i just really love you'changlix

'1'

Lee Felix, sevgilisi Seo Changbin'in göğüsünde huzur ile uyurken çalan alarm ile mızmızca kafasını Changbin'in çıplak göğüsüne sürtmüş ve yavaş yavaş gözlerini açıp olduğu yerden kalkarak alarmı kapatmıştı.

"Changbin? Sevgilim kalk artık işe geç kalacaksın."

Felix, Changbin'in bacakları üzerine oturmuş ve yüzüne minik öpücükler kondurmaya başlamıştı. Son olarak dudağını öptüğü sırada Changbin ellerini Felix'in beline yerleştirip dudaklarını hareket ettirmişti. Gülümseyerek Changbin'i öpmeye devam edem Felix ellerini Changbin'in göğüsüne yerleştirip zorlukla dudaklarını ayırmış ve oturduğu yerden kalkıp yatağa oturmuştu.

"Neden her sabah aynı şeyleri yaşıyoruz?"

Changbin doğrulup boğuk sesi ile konuşmuş, Felix'i de kollarının arasına çekip sıkı sıkı sarılmıştı.

"Beni öperek uyandırmanı seviyorum bebeğim. Bazen senden önce uyansam bile uyuyor numarası yaparak beni öpmeni bekliyorum."

"Bunu öğrendiğim iyi oldu, artık öpmeyeceğim." Felix hızla Changbin'in kollar arasından kurtulmuştu. Üzerinde sadece Changbin'in beyaz gömleği vardı, Felix sanki kendini daha çok göstermek ister gibi gömleğin bir kaç düğmesini daha açarak arkasını dönmüş ve mutfağa doğru ilerlemişti.

"Changbin üzerini giy ve aşağı gel, işe geç kalırsan Chan Hyung kızabilir."

Felix kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Arkasından yavaş adımlarla gelen Changbin, kollarını arkasından Felix'in beline dolamış ve kendini Felix'e bastırmıştı. Saçlarının kokusunu ciğerlerine kadar çeken Changbin elini yavaş yavaş Felix'in karnında dolaştırmıştı, yanağına öpücük bırakarak uzaklaşmış ve masaya yaslanmıştı.

Felix önüne dönüp Changbin'e yaklaşmış ve kollarını boynuna sarıp dudaklarını birleştirmiş, öpücüğü fazla uzun sürmeden de bitirmişti.

"Gittiğin zaman seni çok özlüyorum. Bugün seninle gelebilir miyim? Lütfen? Hem Seungmin de bazen Chan Hyung'u görmeye gidiyor ama ben seninle hiç gelemiyorum neden?"

Felix yavru kedi bakışları ile Changbin'e bakmaya devam ederken Changbin'in 'hayır' deme gibi bir ihtimali yoktu.

"Çünkü bebeğim, sen yanımda olduğunda seni izlemekten işime odaklanamıyorum. Sen yanımda olduğun zaman ellerimi her zaman beline sarmak istiyorum, o pembe dudaklarını her dakika, her saniye öpmek istiyorum, kucağımdan hiç kalkma istiyorum. Bu yüzden Chan bana çok kızıyor ama sen bana bu şekilde bakarken, seni tek bırakamam sanırım güzelim. Üstünü giyin gel ve kahvaltımızı yapıp çıkalım tamam mı?"

Felix gülümseyip Changbin'in dudaklarına ıslak bir öpücük bırakmış ve koşa koşa odalarına çıkıp üzerine siyah dar pantolon, onun üzerine de mavi sweatshirt giymiş ve mutfağa gidip sandalyede oturan sevgilisinin dizine oturup masadaki yemeklerden yemeye başlamıştı.

"Bugün iş yerinde ne yapacaksın sevgilim?"

"Her zamanki gibi söz yazacağım, başka bir işim yok bebeğim."

Changbin, Felix'i belinden tutup havaya kaldırmış ve masaya oturmasını sağlamıştı. Felix'in elinde kalan çatalı masaya bırakmış ve iki bacağının arasına girmişti.

"Seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi? Ne olursa olsun, senden asla ayrılmayacağım. Sana çok aşığım."

Felix, kollarını Changbin'in boynuna dolamış ve minik öpücükler bırakmıştı, nefesinin Changbin'in boynuna değmesine özen göstererek konuşmaya başlamıştı.