Felix Changbin'in sesini duyar duymaz telefonu kapatmış ve arkasına saklamıştı."Efendim?"
"Ne yapıyorsun?"
Felix koltukta bacaklarını iki yana açmış ve ortamı kurtarmak için gülümsemişti.
"Oturuyorum, sen ne yapıyorsun?"
Changbin Felix'e bakmış ve seslice yutkunmuştu. Kafasını elleri arasına almış ve Felix'e yaklaşmıştı. Ellerini uzatıp saçlarını okşayacağı sırada, Felix kafasını geri çekmişti.
"Neden böyle yapıyorsun Felix? Görmüyor musun senin için öldüğümü? Gülümsüyorsun bana, çok özlemişim. Yanımda olduğun halde sarılamıyorum, öpemiyorum, saçlarına dokunamıyorum. Beni çok zorluyorsun."
"Her zaman böyleydim. Şimdi mi rahatsız oluyorsun?"
Changbin kafasını iki yana sallamış ve dolu gözlerini sevgilisine çevirmişti.
"Asla, senden asla rahatsız olmam bebeğim. Aksine şu anda evimizde ve benim yanımda olduğun için çok mutluyum. Sadece o zamanlar s-sevgilydik. Şimdi ise... Ayrıyız." Changbin cümlelerini zar zor bitirmişti.
Felix göz devirmiş ve ayağa kalkmıştı.
"Senin için gelmedim. Bizimkiler çok endişelendi. Onları eve almayacağını bildiklerinden beni gönderdiler. Olayı yanlış yerlere çekme."
Kırıcıydı Lee Felix ama Changbin asla onun kırıcılığından rahatsız olmazdı. Şu an onunla konuştuğu için bile mutluydu Changbin. Biliyordu, onun için gelmediğini, fakat yine de kendini avutuyordu. 'Olsun yine de geldi' diyordu. Zavallı Changbin.
Changbin çaresizce gülümsemişti. "Olsun, yine de geldin."
Changbin burnunu çekip masadaki sigarasını almak için eğilmişti. Felix pür dikkat onu izliyordu, sigarayı eline aldığı zaman kaşlarını çatmıştı.
Changbin sigarayı almış ve Felix'in yanından geçip balkona çıkmış, bir kaç dakika sonra Felix'de Changbin'in yanına gelmişti.
"Sigara kokusunu sevmiyorum."
Changbin dumanı yavaşca içine çekmiş ve Felix'den uzak bir yere üflemişti.
"Biliyorum. Önceden sigara içtiğim için beni yanına yanaştırmazdın ama ben, beraber olmamız için her şeyi yapardım."
Changbin'in söylediği cümle ile eski anıları gözünün önüne gelmiş ve derin bir iç çekmişti.
Changbin şirketten çıkmıştı. Bugün onun için çok sinirli ve öfkeli geçmişti. Şirketin karşısındaki marketten bir paket sigara almış ve arabasına binip direk yakmıştı.
Bu, Changbin'i sakinleştirmiyordu. Sakinleşmek için sevgilisine ihtiyacı vardı. Onun güzeller güzeli yüzünü öpmeye, sıkı sıkı sarılmaya ihtiyacı vardı.
15 dakikalık yolda 4 dal sigara içen Changbin'in üstü hep sigara kokmuştu. Eve gelip hızla arabayı park etmiş ve anahtarı ile evin kapısını açmıştı.
Felix anahtar sesini duyması ile ayağa kalkmış ve sevgilisinin kucağına atlamıştı. Changbin ise ellerini direk sevgilisinin beline koymuş ve düşmemesi için sıkı sıkı tutmuştu.
Felix yaklaşıp Changbin'i öpeceği sırada o iğrenç kokuyu almış ve geri çekilmişti.
"Ne oldu? Neden öpmedin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i just really love you'changlix
Acak"Seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi Felix? Ne olursa olsun, senden asla ayrılmayacağım. Sana çok aşığım." "Ben de sana çok aşığım sevgilim. Benden ayrılmana asla izin vermeyeceğim zaten. Sensiz uyuyamıyorum bile, sen olmasan ne yapabilirim ki?"