22🥝

481 47 25
                                    

selam, buraya bolum atmayi unutmusum ve bu taslagimdaki son bolumdu.. pazartesi gunu oturup diger bolumu cevirmeye baslarim ve haftasonuna birakmadan atarim diye dusunuyorum.

keyifli okumalar.


•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




(...)

Sabah uyandığımda Chan hala uyuyordu. Odayı dün gece mi dağıtmıştı bilmiyordum ama her yer dağılmıştı ve düzenli kalan tek bir taraf yoktu. Saate baktığımda daha fazla vakit kaybedemeyeceğimi anlamıştım.

Ayağa kalktım ve sessizce odadan çıktım. Aşağı indiğimde Changbin çoktan uyanmış, salonda kahve içiyordu. Bakışları bana döndü. "Gidiyor musun?"

"Kalmak isterdim ama şimdi çıkmazsam işe geç kalacağım. Hala uyuyordu bu yüzden uyandırmak istemedim. Uyandığında ona benim için söyleyebilir misin?"

Kafasını salladı. Evden çıktım ve dün gece telaşla taksiciye elimdeki tüm parayı tutuşturduğum için şimdi yürümeye başlamıştım. Eve vardığımda sessizce içer girdim. Jisung hemen mutfaktan çıktı. "O not neydi? Ne oldu, dökül."

Beni mutfağa çekince ona kısaca olanları söyledim. "Yok artık. Evi bastığında deli demiştim ama zır deli bu. İntihar etmeye kalkmak ne demek?"

Hafifçe omuzlarımı kaldırdım. "Üzerimi giyineyim ve kahvaltıda konuşalım."

Beni onayladığında odaya gidip gömleğimi ve pantolonumu giydim. İçeri geçip telefonumu şarja taktım. Kahvaltı yaptıktan sonra telefonumun çalmaya başladı. Yine yabancı numaraydı ama Changbin değildi. Açıp baktım. "Seungmin.. Beni bırakıp gittin mi?"

Hala yatakta yatıyor olmalıydı. Hafifçe gülümsedim. "İşe gitmem gerekiyor. Bu yüzden gitmek zorundaydım."

"Kendimi şu an çok kötü hissediyorum. Sanırım bir şekilde intikamını alıyorsun. Seni ne zaman göreceğim?"

Konudan konuya atlamıştı. Anahtarları alıp kalan ikiliye el sallayarak çıktım. "İş saatlerim dışında."

"Ama çok geç çıkıyorsun. Hem çalışmanı istemiyorum. Yine yanımda kalsan, beni sabah uyandırıp göndersen ve akşam evde beklesen olmaz mı?"

"Ev hanımı mıyım ben? Hem çalışmaya karşı olduğunu bilmiyordum. Ben işimden memnunum." Oflamıştı. Yatakta dönüp durduğunu tahmin ediyordum. "Tamam, demedim bir şey. Ama seni özledim."

"Sen hala yatakta pinekliyorsun. Kalk ve üzerini giyin. Changbin birazdan kapına dayanır." Mırıldanarak biraz daha yatmıştı. Kafenin önüne gelince o istemese de telefonu kapatmıştım.

Gün boyu telefonum dolapta olduğu için bana yazdıklarını görmemiştim. Bir sürü iltifat içeren kalpli mesajlar vardı. Önlüğümü çıkartırken onlara göz atmış ve gülümsemiştim. Yeni bir mesaj attı.

one night manHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin