chanmin
•
bir elini yanağıma koydu. bunu beklemiyordum. değişik bir adamdı. "başkalarına bu şekilde davranmıyor musun?"
başımı yavaşça iki yana salladım. ne diyeceği umrumda değildi. doğru buydu. "güzel, bu beni mutlu etti. ama seninle bu gece seviş...
"Daha iyiyim. Seninle uyumama izin verdiğin için teşekkür ederim." Gülümsedi ve saçlarımı öptü. Garip bir enerjisi vardı. Mutluluğunu kolaylıkla karşısındaki insana geçirebiliyordu.
"Chan, Seungmin odasında yok- Ah, buradaymış tamam. Pardon, çıkıyorum ben." Changbin konuşarak girdiği kapıdan yine konuşarak çıkmıştı. Gittikten sonra ona gülmüştük. Chan bana dönmüştü. "Seungmin, bir şey sormak istiyorum."
Başımı hafifçe sallayıp ona onay vermiştim. Bakışları dudaklarıma düşmüş ve tekrar gözlerime bakmıştı. "Seni öpmeme izin verir misin?"
Bunu beklemediğim için şaşırmıştım. Normalde kimse bana böyle bir şey sormazdı. Kimse beni öpmezdi de. İşini halledip yatağın bir kenarında bırakırlardı. Yutkundum ve başımı salladım. Bakışları tekrar dudaklarıma düştü ve başını eğip dudaklarımızı birleştirdi. Ona karşılık verdiğimde, sadece öpücük olarak kalmamıştı. Dili dudaklarımın üzerinde dolanmış ve ilerleyip bir keşfe çıkmıştı. Dudaklarımı onun için aralamıştım.
Eli yumuşak bir şekilde belimde dolandı. Dudaklarımız aralandığında bir süre nefeslenmiştik. Gözlerimi aralayıp ona baktım. "Keşke başka bir şekilde tanışsaydık."
Bu söylediğimle gözlerini aralayıp bana baktı. Anlam verememiş gibiydi. "Ben bile kendimden iğrenirken senin bana bu kadar güzel yaklaşman.. Haketmediğimi düşünüyorum sadece."
"Seungmin, geçmişin beni ilgilendirmiyor. Benimde geçmişte yaptığım çok hatam var. Eğer geleceğin benimle güzel bir şekilde olacaksa, geçmişini bir kenara atıp benimle mutlu olmayı kabul edeceksen, başka hiçbir şey, hiç kimse umrumda olmaz."
Bakışlarımı kaçırdım. Alt dudağımı dişlerimin arasına aldım. "Sen bana bu kadar güzel gelirken sana en iyi ve en güzel halimle gelmek isterdim ama geçmişte yaptığım büyük hatanın bundan sonrasını etkilemesinden korkuyorum."
Belimde olan kolunu bana sardı. Saçlarıma bir öpücük kondurdu. "Etkilemesine izin vermeyeceğim Seungmin. Üstelik sen benim için her zaman en iyi ve en güzel halindesin. Artık bunları düşünme. Ve bundan sonra benimle uyu. Dinlenmek istersen gelip burada uzanabilirsin."
Hafifçe başımı salladım. O sırada kapı tıklandı. "Sevişmenizi sonra mı yaşasanız? Felix kahvaltı için sizi bekliyor."
Changbin'in sesini duyduğumuzda birbirimizden ayrılıp kalkmıştık. Chan onaylar bir şey söylemişti. İkimizde kalkıp yüzümüzü yıkadık ve aşağı indik. Felix yanıma gelip dikkat ederek bana sarıldı. "Daha iyi misin?"
