Dokuzuncu Bölüm

236 30 20
                                    

Günler geçtikçe Deren ile olan ilişkimiz çok sıkı bir bağa dönüyordu. Okula heyecan ile geliyordum. Hatta daha fazla onu görebilmek için erken bile çıkıyordum. Diğer arkadaşlarımla vakit geçirirken bile hep aklım Deren de oluyordu. Onu insan olarak ciddi anlamda seviyordum. Deren de benimle vakit geçirmeyi seviyordu.

Benim yanımda gülüyordu, eğleniyordu. Sırf daha fazla vakit geçirelim diye o her zaman uyuyan Deren uyumuyordu. Okul çıkışları genelde beraber olurduk. Hafta sonları pek buluşmazdık. İkimizde ders çalışıyor olurduk.

Deren sevdiğini söyleyen bir kız değildi. Genelde her şeyi içinde yaşayan biriydi. Ama belli ederdi sevdiğini. O da beni seviyordu bunu biliyordum. Aramızda çok kuvvetli bir dostluk oluşmuştu. O benim saçlarımla oynardı, omzuma yatar bana şarkı söylerdi. Sesi büyüleyici derecede güzeldi. Çok güzel resim de çizerdi. Beni uyurken çizmişti. Çok etkilenmiştim.

Yine bir gün okul çıkışı eve tek başıma yürüyordum;

O köpekli yoldan gitmeyeyim diye ara sokaklı yoldan gitmeye karar vermiştim. Adımlarım yavaştı. Oldum olası yavaş yürürdüm. Hızlı yürüyenlere de anlam veremezdim sanki arkalarından atlı kovalıyor gibi o ne öyle derdim.

İçimden bugün Deren'in bana söylediği şarkıyı mırıldanıyordum. Yürümeye devam ederken arkamdan gelen ayak sesleri duymuştum. Arkama dönüp kim olduklarına bakıp bakmamakta kararsız kalmıştım. Dayanamayıp arkama dönüp baktığımda sarı saçları ile bana bakan Meltemi ve Ayça'yı görmeyi beklemiyordum.

"Siz" dedim.

İkiside adımlarını hızlandırıp yanıma geldiklerinde ne yapmaya çalıştıklarını anlamamıştım. Anlamsız gözler ile bir Meltem'e  bir Ayça'ya bakıyordum. İkisi de tam karşıma dikilmiş beni öldürmek ister gibi bakıyorlardı.

Meltem kolumdan tutup tırnaklarını etime geçirmeye başlamıştı. "Derenden uzak dur!" dedi Meltem.

Kolumu ondan hiddetli bir şekilde çekip "Nedenmiş sarı yelloz?" dedim sert bir şekilde.

Cırtlak sesiyle Ayça "Deren, Meltem'in  eski sevgilisi. Bu yüzden uzak dur kızım" dedi.

O an ufak çaplı şok geçirmiştim. Deren'in böyle çirkef bir kızla sevgili olması çok garibime gitmişti.

"Ayça'nın dediğini duydun. Derenden uzak duracaksın. O benim tamam mı?" dedi Meltem.

Meltemin dibine kadar yaklaştım. Göz hizalarımızı eşitledim ve sert bir şekilde bakmaya başladım.

"Öncelikle Meltemcim, Deren'e mal muamelesi yapmayı kes. O senin malın mı da senin oluyor? Deren gibi kaliteli bir kızın senin gibi ucuz düşünceli bir kızla nasıl sevgili oldu anlayamadım doğrusu. Ve son olarakta Deren benim arkadaşım, ha öyle bile olmasa aramızda farklı şeyler bile olsa bu seni ilgilendirmez şimdi buradan uza güzelim" dedim ve elimle alnını iteledim.

Meltem sinirden kıpkırmızı olmuştu elini kaldırıp tam bana tokat atacağı sırada bileğini sert bir şekilde tutup yere doğru büktüm.

Acıyla inlemeye başladığı sıra Ayça karnıma bir tekme attı. Bir iki saniye nefesim kesilmişti. Hemen kendimi toplayıp bu iki cadıya haddini bildirmem gerekiyordu. Karşılarına dikilip cadıların saçlarını çekmeye başladım. Saçlarını yukarı doğru asılıyordum bu sayede canları daha fazla acıyacaktı. Ayça'nın karnına bana vurduğunun iki katı sertlikle tekme attım. 

O yere çökünce Melteme sert bir yumruk attım. Yerde yatan iki kıza sert tekmeler atıyordum. Son gücümle bir Ayça'ya bir Melteme vuruyordum.

"İnşallah Deren seni bırakır pis köpek" diye bağırmıştı Meltem.

Saçlarından tutup ikisini de bana bakmaya zorladım ve:

"İtin duası kabul olsaydı gökten zembille kemik yağardı şekerim" dedim ve kafalarını tokuşturdum.

Issız bir sokakta olduğumuz için hiç kimse yoktu. Haliyle seslerini duyan ya da bizi gören kimse olmamıştı.

Hırsımı alamayıp tekmelemeye devam ederken birden ayaklarım havalanmıştı.

Deren beni kucağına almış kızlardan uzaklaştırıyordu.

"Bırak beni döveceğim ben daha" diyerek bağırıyordum.

Deren bir yandan gülüyor diğer yandan uzaklaştırıyordu beni.

"Sakin o atom bombası" dedi.

"Tamam bırak sakinim" dedim. Deren yere bıraktı ve haykırarak gülmeye devam etti.

Meltem ile Ayça zor zar ayağa kalktılar ve koşar adımlarla uzaklaştılar yanımızdan.

"Senin ne işin var burda?" dedim.

Gülmesine ara verip "Senin arkandan Meltem ile Ayçanın gittiğini görünce sizi takip ettim. Sonra sizin yanınıza tam gelecekken sen ikisini de dövmeye başladın ve bende izlemeye başladım. Ama baktım sen hırsını alamayınca bu işe el atma zamanı geldi dedim" dedi ve gülmeye devam etti.

"Senden uzak duracakmışşım. Öyle diyor  cadılar" dedim.

"Aman boşver onları da sen neymişsin böyle kızım" diyip kahkayı bastı.

"Sana demiştim. Öyle hanım hanımcık değilim diye kızım" dedim ve bende gülmeye başladım.

Sonra beraber yürümeye başladık. Yol boyu gülüp eğlenmiştik.

 
 

Mazi [Tamamlandı] (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin