2.6

37.3K 2.2K 613
                                    

Keyifli okumalar!

Bölüm şarkısı: Yıldız Tilbe- Çat Kapı
Seksendört- Ölürüm Hasretinle

🌻💞

Yamaç'tan

1 hafta sonra

Arabadan inip, karşımda ki binaya baktım.

İzmir Adalet Sarayı.

Bugün boşanacaklardı.

Umarım, daha sonra bunları hatırlayıp kendilerinden tiksinirlerdi.

Umarım, Defne'nin hayatını mahvettikleri için kendilerinden nefret ederlerdi.

Umarım...

💫

Sessiz mahkemede tokmak sesi duyuldu.

"Karar verildi."

Yavaşça ayağa kalktım, bütün mahkemeyi gözlerim dolu dolu izlemiştim.

Şuanda da mahkeme, Hakimin kararıyla tamamlanıyordu.

Defne daha küçük olduğu için onu mahkemeye almamışlardı. Mahkeme süresinde ebeveynleri boşanan, 10 yaş altı çocukların tutulduğu bir odadaydı.

Muhtemelen onu orda oyalıyorlardı.

Hakim kararını açıklamıştı, Cem Saral ve Deniz Sedef boşanmıştı.

Burukça gülümsedim.

Derin bir nefes verdim ve mahkeme salonundan çıktım.

💫

"Abi?"

Defne'yle birlikte caddede el ele yürüyorduk. Hiç bir şeyden tamamen haberi yoktu.

O daha küçücük bir çocuktu.

Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Sesimin titrememesine özen göstererek, "Efendim abicim." dedim.

"Sence çilekli süt mü alalım, yoksa çikolatalı süt mü?"

Hafifçe gülümsedim.

"Hangisini içmek istersin çiçeğim?"

"İkisinden de istiyorum."

"Tamam abicim, ikisinden de alalım."

💫

Defne'nin istediği sütleri aldıktan sonra eve gelmiştik.

Uyumuştu.

Yapacak bir şey bulamayınca telefonumu cebimden çıkartıp çiçeğime yazdım.

Yamaç: Naber güzellik?

Ayça: Berbat, sen?

Yamaç: Ne oldu da kötüsün çiçeğim?

Ayça: Babam trafik kazası yapmış.

Ayça: Ayrıca yanımda Asaf'ta var.

Yamaç: Hangi ara gelmiş o Ankara'dan?

Ayça: Bir dakika bir dakika

Ayça: Ben sana hiç abimden bahsetmedim.

Ayça: Sen nerden tanıyorsun onu?

Ayça: Hani günlükte yazmıyordu?

"Hay sikeyim!" diye sessizce mırıldandım.

Yamaç: Özür dilerim Ayça.

Yamaç: Abinin kim olduğunu, adını, babanın şehir dışında ki işlerini falan, her şeyi biliyordum.

Yamaç: Günlükte abinin adı yazıyordu.

Yamaç: Çok özür dilerim.

Yamaç: Sana söylemem gerekirdi ama fırsat bulamadım.

Ayça: Özür dilemen umurumda değil!

Ayça: Bana yalan söyledin Yamaç.

Yamaç: Ayça bekle.

Ayça: Bitti.

Ayça: Tamam mı? Bitti.

Yamaç: Ne?

Ayça: Aramızda olan ufacık şeyler toz olup gitti.

Ayça: Her şeyi affederim.

Ayça: Ama yalan.

Ayça: Yalanı asla affetmem.

Ayça: Karşıma çıkma sakın.

Bu numara mesaj atamazsınız.

💫

1 saat sonra

"Sevdiğimi başkalarıyla göreceksem eğer,
Kör olsun bu gözler.
Görmeyeyim bir daha."

Hayatımda ki her şey bok yoluna gitmek zorunda mıydı?

Sigaramı küllüğe bastırarak söndürdüm.

Kaçıncıyı içiyordum?

Hiçbir fikrim yoktu.

Tam bir tane daha yakacakken, Defne balkona, yanıma geldi.

"Abi?"

"Efendim abicim?"

"Neden ağlıyorsun?"

"Ağlamıyorum ki abicim." dedim ama sesim titremişti.

Yanıma geldi, ellerini yanaklarıma koydu.

Daha fazla ağlama isteğiyle dolunca istemsizce çenem titredi.

Defne yutkundu, ellerini yanaklarımdan çekti. Kollarını boynuma doladı, "Ağlama abi." dedi.

Ağlamayacaktım.

Defne için güçlü duracaktım.

İmkansız gibiydi ama Defne için.

🌻💞

Ben gözlerim dolu dolu yazdım bu bölümü. Umarım duygu size de geçmiştir.

Şimdilik hoşçakalın çiçeklerim. 🌻

AYÇA | Texting ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin