19🧄

415 50 10
                                    

ben geldim, umarim aktifsinizdir. bolum sonunu okuyun lutfen.👩‍❤️‍💋‍👩

keyifli okumalar.


(...)

Kapının önünde taksiye parasını verip inmiştim. Anlık bir kararla anneme gelmeye karar vermiştim. Annemi özlemiştim, Seong'u özlemiştim. O zaman karşılarına çıkamazdım ama iki ay geçmişti.

Elimden geldiği kadar toparlanmıştım. Bakışlarım binada dolanırken biri gelip bana sarıldı. "Hyung! Seni çok özledim. Saçların çok güzel olmuş. Neredeydin? Chan hyung kaç defa buraya geldi. Sanırım kavga ettiniz. Ayrıldınız mı hyung? Başka bir eve mi taşındın?"

"İçeride konuşalım mı? Annemde merak ediyordur eminim." Başını salladı. Elimi tuttu ve anahtarıyla kapıyı açtı. Eve girdiğimizde annem elinde bezle mutfaktan çıkmıştı. "Seungmin, hoşgeldin oğlum. Tekrar geleceğim dedin, niye bu kadar beklettin bizi?"

Anneme sıkıca sarılmıştım. Saçlarını birkaç kez öpüp güzel kokusunu içime çektim. "Seni özledim ve geldim anne."

"Gel. İçeri geçelim. Bu sabah da Chan geldi buraya. Sürekli gelip seni soruyor Seungmin. Ne oldu aranızda? Siz birlikte değil miydiniz?"

"Öyledi anne. Biz.. Sevgiliydik ve ayrıldık. Buraya geleceğini bildiğim için yanınıza gelemedim. İyi ki sabah gelmemişim. Karşılaşmadığımız iyi olmuş."

Ellerimi tutup saçlarımı öptü. "Saçların çok güzel olmuş oğlum. Gün geçtikçe daha çok büyümüş bir halde geliyorsun karşıma."

Yine gözleri dolmuştu. Bir elimle yanağını okşadım. Onlarla konuşmuş ve hasret gidermiştim. Annemle yemek yapmış, Seong ile oyun oynamıştım.

Akşam olurken anneme döndüm. "Meraklanma, iki tane çok iyi ev arkadaşım var. Bana zamanında sahip çıkıp sokakta bırakmadılar. Şimdi onların yanında kalıyorum. Ama bundan sonra her izin günümde geleceğim, tamam mı?"

"Kandırma ama beni, bekleyeceğim tamam mı?" Gülerek anneme sarıldım ve söz verdim. Seong ile de vedalaştık ve ileride gördüğüm otobüs durağına yöneldim. Gelen otobüse binmiş ve yine maskemi takmıştım.

Artık alışkanlık haline gelmişti. Beni tanıyamamaları için saçlarımın rengini açtırmıştım. Her dışarıda olduğumda da maske takıyordum. Çoğunlukla gözlük kullandığım da oluyordu.

Seul kimine büyük, kimine küçüktü. Bana daracıktı. Kaç defa Changbin'i gördüğümü sayamamıştım. Ama o beni görmeden ondan kaçmıştım.

Düşüncelerimden sıyrılıp durakta indim. Akşam üzeri olmuştu ama hava daha kararmamıştı. Bir markete girdim ve içecek bir şeyler alıp sepete attım. Bir cips alırken aklıma Felix geldi. Onun en sevdiği cipsti ve çoğu markette yoktu. Gülümsedim ve cipsi alıp yan tarafa geçtim. Fakat biri bileğimi tutup beni kendine çevirdi. Bu Felix'ti.

one night manHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin