Onüçüncü Bölüm

211 26 21
                                    

"Anne niye öyle yaptın ya. En azından gitmesine izin vermeseydin keşke" dedi üzgünce.

"Ben o an şok olmuştum. Hem böyle bir şeye ihtimal bile vermiyordum. Ayrıca o yaşıma kadar hiç bir kızla öpüşmemiştim Efsun hanım. Daha doğrusu hiç öpüşmemiştim" dedim ve gülmeye başladım.

Efsun da gülüyordu. Yanıma yaklaşıp omzuma yattı.

"Sonra ne oldu peki anne? Konuştunuz mu?"

"O günden sonra bir hafta boyunca Deren ile konuşmadık. Ben de Ela'nın yanına oturuyordum. O da her zaman ki gibi uyuyordu. Kendimi çok suçlu hissediyordum. Dereni sevdiğimi biliyorum ama bu durumu kabul etmem çok zor oldu. Kendime hasta muamelesi yaptım. Ne kadar bu gibi durumları anlayışlı karşılasam bile başta kendime yakıştıramadım. Daha doğrusu ailemden korktum, çevrenin tepkisinden korktum, bu yüzden sen onu arkadaşca seviyorsun diye kendimi ikna etmeye çalıştım. Deren de bu süreç içerisinde hiç bir şekilde yanıma gelmedi konuşmadı, yüzüme bakmadı bile. O kadar acı çekiyordum ki anlatamam Efsun.

Onunla aynı ortamdayım ama soğuktuk. Ne gözlerine bakabiliyorum ne de onun o kokusunu içime çekebiliyordum.

Ben onu özlüyordum"

"Kıyamam ben sana mom keşke aşkın cinsiyetinin olmadığını hemen fark etseydin de böyle acı çekmeseydin" dedi Efsun.

"Kızım o zamanlar böyle durumları hoş karşılayan insan sayısı çok azdı. Her neyse bu bir haftanın sonunda yine okula gitmiştim:

Deren ile iki yabancı olmuştuk adeta. Yaptığım hiç bir işten zevk almıyordum. Ağır adımlarla sınıfın içine girdiğimde gördüğüm manzaradan dolayı nutkum tutulmuştu.

Deren ile Meltem sarılıyorlardı. Meltem onun güzel saçlarını okşuyordu.

İkiside bana bakmaya başladılar. Deren gözlerini benden kaçırdı ve Meltem'in yanağından öptü. Bu manzaraya daha fazla dayanamayıp koşar adımla lavobaya gittim.

Boğazıma bir düğüm oturmuştu sanki. Gözlerim yaşarmıştı. İçim yanıyordu gibiydi. Onların o hali gözümün önünden gitmiyordu. Niye bu hale geldim onu da anlamıyordum. Aynanın karşısına geçtim ve iki tokat attım kendime.

"Mal mısın kızım sen? Aşık mısın Deren'e de bu halle geldin. Onun için ağlıyorsun?" dedim aynadaki yansımama.

Yüzümü soğuk suyla yıkadıktan sonra gülümsemeye çalıştım. İkisi de umrumda değilmiş gibi bir havaya büründüm ve sınıfa tekrardan girdim. Deren ile Meltem yan yana oturuyorlardı. Meltem başını Deren'in omzuna koymuş yatıyordu.

Deren de bana bakıyordu. Göz göze gelmiştik. Gözlerimi ondan çekip Ela'nın yanına geçtim ve sohbet etmeye başladım.

Hoca gelince ders işlemeye başladık. Bütün gün Deren ile Meltem yan yanaydı. Ne kadar onları umursamıyor gibi dursam da sinirden ölecektim resmen. O Meltem'in kollarını parçalamak istiyordum.

Meltemin yandaşı Ayça sinsisi de bana bakıp bakıp gülüyordu. Resmen benimle dalga geçiyordu. İçimdeki ses gidip hepsini öldür diyor ama böyle bir şey mümkün değildi.

Okul çıkışı Meltem ile Deren el ele gidiyorlardı. Deren'e çok sinir olmuştum. Beni sevdiğini söylüyordu ama şu yaptığı çok iğrençti.

Eve geldiğimde odama gidip gözlerim şişese kadar ağladım. Resmen depresyona girmiştim. Bulduğum çikolataları hunharca yiyordum.

Annem odama girmeye çalışıyordu ama kapıyı kitleyip bir şeyim yok diye başımdan kovuyordum.

Şu an resmen aşk acısı çekiyordum. Aniden yatağımda yatarken ayağa kalktım.

"Ben Deren'e aşıkmışım" dedim ve aptal gibi gülmeye başladım.

Koşarak dışarı çıktım üzerimde pijamalarım ayağımda iğrenç terliklerim ve savaştan çıkmış gibi olan saçlarımla Deren'in evine koşuyordum. Hava kararmaya başlamıştı. Arkamdan annem bağırıyordu ama ona tek yaptığım şey "Geleceğim beş dakikaya" diye bağırmaktı.

Deren'in evinin önüne geldiğimde bağırmaya başladım:

"Deren, Deren, Deren"

Sesimi duyan Deren balkona çıkıp:

"Gerizekalı zil diye bir şey var ne diye bağırıyorsun? Milleti ayağa kaldırdın resmen" dedi kızgınca.

"Gel buraya" diyip el işareti yaptım.

Deren yanıma geliyordu. Saçlarımı ellerimle düzelttim ve onu bekledim.

Yanıma koşarak gelen Deren beni baştan aşağı gözleri ile süzdü.

"Bu ne kızım halin? Kim dövdü seni?" dedi.

"Ne varmış halimde aptal?" dedim cızırtılı çıkan sesimle.

"Ne yok ki?" diyip gülmeye başladı.

"Gülme" diyip omzuna yumruk attım.

"Ahh ne vuruyorsun be?" dedi ve gülmemek için dudaklarını ısırmaya başladı.

Deren'e yaklaştım. Aramızda bir karış mesafe bile kalmadı. Gözlerini büyütüp ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyordu Deren.

"Deren" dedim sesizce.

"Ef.. efendim" dedi kekeleyerek.

"Ben sana aşıkmışım" dedim ve o etkileyici dudaklarına yapıştım. Ayaklarımı kaldırıyordum Deren'in boyuna ulaşmak için.

Başta duraksayan Deren, olayı anladıktan sonra öpmeye başladı. Bir birimizi deli gibi öpüyorduk sanki yıllardır bu anı bekliyormuşçasına.

Bir birimizden ayrıldıktan sonra bana sarıldı.

"Ben de sana aşıkmışım" dedi kulağıma.

Mazi [Tamamlandı] (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin