overbearing and hero, drarry

12: ölümden sonra dans

yazar notu; şarkıyı açacaksanız hemen açmayın, işaret olan yerde açın ve döngüye alın. iyi okumalar <3

draco'nun bahsettiği yere vardıklarında ikilinin kıkırtıları durmak bilmiyordu. draco derince bir nefes alarak gülüşünü durdurmaya çalışırken harry bunun için uğraşmıyordu bile.

dakikalar sonra, yine bir ağacın gövdesine yaslanmıştı ikili. gökyüzüne bakıyorlardı.

"şu bulut penguene benzemiyor mu sanki?" dedi harry bir buluta işaret ederek.

"ne?" diyerek güldü draco. harry utanıp 'bunu neden söyledim' moduna girmişken gülerek konuştu. "bence penguen hariç her şeye benziyor."

"ne? hayır! o bir penguen." diye itiraz etti harry. tekrar güldü draco. "tamam, penguen olsun."

bir süre bulutlardan şekiller çıkarttılar. draco harry'nin benzettiği şeyleri hiç göremedi. yine de bunu belli etmek yerine rol yapmayı seçti.

belli de etmedi. iyi bir oyuncuydu.

sonunda bulutlardan hiçbir şekil çıkartamadıklarında gökyüzü turunculaşmaya başlamıştı.

bir anda draco doğrularak çantasına uzandı. siyah kulaklığı ve telefonu çıkartırken gözleri ışıldıyordu.

"sevgilinizle aynı kulaklıktan müzik dinlemek ister miydiniz bay potter?" kulaklığın tekini kendi kulağına taktı ve diğerini ona uzattı.

evlenme teklifine benzemişti draco'nun bu hali. ancak ondan çok daha güzeldi. belki de geleceğin bir işaretiydi.

"evet, isterim, bay malfoy." gülümseyerek aldı kulaklığı. kulağına taktı.

draco hızlıca listesine girdi ve karışık çal tuşuna dokundu.

✦

şarkının melodisi girer girmez heyecanla konuştu draco. "bu favori şarkım!"

bundan daha iyisini biliyor muyum?

sen unutamadığım bir sözcüksün

düşünce kafamın içinde zırıldayıp dursa da

sarılacak mısın yoksa olduğun gibi kalacak mısın?

draco çocuğu kendisine çekti, göğsüne yatırdı. harry titrek bir nefes aldı. çok güzeldi, onun her şeyi güzeldi.

eğer kabuğumdaki bu adamdan daha iyi olmazsam.

"eğer kabuğumdaki bu adamdan daha iyi olmazsam." eşlik etti platin.

"iyisin." diye fısıldadı harry. fazlasıyla sessiz çıktı kelimesi. duyamadı gri gözlü oğlan sesini. "çok daha fazlasın."

"eğer bırakırsam tutunur muydun? uçar mıydık beraber?

sadece denediğimizi söylesek daha mı güvenli?

tehlikeye gülüp geçiyor muyuz?

ölümden sonra dans mı ediyoruz?

sen ve ben?"

draco eşlik etmeye devam etti. elini harry'nin beline sardı. harry kulağını oğlanın tam kalbine yasladı. ritmik atışları işitti.

güneş tutulmayı beklerken

ve tat dudaklarımı rahat bırakmazken

bense bununla mücadele vermek için çok yorgunum

yanacak mıyız yoksa tövbe edecek miyiz?

başını kaldırdı kuzgun. gözlerine baktı çocuğun. griler de ona çevrildi. buluştu ikilinin gözleri.

eğer kabuğumdaki bu adamdan daha iyi olmazsam

"eğer kabuğumdaki bu adamdan daha iyi olmazsam." harry eşlik etti bu sefer, sevmişti şarkıyı.

eğer bırakırsam tutunur muydun? uçar mıydık beraber?

sadece denediğimizi söylesek daha mı güvenli?

tehlikeye gülüp geçiyor muyuz?

ölümden sonra dans mı ediyoruz?

sen ve ben?

harry, yüzlerini yakınlaştırdı. birkaç santim vardı şimdi aralarında. gözleri birbirlerindeydi. yeşiller grilere hapsoldu. draco harry'den önce davranıp dudaklarını buluşturdu. harry de bunu bekliyormuşçasına memnuniyetle kabul etti onu.

eğer bırakırsam tutunur muydun? uçar mıydık beraber?

sadece denediğimizi söylesek daha mı güvenli?

tehlikeye gülüp geçiyor muyuz?

ölümden sonra dans mı ediyoruz?

tehlikeye gülüp geçiyor muyuz?

ölümden sonra dans mı ediyoruz?

sen ve ben?

ölümden sonra dans ediyordu ikili. ve bu, yapılan en büyük yanlış olacaktı.