chanmin
•
bir elini yanağıma koydu. bunu beklemiyordum. değişik bir adamdı. "başkalarına bu şekilde davranmıyor musun?"
başımı yavaşça iki yana salladım. ne diyeceği umrumda değildi. doğru buydu. "güzel, bu beni mutlu etti. ama seninle bu gece seviş...
yeni bi hyunin fici paylasmaya basladim ve biliyorsunuz baska bi chanmin de var profilimde su an kosup bakabilirsiniz. sizi bekliyolarmis yeni bolumler icin.
bir de bolum ici smut iceriyor ve chanmin, derin bir nefes alabilirsiniz evet. uyarmama gerek yok diye umuyorum..
•
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(...)
"Burası cidden çok güzel." Merakla etrafa bakarken elimden tutmuştu. Her yere dalgınca yürüdüğüm için elimi bırakmıyordu. Seul'un kalabalığından kaçmış ve Gwangju'ya gelmiştik.
Daha önce hiç gelmemiştim. Ama cidden burası çok güzeldi. Kore'de benim bilmediğim çoğu tarihi ve güzel yer vardı.
Birlikte gün boyu gezmiştik. Chan daha önce geldiğinde gittiği yerleri göstermişti. Sonra birlikte yer ayırdığı otele gitmiştik. Bir gece kalacağımız için yanımızda bir çanta vardı. Odaya bakarken cam kenarına gitmiştim. Manzarası çok güzeldi. Çok lüks bir otel değildi ama şirin bir yerdeydi ve içi güzel dizayn edilmişti. Çoğu insanın tercih edeceği türden bir yerdi.
"Beğendin mi?" Chan yanıma gelip arkamdan bana kollarını sarmıştı. Ufak bir onaylama verdim. Her şeyi ayarlamış olması ve üstüne bunu sorması kalbimi hızlandırıyordu. Bu kadar ince ayrıntısına kadar düşünmesini beklemiyordum. Ona dönüp teşekkür ettim ve dudaklarına bir öpücük kondurdum.
Gülümseyerek önemli olmadığını söylediğinde yutkundum. Her zaman ilk adımı o atıyordu ve o başlatıyordu. Buraya gelmişken güzel anılar biriktirmeliydik ve bunu bu sefer ben başlatmak istiyordum.
Ellerimi ensesine koydum ve dudaklarını öpmeye başladım. Normal bir şekilde karşılık verirken alt dudağını ısırmış ve dilimi harekete geçirmiştim. Yavaş ve yumuşak dokunuşların yerini hızlı bir öpüşme almıştı. Nefes nefese ayrıldığımızda çok fazla uzakta kalmadan dudaklarımızı tekrar birleştirdim. Üzerimdeki hırkayı çıkarmıştım.
Chan ciddi olduğumu ve amacımı biraz geç fark etmiş gibi ellerini kalçalarıma koymuştu. Ellerim gömleğinin düğmelerine ulaştığında ne ara yanına geldiğimizi bilmediğim yatak ile sırtım buluştu. Düğmelerini çözdüğümde bacaklarımı beline sarmıştım. Kalçalarımı ona sürttüğümde dudaklarından derin bir inleme döküldü.
Üzerimdeki tişörtü çıkarttığında kollarındaki gömleği de çıkartmıştı. Peşinden pantolonlarımızda çıktı ve dudakları boynuma ulaştı. Kendi izlerini bırakırken dudaklarımdan inlemelerin kaçmasını engelleyememiştim. Altında vücudumun titrediği gerçeğini de göz ardı edemezdim.
O akşam, sanki ilk birlikteliğimmiş gibi yavaştan almış ve bana göre ilerlemişti. Bunu tarif edemezdim ama gerçekten tek söyleyebileceğim Chan'ın çok iyi olduğuydu. O kelimenin tam anlamıyla mükemmeldi.
