyordu. Bundan bıkmıştım.
Bir süre sonra hareketlerini kesmiş ve yüzüme gelmişti. Ardından eğilip dudaklarımın etrafını öptü. "Seni ilk gördüğümde, zor kazanırım sanmıştım. Ama öyle olmadı Seungmin. Sen zaten beni gördüğün ilk andan beri kucağımda inlemeye hazırmışsın."
Bakışlarım yüzüne çıktığında güldüğünü fark etmiştim. "Beni kandırdın."
"Kendi isteğinle gelir miydin? Bir elması bulmuşken kaçıramazdım. Bak, şu an oturduğun bu ev, kapıdaki arabalar, taktığın takılar, giydiklerin.. Hepsi senin sayende oldu. Seninle bir gece daha geçirmek için yalvaranlar var. Sende bunu bildiğin için havalanıyor musun?"
Konuşurken eğilmiş ve parmakları deliğime ulaşmıştı. Birden içime ittiğinde yatağın örtüsünü sıktım. "H-hayır. B-ben memnun kaldığını s-sanmıştım. Öyle d-duruyordu. B-bana bir şey söylemedi."
Nefesimi tutarken ellerimi kaldırdı ve yukarıdaki zincirlere bağladı. Vücudum biraz daha yukarı çekilirken altıma oturdu. Yatağa uzandı ve kalçama vurdu. "Hadi, hareket et ve beni memnun et."
Yutkundum ve kusmak istesem de kendimi zor tuttum. Kalçalarımı hareket ettirmeye başlarken büyüklüğü yüzünden canım yanıyordu. Fakat durursam sırtıma yediğim kırbaçların devamı geleceki. Daha fazla acı çekmemek için devam etmem gerekti.
