chanmin
•
bir elini yanağıma koydu. bunu beklemiyordum. değişik bir adamdı. "başkalarına bu şekilde davranmıyor musun?"
başımı yavaşça iki yana salladım. ne diyeceği umrumda değildi. doğru buydu. "güzel, bu beni mutlu etti. ama seninle bu gece seviş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(...)
Ellerimi çözmüş ve koltuğa oturup beni kucağına almıştı. İzin vermediği sürece ona dokunamazdım. Bu yüzden ellerimi koltuğun kenarlarına koydum. Sırtımı göğsüne yasladı ve omzuma öpücükler kondurdu. "Gerçekten bir elmassın Seungmin. Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum sevgilim. Fiziğin çok güzel, yüzün çok güzel ve sevişirken çok güzelsin. İyi ki seni kaçırmamışım."
Kollarıma ve boynuma öpücük kondururken öylece kucağında oturuyordum. Bunların hiçbiri benim için bir şey ifade etmiyordu. "Seni seviyorum sevgilim. Belki buna inanmayacaksın ama seni gerçekten seviyorum. Sadece sevgilin paraya fazla düşkün ve sen kolay yoldan para getirecek kaynağımsın. Diğerleri süs köpeği gibi, umrumda değil."
Gözlerimi sıkıca kapattım. Beni sevmesini falan istemiyordum. Yine beni yumuşatmak için yalan söylüyordu. "Söylediğin yalanlar yetmedi mi? Elinin altında bir köleyim. Daha fazla yalan söyleyerek çabalamana gerek yok."
"Hayır bebeğim. Ben ciddiyim. O zamanlarda seni seviyordum ama bana yaşattığın o gecede, aldığım o zevk bana bir fikir verdi. İkimizde çok kolay bir şekilde paraya para demeyebilir ve hayallerimizi gerçekleştirebilirdik. Öyle de olmadı mı? Çok fazla paramız var ve sen benim tek bebeğimsin. Ne istersen yapabiliriz."
Yanağımı öptüğünde iğrenmiştim. Ona karşı içimde eski duygularım yoktu. "Karşında eski Seungmin yok. Farkında değil misin? Artık çocuk değilim. İnsanlara olan güvenim senin sayende bitti. Yaşadıklarımdan sonra olacak herhangi bir şey ya da herhangi biri umrumda değil."
Bir eli saçlarımda gezinirken ona arkam dönük olduğu için çenesini saçlarıma yasladı. "Felix'i kıskandığın için gelmedin mi? Hala beni sevdiğini ve kıskandığını biliyorum. Bu yüzden senden başka kimsenin yanına gitmiyorum."
"Hayır, Felix'i kıskandığım için değil, üzüldüğüm için geldim. Üstelik bana verdiğin sözü bozduğun için geldim." Hala saçlarımla oynuyordu ve bir eliyle bacaklarımı tutup kendi bacaklarının üzerine koymuştu.
"Hmm, Felix'i bu kadar umursadığını bilmiyordum. Cezalarını bile üstlenecek kadar çok önemsiyorsun. Sakın bana Felix'e karşı hislerinin olduğunu söyleme." Bacağımı sıktığında beklemediğim için ağzımdan acıyla ufak bir inleme kaçtı. Elim elinin üzerine gidecekken kendimi tuttum.
"Felix benim kardeşim gibi. Bu yüzden umursuyorum. Bunları yaşamayı haketmeyen ve hala çocuksu olan biri." Elimi tutup parmaklarımızı birleştirdi. Bu ona dokunmama izin vermiş olduğu anlamına geliyordu. O benim elimi tutmadan ben dokunamazdım. Bu da bir kuraldı işte.
"Hala çok iyi niyetlisin sevgilim. İnsanlar için kendini tehlikeye atmaya kalkıyorsun. Ama kimse bunun için değmez. Her neyse, Felix'in başına bir şey gelirse ya da ismi kulağıma ulaşırsa, cezalarını sen çekeceksin ve istediklerimi yapacaksın."
