Birinci bölüm

667 25 12
                                    

Yaz sıcağının olduğu günler de huzurun vermiş olduğu sıcaklığıyla oturup soğuk gazozumu yudumluyordum. Huzurumun sebebi kızımın üniversitesini kazanmış olmasıydı. Çok çalışmıştı ve emeğinin karşılığını almıştı. Kazanmış olmasına sevinsemde bir tarafım beni bırakıyor olmasına üzülüyordu.

Sonuçta oğlumda yanımda değildi. Başka şehirde okuyordu. Kızımda gidiyordu. Tek başıma kalacaktım. Oturduğum koltuktan kalkıp televizyonun önünde duran kocamın fotoğrafını alıp bakmaya başlamıştım. Üç yıl önce ölmüş olmasına rağmen sanki hala yaşıyor hissi hiç içimden gitmiyordu.

Bu his yıllar geçse bile içimde olacağından emindim. Belime zayıf narin bir kolun sarmalamasıyla yüzümde gülümseme oluştu.

"Annecim ne yapıyorsun?" dedi ince sesiyle.

"Hiiç öyle babanın resmine bakıyordum" dedim.

Belimde sarılı olan ellerini çekip elimden tutup koltuğa otturtu beni. 

"Geç şuraya da önemli bir mesele konuşacağım seninle" dedi ciddi bir tonda.

Onu şüpheci gözlerle süzüp "Söyle bakalım neymiş bu önemli mesele?" dedim. 
Sesli bir şekilde yutkunup konuşmaya başladı.

"Anne lafı dolandırmadan direk söyleyeceğim, ben lezbiyenim ve kız arkadaşım var. Onunla aynı evde kalmak istiyorum." Dediği an boğazıma bir yumru oturmuştu. Direk sinirlenip kızım Efsuna sert bir tokat attım.  Efsun ağlamaya başlamıştı. Sinirli bir şekilde bağırıyordu bana.

"Senin derdin ne ben aşık oldum anlamıyor musun?"

"Sen cahil misin anne?"
"Yeter kes sesini" dedim.

Efsun karşımda sesli ağlamaya devam ediyordu. Aradan on dakika geçince onunla güzelce konuşmam gerektiğini düşündüm.

Elimle başını gözlerime bakması için çevirdim ama o şiddetli bir şekilde iteledi.

"Bak Efsun anlamıyor musun beni. Benim yaşadıklarımı yaşamını istemiyorum" dediğim an Efsun yüzüme anlamsız gözlerle baktı.

"Nasıl yani?" dedi şüpheyle.

"Gel bakalım" diyip başını omzuma yatırıp her şeyi anlatmaya başladım.

Lise son sınıftım. Babamın işi nedeniyle yeni şehire taşınmıştık. Genel olarak ben ilişkiler konusunda çekingen bir kızdım. Okul hayatımda sadece bir sevgilim olmuştu. Ve öyle çok arkadaşım da yoktu.

"O sevgilimle de yeni şehire taşınınca ayrılmıştım. O zamanlar böyle sevgililik durumları rahat rahat yaşanmıyordu. Duysa millet hemen kınarlardı."

Efsun başını omzumdan kaldırıp "Ee benim mevzumla ne alaka peki?" dedi.

"Bir dinle kızım sırasıyla anlatıyorum ya" dedim ve tekrar omzuma yatırıp saçını oynamaya başladım ve anlatmaya devam ettim:

"Yeni okula başlayacaktım. Son senede gittiğim için arkadaş bulamam diye yanıma bir sürü test kitabı almıştım.  Okula gittiğim ilk gün bu okulun eski okuluma benzemediğini anladım.  Sınıfa girer girmez uzun saçlı yarısı siyah yarısı sarı saçlı bir kız beni karşılamıştı.
Ama bu karşılama öyle pek hoş değildi.

"Çekil kapıdan sünepe" diyip beni itelemişti. Tabi neye uğradığımı şaşırdım. Onun sert itelemesiyle birisinin kollarına düşmüştüm. İçimden lütfen erkek olma diye dua etmeye başlamıştım. Gözlerimi kapatmıştım ve yavaşça açtığımda karşımda ela gözlü, kahverengi saçlı, beyaz tenli ve kısa saçlı kızı gördüm.

Onun kollarındaydım. İçimden Allaha şükür ettim kız olduğu için. Erkek olsa bu durumdan rahatsız olurdum çünkü.
 Kız gözlerimin içine bakıyordu. Sonra gözlerini benden çekip beni iteleyen kıza sinirli bir şekilde bakmaya başlamıştı.
 

Mazi [Tamamlandı] (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin