Onaltıncı Bölüm

217 30 12
                                    

"Şimdi biraz zaman atlayacağım Efsun. Bizim ilişkimiz mükemmel gidiyordu. Bir birimize aşırı sadıktık. Onunla bütünleşmiştik ruhen. Zaman çok hızlı geçti. Beraber çok ders çalıştık ve üniversiteyi aynı şehirde kazandık.

Farklı bölümlerdi ama aynı şehirdeydik. O gün o kadar mutlu olmuştuk ki anlatamam. Ailem bizi çok yakın dost olarak biliyordu. Bu sebeple onları aynı evde kalmaya ikna etmem çok kolay oldu. Deren ile bir ev tuttuk.

Tabi yeni şehrimiz de evimizde çok mutluyduk, evin yemeklerini ben yapardım, bazen beraber yapardık ya da ne bileyim beraber temizlik yapardık. Beraber uyurduk. O saçlarımı oynardı.

Bu mutlu günlerimiz tam tamına iki ay sürdü. İki ayın sonunda o benimle çok ilgilenen Deren yüzüme bile bakar olmadı. Benimle ilgi alakayı bir anda kesti. İlk başta yanımda yatmayı kesti. Sonra eve gelmez oldu.

Başka yerlerde yatmış. Ailesinin yanına sık gider oldu. O zamanlar hep kendime derdim ki 'fazla bunalttım kızı, biraz rahat bırakayım da kafasını dinlesin.'

Hep kendimde suç buldum onun bu tavırlarını ama bir gün o şey oldu"

Şaşkınca "Ne oldu anne" dedi Efsun.

Eve gelmiştim. Bugün çok yorulmuştum. Hiç halim yoktu ama Deren aç gelecek diye zor zar kalktım ve ona en sevdiği yemeği yaptım. Masayı güzelce hazırladım ve onun gelmesini beklemeye başladım.

Yorgunluktan koltukta uyuya kalmışım. Aradan zaman geçmiş olmalı ki uyandığımda her yerim tutulmuştu. Güçlükle koltuktan kalktığımda saate baktım çok şaşırdım. Saat gece yarısı olmuştu.

Yemek masasına baktığımda hiç bir şey yenmemiş. Yemekler buz olmuştu. Hızlıca Deren'in odasına gittiğimde şok oldum. Deren uyuyordu. Ne beni kaldırmış ne de yemek yemişti.

Çok üzülmüştüm. Onun için yemek yapmıştım ama o yüzüne bile bakmamıştı. Beni bile uyandırmamıştı.

Hızlıca masayı topladım ve pijamalarımı giydim. Deren artık benimle uyumak istemiyordu. Bu yüzden kendi odama gitmiştim. Onunla uyumaya çok alışmış olmalıyım ki tek başıma uykuya dalamıyordum. Kıvrandım uzun süre yatakta ve en sonunda daldım uykuya.

••••••

Sabah sesler ile uyandım. Yatağımdan kaktım ve sesin olduğu yere doğru ilerledim.

Deren hızlı bir şekilde bir şeyler arıyordu. Etrafı dağıtıyordu.

"Şey benim valizim nerede?" dedi.

"Annengile ziyarete mi gidiyorsun?" dedim üzgünce.

"Temelli gidiyorum. Artık burada okumayacağım yurt dışında okuyacağım" dedi yüzüme bile bakmadan.

Olduğum yerde dona kalmıştım. Gözlerim yanmaya başlamıştı.

Güçlükle "Ne... neden?" diyebildim.

"Ne neden kızım Ya? Sıkıldım buradan, senden, bu yaşamdan. Artık yenilenmek istiyorum. Ayrılmak istiyorum senden" dedi.

Diyecek söz bulamıyordum. O sözler o kadar canımı yakmıştı ki anlatamam. Bir anda gözümden yaşlar boşalmaya başladı. Yere kapandım ve:

"Lütfen beni bırakma Deren, lütfen lütfen" demeye başladım.

"Kalk ayağa! Az gururlu olsana, şu yaptığına bak. Ben senden sıkıldım diyorum sen beni bırakma diyorsun" dedi.

Anlamıyordu o beni. Ben onsuz yaşayamazdım. Ona sozsuz bir bağ ile bağlanmıştım.

Ayağa kaktım ve:

"Gurur mu? Hah gururmuş. Anlamıyor musun seni kendi benliğimden bile daha çok seviyorum. Sensiz yaşayamam ben bunu anlasana" diyerek bağırdım.

Gözlerime duygusuz bir şekilde bakarak; "Valizim nerede?" dedi.

Ağladım, ağladım, bağırarak ağladım. Hiç bir şey yapmadı düz bir şekilde yüzüme baktı sadece. Hiç bir duygu kırıntısı yoktu.

En sonunda göz yaşlarımı sildim ve valizini getirdim yanına. O artık beni gözden çıkarmıştı.

Valizini verdim ve arkama bakmadan odasından çıktım. Artık ağlamıyordum.

Koltuğuma oturdum ve yere sabitlenmiş gözlerim ile beklemeye başladım. Elimle parmaklarımı oynuyordum. Bu oynama öyle yumuşak oynama değildi.

Elimdeki derileri koparmaya başlamıştım. Kanıyordu ama hissetmiyordum. Beynim uyuşmuştu adeta.

Bekledim, ve en sonunda odasından valiz ile çıktı.

Yavaş bir şekilde ilerliyordu.

"Bak Sevde. Aramızda değişik güzel şeyler oldu ama bitti işte. Abartma artık sende. Herkes sevgilisinden ayrılır. Ben kariyerimi seçiyorum" dedi ve duraksadı.

Yüzüne bakmıyordum sadece yeri izliyordum.

"Parmaklarını koparma, kanıyor" dedi sesizce.

Sert bir şekilde yüzüne baktım ve:

"Sanane, çık git artı hayatımdan" dedim.

Dedim ama kalbim paramparça olmuştu. Kanıyordu sanki kalbim. Nefes bile alamıyordum düzgün. Aldığım nefes yakıyordu boğazımı.

Hiç bir şey demeden çıktı ve gitti.

~Finale az bir zaman kaldı(:~

Mazi [Tamamlandı] (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin